RUHSUZ

2.3K 107 22
                                    

Kapkaranlık bir odanın içinde etrafa bakınıyorum. Ellerim ve ağzım çok sıkı bir şekilde bağlanmış.Odanın soğukluğunu iliklerime kadar hissediyorum.Galiba burada yanlızdım. Etraf oldukça karanlık ve ısszıdı. Buraya nasıl ve ne zaman geldiğimi zorlukla da olsa hatırlamaya çalışmıştım.

Gözlerimi etrafta gezdirirken bir çift göz karşımda belirdi.Dimdik durmuş ve beni seyrediyordu.Hiç bir ses yok.Odaya giren rüzgar ortamı daha fazla germişti.Ne olduğunu anlamadan bana doğru yürümeye başladı. Evet her yer karanlık olabilir ama kulaklarım gayet rahat işitiyordu. Gittikçe daha çok yaklaşıyordu.Büyük adımlar atarak yanıma geldi . Tepemde dikilmiş ve sıcak nefesini bedenime vurmuştu.

Şimdi karşımda ve öylece bana bakıyor. Gözlerimden inen yaşları baş parmağı ile silmeye başladı.Yanımda bulunan komidinin üstünde bir lamba vardı tek hareketi ile lambayı açtı. Gözlerim karanlığa gayet de iyi alışmıştı ne olduğunu anlamadan bir den gözlerimi sıkıca yumdum.Fırsattan istifade yüzümü avuçlarını arasına almış parmakları ile yanağımı okşuyordu. Ne tür bir manyak 'tı bu adam. Hem beni buraya getirdi hem de yanaklarımı okşuyor. 

Bir süre böyle kalıp yavaş yavaş gözlerimi aralamaya başlamıştım etrafı oldukça bulanık görüyordum.Mavimsi gözlerim loş ışığa gittikçe alışıyordu. Biran kafamı sallama ihtiyacında bulundum. Sersemleşmiş bir durumdaydım. Kafamı ona çevirince ilk önce ela gözleri ile karşılaştım oldukça güzellerdi. Esmer teni,Gür kirpikleri ve özenle taranmış saçları, dolgun dudakları oldukça mükemmeldi.

Ama gözleri bana oldukça farklı bakıyor.Birbirimizi şu anda yanlızca seyrediyoruz. Odada hissedebildiğim tek koku parfümü oldukça hoş kokuyor.Ani bir haraketle ağzımdaki bezi çözmeye başladı.

-Buraya nasıl geldim? yuktuknma ihtiyacında bulunmuştum ve oldukçada susamıştım. Ne istiyorsun ? Lütfen bırak beni.

Güçlü bedenini bir anda yataktan indirmişti. Kapıya doğru yöneldi ve arkasına yaslandı sadece susuyordu 

-Hey!Konuşmayı düşünmüyor musun sen? Sesimi oldukça yükseltmiştim. Kuruyan boğazım git gide acımaya başlamıştı. Madem ki konuşmayacaksan bana biraz su ver. dedim 

Arkasına bakmadan kapıyı sertçe kapattı . Bir an olduğum yerden düşecekmiş gibi hissettim. Oldukça güçlüydü . Tamamen zittık. Benim güçsüz ve çelimsiz bedenim onun güçlü bedeni karşısında oldukça aciz ve zavallıydı.

Ayak adımlarını duyabiliyorum oldukça yaklaşmıştı . Acaba bu odada hiç mi eşya yoktu niye bu kadar ses yapıyor burası? Aklım da deli sorular. Olduğum duruma bak . Kaçırıldım ve karşımda bi psikopat var.

Elindeki su dolu bardağını dudaklarıma götürdü. Ela gözlerini dikmiş bi bana bir de bardağa bakıyordu.Yeterince su içmiştim bardağı dudağımla geri ittiğimde bardağı yere fırlattı. RUHSUZ adam bardağın ne suçu var. 

Bacaklarını bağdaş kurup yanıma oturdu.

-Özledim seni. Daha çok yaklaşıp burnunu boynuma gömdü sımsıcak olan nefesi tüylerimi ürpetmişti. 

-Çilek kokan saçlarını. Bu adam ya deli ya da şizofren di . Hala soruma cevap vermemişti neden buradayım ki? Baş parmağını dudak çevremde gezindirmeye başladı. Ona niye karşı koyamıyorum. Hiç tanımadığım bir adam karşısında ''Odun'' gibi sabit ve hareketsiz duruyorum.Nefesini dudağıma daha çok yaklaştırdı. Dudak kenarıma küçük bir öpücük bıraktı. Allahım bu adamın derdi beni çıldırtmak herhalde.

Acaba suratına tükürsem beni öldürür müydü ? Aslında denemekte fayda var. Dudaklarımı aralayıp tam suratına eğilirken beni durdurdu.

-Cıkkkks. Sakın deneme. Derin bir nefes alıp koyverdi.Senin için kötü olur.

Adam resmen düşüncelerimi okumuştu. Nesin canım sen medyum falan mı hı. Demek istesemde göt korkusu var işte.

-Hala neden buradayım? Hiçbir şey söylemeden önüne döndü ve ıslık çalmaya başladı. Ruhsuz olduğu kadar ukala da biriydi.

- Hey beni duyuyor musun yoksa beni farketmen için megafon ile bağırmam mı gerekiyor?

Söylediklerim hoşuna gitmiş olacak ki gülmeye başladı . Oldukça büyük gülüyordu. Gülümsemesi dışında bütün kötülüğünü gösterecekti galiba.Aaa bir dakika bunun gamzeleri var. Ruhsuz bir adam da gamze. Ayağa kalkıp kapıyı kiitledi noluyoruz demeye kalmadan yanımda belirdi. Ellerini arkama koydu 

-Sapık mısın napıyorsun?

-Uslu dur yoksa sana işkence yaparım! Ha birde işkencemiz vardı tamam ya oda bonus olsun .

Ellerimin gevşediğini hissettim . Odun , ipleri sıkıca bağlamıştı ve bileklerim kıpkırmızı olmuştu .Oldukça acıyorlardı hatta yara olmaya başlamıştı.Ayağa kalkıp yanında dimdik dikildim

-Neden buradayım.Omzuna sertçe vurdum ama bir santim bile kıpırdamamıştı. Elimi havaya kaldırıp ona vuracakken havada yakaladı

-Hala beni tanımıyorsun Selin? Yıllar geçtikçe bunamaya başlamışsın

Ne Bana bunak mı dedi bu. Dün tırnaklarımı kesmiş olmasaydım suratında büyük bir iz bırakabilirdim. 

-Seni ta-nı-mı-yo-rum.

Hava da asılı kalmış olan bileiğimi sıkıca kavradı ve bedenini bedenime sertçe yaklaştırdı

-Beni unutmanın cezasını çekeceksin Selin Günel

Bunun psikopat olduğunu daha önce söylemiş miydim. Adımı nereden biliyor bu adam . Yorgun bedenim oldukça zayıf düşmüştü sonra hatırladığım şey onun gözleriydi. Biran dengemi kaybettim ve yere yığıldım. Bulanık görünüyordu heryer. Yanımda durmuş bana bakıyordu

-Daha yeni başlıyoruz.

 

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin