Elimdeki küçük, beyaz tozlara baktım. Ben bunlara bağlıydım işte. Beni yaşatan şeyler küçücük toz parçalarıydı. Bu küçücük tozlar beni güçlü yapıyor ve hayatta tutuyordu. Evet, ben uyuşturucu bağımlısıydım, eski sevgilim sayesinde. Onu gerçekten çok seviyordum. Uyuşturucuya değil ona bağımlıydım o zamanlar. Beni kendine aşık edip uyuşturucuya başlattı. Bağımlı olduktan sonra çekip gitti. Onu unuttum sadece her ne zaman uyuşturucu çeksem aklıma geliyor. O yok ama güzel bir hayatım var, arkadaşlarım var.
Elimdeki paketi çantama atıp dolabımi kilitledim. "Yakala Ash." Ah, bugün basket turnuvası var ve Max benim onun sanş meleği olduğumu düşünüyor. Bu yüzden de her ne zaman maç olsa gelip bana tutmam için topu verir. Basket topun dokunup şans getiriyordum ona, onun düşüncesiyle. Max, farklıydı. Gerçekten. O diğer erkekler gibi kullanıp atma peşinde değildi. Gerçek severdi. Onunla ilkokuldan arkadaşız ve birbirimizi gerçekten çok iyi tanıyoruz. "Ee maça geliyorsun dimi? Bak sen gelmezsen sayı falan yapamam. Ee sayı yapamayınca da-" Elimi dudaklarina götürüp susması için işaret verdim. "Tabi ki geliyorum şapşal." diyip saçlarıni bozdum. Her maça gidiyordum buna da gitmeliydim. "Yaa bozmasana saçlarımı" dedi tıpkı bir çocuk gibiydi.
***
Alexle beraber maça gelmiştik. Alexi küçüklüğümden beri tanıyordum. Aynı mahallede oturuyorduk. Hergün birlikte oynardık deli gibi. Ben maçla ilgilenirken Alex daha çok Maxle ilgilenir gibiydi. Birbirlerini sevdiklerini biliyordum ve ayarlayacaktım. Krizimin geleceğini hissettiğimde Alexi de peşimden sürükleyerek lavaboya gittim. Bir kabine girip çantamdan paketi çıkardım. Bir miktar tozu baş ve işaret parmağımın arasına döktükten sonra burnuma yaklaştırıp içime çektim. İşim bittiginde lavabodan çıkıp yerimize döndük.
Ertesi Gün
"Kızım hadi kalksana ya. Senin yüzünden okula geç kalacağız. Yeni gelen çocuğu merak ediyorum. Hadi kalkkk." Bir dakika "yeni gelen çocuk" mu dedi Alex? Ah, bir de bu eksikti. Zaten dünkü maçı kazandığımız için kutlamalar olacaktı. Bir de yeni çocuk.. Susmak bilmeyen Alex yüzünden uykum tamamen kaçmıştı zaten. Pes edip kalktım. Zafer kazanmışçasına gülümsedi Alex. Lavaboya girip işimi hallettikten sonra okul formatlarımı giyindim. Şunu söylemeliyim ki okulun formalarını gerçekten çok seviyorum. Çok hoşlar bir kere. Çok fazla makyaj yapan bir kız olmadığımdan bir eyeliner çekip parlatıcımı sürdüm. Saçımı da dağınık bir topuz yaptıktan sonra hazırdım. Ah, tozları da unutmayalım. Çekmecemden bir paket çıkardıktan sonra yine baş ve işaret parmağımın arasına döktüm bir miktar tozu. Burnuma yaklaştırıp içime çektim. Elimle yüzümdeki tozları sildikten sonra işte hazırdım. Aşağı indiğimde Alex oturmuş kahvaltı yapıyordu. Ben de birkaç lokma yedikten sonra çıktık. Uyuşturucu iştahı kapattığından az yiyordum.
***
Bütün kızlar şu yeni gelen çocuğu konuşuyorlardı. "Acaba tatlı mı? İnşallah tatlıdır. Bana bakar dimi?..." Bütün kızlar böyleydi işte. Ben merak etmiyordum onlar gibi. Ne de olsa erkeklerin hepsi aynıydı.
Sınıfa girince Alex hemen Max'in yanına geçti. Sınıfta ben hariç tek oturan yoktu. Bu yüzden yeni çocuğun bizim sınıfta olmamasıni istiyordum. Çünkü tek oturmak gerçekten de çok rahatlatıcı. Insan biraz yalnız kaldığında düşünme fırsatı buluyor. Hoca içeri girince konuşanlar hemen önlerine dönüp sustular. "Evet çocuklar, biliyorsunuz ki bugün okula yeni bir arkadaşınız geliyor ve bu sınıfta okuyacak. Içeri gel oğlum." Ne yani bizim sınıfta mıydı? Bu kadar şanssız olmak zorunda mıyım? Oflayarak başımı sırama gömdüm.Bir şeyler konuşuyorlardı muhtemelen hoca yeni gelen çocuğu tanıtıyordu. Duyuyordum bir şeyler konuştuklarını ama dinlemiyordum. Çocuğun gelip yanıma oturduğunu hissedince bakmak için kafamı kaldırdım.
-Zach?
Evet aşkilopolokitoşkolarım sjhshs yeni bir hikayeye başladım. Ilk hikayem değil ama diğer yazdıklarım içime pek sinmedi ve sildim.
Kurgum hazır desteklerinizle de hikayeyi büyüteceğime inanıyorum. Hepinizi çok çok çok öpüyoruuğğmm. :*
