♒ Sand Castles ♒

1.9K 108 77
                                    

Y/N1 : Medya Nili ♥

Y/N2: Şarkıyı izleyin altyazılıdır ben çok sevdim.

-

Küçük çocuk sahil kenarına oturmuş, dili dışarıda, bir yandan küçük kovasına kum dolduruyor bir yandan da denizden ufak pet şişesi ile su taşıyıp kumunun ıslak kalmasını sağlıyordu. Sonrasında kovasını ters çevirip çıkan şekle de ufak parmakları ile kendi çapında büyük bir ustalıkla şekil veriyordu.

O böyle yaptığı işe büyük bir dikkatle odaklanmışken birisi ona çubukta dondurma uzattı. Uzatan kişiye baktığında bu kişinin ablası olduğunu fark edince büyük bir mutlulukla çubuğu ablasının elinden kapıp dondurmayı yalamaya başladı böylelikle yaptığı kumdan kaleye dondurması bitene kadar birazcık ara vermiş oldu.

Dondurmasını yaladığı süre boyunca sahil kenarında top oynayıp koşuşturanları izledi. Kendisinden yaşça küçük duran bir kıza gözü takılmıştı yabancı olmalıydı. Saçları kumral ve güneşte mutluluktan parıl parıl parlayan gözleri maviydi. Sahildeki diğer çocuklarla neredeyse kendi boyu kadar olan su topunu oynuyordu. O kadar mutlu görünüyordu ki bu onun böyle parlamasının nedeni mutluluğundan kaynaklanıyordu sanki. Küçük çocuk büyülenmişçesine küçük kızı izliyordu.


Oynadıkları top birden küçük kızın kafasına çarpınca çocuk onun ağlayacağını sanmıştı ama su topunun içi hava dolu olduğu için minik kızın canı yanmamıştı, ağlamak yerine kıkırdamaya ve kafasına çarpıp seken topun peşinden koşturmaya başladı. Topu yakalayıp tekrar diğer çocukların yanına gelip oynamaya devam etti.


Küçük çocuğun dondurması bitmişti bu nedenle izlemeyi bırakıp yaptığı kalelere geri döndü. Kovasına kumu tepeleme dolduruyor ıslatıyor sonrada onu ters çevirip çıkan şekle parmakları ile kale şekli vermeye devam ediyordu kendini öyle bir kaptırmıştı ki kaç tane üst üste kale yaptığını saymamıştı bile bu işten acayip zevk alıyordu.


O böyle devam ederken birden kalesine çarpan su topu ile bütün dikkati dağıldı. Yaptığı bütün kaleler topun çarpması ile dağılarak tekrar kum yığınına dönmüş kalelerden geriye hiç bir şey kalmamıştı. O kadar uğraş boşa gitmişti yani.

Küçük çocuk bir topa bir de kalelerinden geriye kalan kum yığınına baktı gözleri dolmuştu neredeyse ağlamak üzereydi. Topun geldiği yere baktığında biraz önce dondurma yaladığı süre boyunca gözlerini alamadığı küçük kızın ona doğru koştuğunu fark etti. Kız resmen koşarken bile bir ışık saçıyordu. Koyu kumral saçları, mavi gözleri ve ışıltısı ile minik bir peri kızını andırıyordu.

Küçük kız, çocuğun yanına gelip durdu. Çocunun ona baktığını anlayınca ona baktı çocuğun dolu dolu gözlerini fark etmişti ama nedenini çözememişti. Kendisi ile ilgili olacağı aklına gelmemişti. "Hey sen! Neden ağlıyorsun?" dedi sesi de kendisi kadar şirin ve incecik çıkmıştı. Konuşması Koreceydi fakat yabancı olduğu her halinden belli oluyordu çünkü aksanlı konuşuyordu, çocuk ilk kez böyle konuşan biri ile karşılaşmıştı. Çocuk tam cevap vermek için ağzını açtığı sırada kızın onun yanından geçip topa uzanması yüzünden bi an konuşmaktan vazgeçti çünkü gerçekten sinir olmuştu. Hem soruyor hem de cevabını dinlemiyordu. Gözünden bir damla yaş süzülürken, küçük kız kendisi kadar topu zar zor da olsa çok komikte görünse kolunun altına sıkıştırmayı başararak çocuğa tekrar baktı. Çocuğun ona cevap vermeyeceğini düşünmüştü, topunu da aldığına göre artık gidebilirdi. Tam arkasını dönüp diğer çocukların yanına doğru yürümeye başlayacağı sırada, kaleleri yıkılmış olan çocuk sinirle ayağa kalktı ve "Senin yüzünden saatlerce yapmak için uğraştığım kaleler yıkıldı. Öyle kolayca kurtulamazsın!!" diye kızın arkasından bağırıp ona doğru koşmaya başladı.

Sand Castles || Xiumin | ONE SHOT   ✓Where stories live. Discover now