Born To Bleed

15 2 0
                                    

Her zamanki savaş ringi...
Bir tarafta ince ilmeklerle planlar kuran Hayat, yanında uzun kılıcıyla Felaket; diğer tarafta bir elinde sımsıkı tuttuğu çekici ve diğer eliyle her zamanki neşesi kaybolmuş Umut'tan destek alan yorgun ve yıpranmış İnsan, yanında kartal işlemeli çift taraflı baltasıyla İnanç, biraz ötede heybetli duruşu ve elindeki çapasıyla Güven...
Savaşı Felaket ile İnanç başlatıyor. Arkalarda bir yerde Hayat'ın Sesi ve İnsan'nın Melodisi düete başlıyorlar. Adalet yere düşen kartal işlemeli baltayı alıyor. İnsan çekicini Hayat'a yöneltiyor. Bunu gören Umut Hayat'a saldırmak istiyor ama İnsan eli ile durduruyor. Çünkü biliyor ki bu savaş Hayat ile onun arasında. İnsan ceketini Umut'a veriyor. Umut ise eline geçen ceketi kenara koyup İnsanı izliyor çünkü yorgun ve yıpranmış İnsan'ın ne zaman zor duruma düşeceğini kestiremiyor. Felaket İnanç'ı Umut'un üstüne fırlatıyor. Umut ve İnanç ringden düşüyor ama bu Felaket'e yetmiyor. İnanç'ın peşinden atlıyor. Bunu fırsat bilen Adalet Felaket'in heybetli kılıcını alıyor. İnanç ringe çıkıp İnsan'a yardım etmek istiyor ama Felaket buna izin vermiyor ve kavgalarına ringin dışında devam ediyorlar. Umut ise çelimsiz bedeniyle pusuya yatmış İnsan'a yardım edebileceği en uygun anı bekliyor. Saçlarının bağı çözülmüş İnsan, Hayat'a zayıf darbelerle saldırmaya başlıyor. Bir ara Hayat İnsan'a arkadan sarılıyor, bu savaşı aslında onu güclendirmek için başlattığını anlatmaya çalışırcasına. Hayat'ın kollarından zorla kurtulan İnsan tekrar saldırıyor, Hayat bu sefer kolunu tutarak hamleden kurtuluyor ama bırakmıyor İnsan'ın kolunu. Uzun uzun gözlerine bakıyor, İnsan'nın onu anlamasını istercesine. Ama Hayat biliyordu ki İnsan'a sevgisini gösterirse İnsan zayıflardı. Bu yüzden gözlerini ayırdı ve İnsan'a saldırdı. Bu sırada Felaket ile İnanç'ın kavgası tekrar ringe taşındı. Hayat İnsan'ı yere düşürdü, Felaket ise İnanç'ı. İnanç ayağa kalktı ve Felaket'in üstüne atılarak ikisini de ringden düşürdü. Hayat ayağa kalkamayan İnsan'a son darbesini yapmak üzereyken Umut kendisini ileri atarak İnsan'ın önüne geçti. Darbe Umut'a isabet etti. Umut ağzından akan kırmızı sıvıya rağmen İnsan'a son bir kez gülümsemeye çalıştı, İnsansa sadece bakakaldı. Ölmekte olan Umut kenara yığıldı. Umut'un yıkılmasıyla İnsan hışımla ayağa kalktı, Umut'u feda etmenin bir bedeli vardı ve bunu Hayat'a ödetmeye kararlıydı. Öncekine göre daha güçlü hamlelerle Hayat'a saldırmaya başladı. Hayat biraz sarsıldı ancak yorgun ve yıpranmış olan İnsan'a göre hala güçlüydü. İnsan'ın hamlesini engelledi ve onu öldürmeyecek olan ağır darbesini vurmaya hazırlandı. O zamana kadar arkası dönük bir kenarda duran Güven arkasını döndü. Felaket ve İnanç ringe çıkarken Güven çapasını yere vurdu. Darbenin şiddetiyle herkes yere yığıldı. İnsan dostlarının adını fısıldıyarak ayağa kalkmaya çalıştı; zor zamanlarda yanında olan Umut, her zaman savaşa hazır İnanç, sırtını dayadığı heybetli dağ Güven, Hayat'ın adamı Üzüntü'ye körkütük aşık Mutluluk, kafasında saçı yerine düşünceleri dolu Bilgi, zarif ve narin ancak pes etmeyi bilmeyen Güç, zamanı geldiğinde hiç çekinmeyen Kibir, Alaycılık, Doğruluk, Sadakat, Sesi, Melodisi... İnsan kendinden çok onlar için ayağa kalktı çünkü o onların lideriydi, o düşerse herkes düşerdi. Hayat onun çabasını boşa çıkarmadı, İnsan'ın karşısına dikildi. İnsan Hayat'a çekiciyle darbe indirecekken Güven onu durdurdu ve arkadan bıçakladı. Felaket dondu kaldı, Hayat dondu kaldı, Adelet dondu kaldı; İnanç gördüklerine inanamadı, hiç kimse inanamadı. Bu kalleşliği Hayat bile yapmamışken sırtını dayamakta hiç tereddüt etmediği Güven, güvendikleri en çok ihtiyacı olduğu zamanda onu arkasından bıçaklamıştı. İnsan'ın havadaki eli aşağı indi. Bir süre Hayat'a baktı; görüyor musun, sayende ne halerdeyim, dercesine. Hayat'ın yüzüne kan püskürttükten sonra düşerken Hayat onu yakaladı. Sıkı sıkı sarıldı İnsan'a sevgisini hissetmesi için ama artık çok geçti, İnsan ölmüştü. Ölmek üzere olan Umut bunu yediremedi kendine. Felaket'in kılıcını ele geçirip gücünün son damlasıyla Güven'e saldırdı. Umut için vakit dolmuştu, yavaşça yere yığıldı; ardından ise değersiz kanını havaya püskürterek Güven....
Artık her şey bitmişti. Hayat'ın Sesi ile İnsan'ın Melodisi'nin düeti yavaşça bitti, ışıklar söndü...

Born To BleedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin