[1] Benvenuto,Vante

779 71 60
                                    

İtalya'da bir maddenin uyuşturucu olarak tanımlanması için Sağlık Bakanlığının yasadışı moleküler listesinde olması gerek ve aşağı yukarı daha 200 molekül bu listede yer alır. Bir molekül bu listede yoksa o zaman sorun yoktur. Onu kullanabilirsiniz, daha da önemlisi... satabilirsiniz.

Ülkenin güvenliğinden dolayı çoğu insanın cesaret edemediği böyle bir şeye ya benim gibi Ortadoğu'nun tozunu toprağını yutmuş biri ya da Jeon Jungkook gibi muhteşem hayata sahip ama heyecan arayışında olan biri kalkışabilirdi.

Öyle de oldu zaten. Hem de ikisi birden.

Tam olarak nasıl oldu hatırlamıyorum. Napoli'nin azrail ile kaliteli şarap karşılığında ölümsüzlük antlaşması imzalayan 80 yaş üstü italyanlarına çarpmadan ve onun elini bırakmadan dik yokuşlardan inerken her şeyin nasıl başladığını düşünmek için yanlış bir zaman olduğunu biliyordum.

Düşünmemin tek sebebi, bu sefer kıçımızı kurtaramayacağımızı hissetmemden dolayıydı. Çünkü beyazlarla ticaret yaptığınızda ve bu bizim az önce yaptığımız gibi dolandırmak üzere kurulu bir ticaret ise sonu sınırdışı edilmek ile parmaklıklar arasında kalmak arasında geçiyor. Çok sıkıcı. Böyle anlarda Ortadoğu'yu özlüyorum. medeniyet görmemiş Ortadoğu vahşileri ile ticaret yapıyorsanız ki bu sadece uyuşturucu değil; eşya,silah, toprak, hatta kadın... Ya öldürürsünüz ya da ölürsünüz. Asla parmaklıklar arasında ömrünüz çürümez, beyazların tercih ettiği cezaların aksine. Lübnan'ı geldiğimden bu yana ilk defa özlediğimi fark ettim ve 3 saniye sürmesine rağmen bu histen nefret ettim.

Diyaframımın patlayacağını düşündüğüm anda sanki bunu hissetmiş gibi sol elimin kuvvetle çekilmesi ile sırtımı duvara yaslı, onun kafasını ise göğüsüme yaslı bir şekilde avcunu kendi ağzına kapatırken buldum. Girdiğimiz ara sokağın duvarına yaslanmış yokuş aşağı bizi bulmak için koşan pizza ve bira göbekli adamların topuk seslerini dinliyordu. Benim ağzımı kapatmaya bile yeltenmedi çünkü neden bunu yaptığını sormayacağımı çok iyi bilirdi, onun yerine kendi nefesinin sesinin duyulmasını istemedi. Düşünceli bir davranış. Kafasını geriye atıp soluklanarak "gittiler. Şimdi yemek yemeye gidebilir miyiz?" dedi hiçbir şey olmamış gibi. Ona 2 dakika önce böbreklerinde kurşun olma tehlikesi geçiren kendisi olduğunu hatırlattım. Gülümsemesi genişledi. "Tu mi veramente pensi? Eğer öyleyse sağlam 2 böbreğim ve ben yemek istiyoruz. Dikkate al bunu." dedi.

Hiçbir şey umrunda değildi o yüzden ben de düşünmedim. Düşünmeyi bırakabilmem sadece onun yanında yapabildiğim bir şeydi. Belimde sarılı beyaz toz paketleri ve sol elimi tutan Jeon Jungkook ile indiğim yokuşu tekrar çıkmaya başladım.
Kim Taehyung, nam-i diğer Vante. Şimdi tam anlamıyla İtalya'da.
*Tu mi veremente pesi? İtalyanca: beni gerçekten düşünüyor musun?"*
** Giriş Smetto Quendo Voglio filminden ama hikaye ile hiçbir bağlantısı yok.**

[08

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[08.06.2019 00:34]

Ritenuto |TaekookWhere stories live. Discover now