1.Bölüm

148 13 13
                                    

Ten yavaşça evin kapısını açtı.Elinde duran anahtarı çantasına koyduktan sonra ayağındaki ayakkabıları çıkardı.Eve girdikten sonra dış kapıyı kapattı ve çantasını yere koydu. Masada duran içki şişelerinden babasının evde olduğu anlaşılıyordu:

-Baba?

Ten tereddütle konuştuğunda babasından hiç bir ses gelmemişti.O da bu yüzden ışığı yanık olan oturma odasına girdi;babasının orada olduğunu tahmin ediyordu.

Oturma odasına girdiğinde tahminin doğru olduğunu anladı;babası oradaydı,elindeki içki şişesini kafaya dikerken Ten'i fark etmiş olacak ki hızla içki şişesini Ten'e doğrulttu:

-Neredeydin?
-Kütüphanedeydim

Ten korkak bir şekilde fısıldadığında babası kaşlarını çattı:

-Saat kaç haberin var mı?

Sarhoş olduğu konuşma şeklinden anlaşılıyordu:

-Akşamın onunda s*ktiğiminin kütüphanesinde ne işin vardı?
-Ben sadece...

Ten korkuyla ona baktığında babası hızla elindeki içki şişesini duvara fırlattı.Kırılan şişenin parçaları etrafa dağılırken Ten hızla geriye doğru adımlar atmaya başladı; babası onu dövmeden evden gitse iyi olurdu.

Hızla salona koştu;yerde duran çantasını omuzladıktan sonra ayakkabılarını ayağına geçirdi ve evden çıktı.

Dengesini kaybetmeye yakın bir şekilde tabanları yağlarken babasının arkasından bağırdığını duyabiliyordu.

***

Neredeyse on beş dakika sonra ormanın içindeki ahşap kulübesine gelmişti;burası ona annesinden bir hediyeydi,o küçükken her zaman buraya gelirler ve birlikte burada kalırlardı;burası onun için bir anı defteriydi,onun için bir sığınak ve hazineydi resmen.

Ten yavaşça kulübeye girdi;ilk başta çantasını bırakmak ve üstünü değiştirmek için üst kata çıktı.Yatak odasında üstünü değiştirdikten sonra hava almak için kulübeden çıktı.

Sakin bir şekilde çimlerin üzerine oturdu ve gözlerini kapattı;o sadece burada huzur bulabiliyordu.

Sessizce bir şarkı mırıldanmaya başladığında ormanın derinliklerinden yüksek bir çığlık sesi geldi.

Ten gözlerini açtı ve ayağa kalktı, ardından ise hızla çığlığın geldiği yere doğru koşmaya başladı;koştu,koştu ve koştu.

En sonunda birini görebilmişti.Kızıl saçlı genç bir erkek hareketsiz bir şekilde yerde yatıyordu.Simsiyah giyinmiş olması görülmesini zorlaştırırken fiziksel olarak büyük bir darbe aldığı açık bir şekilde belli oluyordu;her yeri kan içindeydi.

Ten yavaşça ona doğru yaklaştı ve sessizce fısıldadı:

-Hey...

Ses gelmeyince Ten yavaşça yere çömeldi ve elini genç adamın boynuna yerleştirdi;kalbi atıyordu.

Genç adamın yaşıyor olması onu rahatlatmış olsa da hala endişeliydi; şimdi ne yapmalıydı?

Ten bu genç adama yardım etmeye karar verdi.

Yavaşça ayağa kalktı,genç adamın koltuk altlarından tuttu ve onu geriye doğru sürüklemeye başladı

10 dakika sonra...

Neredeyse on dakika sonra eve gelmişlerdi.

Ten eve girdiğinde genç adamı yavaşça salondaki koltuğa yatırdı.Ardından ellerini beline koydu ve hala baygın olan genç adamın karşısında dikildi.

TAETEN:THE VAMPIRE KINGDOMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin