ilk ve son

748 78 136
                                    

Hanahaki Hastalığı, kişinin aşkına karşılık alamamasıyla birlikte ciğerlerinde çiçek yaprakları birikmesi ve bunları kusmasıdır. Kurtulabilmek için üç seçenek vardır:

1) Ameliyat olmak. Ameliyattan sonra kişi aşkı hissetmez ya da küçük bir şansla bir başkasına hissedebilir.

2) Aşkına karşılık bulmak ki bu imkansıza yakın bir ihtimaldir.

3) Ölüm. Kişi aşkına karşılık bulamadığı için o kadar çok acı çeker ki ciğerlerindeki çiçekler buket halini alıp nefes almasını engeller.

Hikayenin konusunu öğrendiğinize göre buyurun başlayabilirsiniz. Medyayı da oynatmayı unutmayın lütfen. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalaar✨✨

Jaemin, Renjun'e tek taraflı aşıktı. Karşılıksız kalan aşkı yüzünden iç organları gül taç yapraklarıyla dolu ve boğazı gül dikenleriyle kaplıydı. Jaemin içinde büyüttüğü aşkı sevdiği adama söyleyemiyor, ne aralarındaki arkadaşlığı mahvetmek ne de Renjun'in ona duyduğu güvenden şüphe etmesini istiyordu.

Gül yaprakları Renjun ona her gülümsediğinde boğazına diziliyor, gül dikenleri boğazında iyileşmeyecek yaralar açarken Jaemin Renjun için kalbinde taşıdığı her türlü duygunun getirdiklerinin kendini mutlu hissettirdiğini ve acıyı görmezden gelebildiğini söylüyordu.

Jaemin'in bir ay önce Renjun'in üyelerle olan yakınlığını izlerken aniden göğsünün daralması, neredeyse kendi nefesinde boğulacak gibi olması ve boğazının yırtılırcasına acımasıyla semptomlarını göstermeye başlamıştı hastalık. Jaemin bunu fark ettiği anda Jeno'ya söylemiş ve o günden beri Jeno ona sürekli ameliyat seçeneğini sunmuştu, aynı şu an oturdukları yatakta Jaemin solgun gözlerle arkadaşına bakarken yaptığı gibi.

"Eğer ameliyat olursan bir ümit ameliyattan sonra bir başkası için aynı duyguları besleyebilirsin. Jaemin sadece düşün bunu, lütfen." en yakın arkadaşının kahveleri endişeyle kararmıştı. Jeno'yla bunu binlerce kez konuşmuşlardı.

Jaemin çözüm yollarının hepsini biliyordu. Ameliyatı olursa Renjun'e hissettiklerinin kendinden kopacağını ve belki de kimseye bir daha aşık olamayacağını biliyordu. Eğer çok şanslı bir insansa ameliyattan sonra birine aşık olabilme mucizesi de vardı. Ya da en güzel çözüm Renjun de ona aşık olabilirdi... Jaemin en düşük ihtimalin canını en çok yakan ihtimal olduğunu da biliyordu.

"Renjun'in bana hissettirdiklerini başka birinde aramak istemiyorum çünkü bu imkansız, Jeno. Başka birinin gözleri onunki gibi parlamayacak, bakışlarıyla yüzümü okşayamayacak, gülümsediğinde kalbimi ağrıtacak kadar hızlı attıramayacak. Kirpiklerim bile ona bakarken en ufak coşkudan veya hüzünden yüzünde oluşabilecek bir çizgiyi kaçırmamak için hareket etmeye gönülsüzken, onsuz nasıl yapabilirim? Onu sevmeden ben nasıl yapabilirim?" Jaemin herhangi bir cevap için yalvaran bakışlarını Jeno'ya diktiğinde, arkadaşı seslice nefesini dışarı verdi.

"Beni yeterince anladığını düşünmüyorum Jeno, birine aşık bile değilsin." Jaemin konuşmasını bitirip kendini yatağa yüzüstü bıraktığında Jeno kafasını iki yana sallayıp nefesinin altından mırıldandı. "Seni sandığından çok daha iyi anlıyorum, sadece sen göremiyorsun."

***

Jeno'yla yaptıkları konuşmadan birkaç gün sonra hava kararmış, sokak lambaları caddelere ağırlıklarını bırakırken öğlen başladıkları pratiği bitirmeye karar verdiler. Jaemin birkaç harekete daha çalışmak istediğini söyleyip diğerlerine el salladı. Geri dönüşünden beri kaçırdığı ne varsa toparlamaya çalışmış, üyelere tekrar uyum sağlamıştı. Sadece biraz daha çalışıp kendine olan güvenini arttırmak ve diğerlerinden bir farkı olmadığına emin olmak istiyordu.

love you always//renminWhere stories live. Discover now