.

16 4 0
                                    

Luke gecenin geç saatlerine kadar arkadaşlarında korku filmi izlemişti. Şimdi ise karanlık bir yolda evine dönüyordu. Korku filmlerinden korkmuyordu aslında. Gerçek olsalar korkardı belki ama sonuçta hepsi birer kurgudan ibaretti. Sadece gecenin bu saatinde karanlık yolda araba sürme fikrinden hoşlanmıyordu ama olan olmuştu. Her zamanki yol ayrımından dönerken yolun ortasında durmuş olan arabayı farketti. Lanet arabayı farketmeseydi kaza yapacaktı. Tahminen yolda sızmış birinin arabasıydı ve Luke sızan kişiyi uyandırması ve arabayı kenara çekmesi gerektiğini düşündü. Arabasını kenara park etti ve arabaya doğru ilerledi. Arabanın kapısını açtı ve sürücü koltuğunda oturan kadını dürttü. Eline gelen yapış yapış sıvıyı hissettiğinde elini dar siyah pantolonuna sildi ve telefon fenerini açtı. Kadının boynunda metal bir melek kolyesi vardı ve boynunda artık akmayan kanları o kolyeyi kaplamıştı. Luke polisi aramak için telefonun arama yerine girdi ama telefonu çekmiyordu. Luke yıllardır bu yolu kullanıyordu ve her yerinde telefonun çektiğine emindi. Luke izlediği ama boşuna korkuyor dediği film karakterinin hissettiği korkuyu iliklerine kadar hissetti. Hemen eve gidip polisi aramalı ve sıcak bir duşun ardından da uyumalıydı. Anca böyle kendine gelebilirdi. Hemen arabasına bindi ve korkusunu belki biraz da olsa azaltır diye radyoyu açtı. Tam arabayı çalıştıracaken dikiz aynasından yansıyan silueti gördü. Tam kaçacaken siluet boynuna bıçak tuttu ve "Sakın aklından bile geçirme" dedi. Luke hareket etmeyi bıraktı. "Lütfen beni..." Luke konuşmasını tamamlayamayan katil "Boşuna nefesini harcama. Benim simsiyah bir kalbim var. " dedi Luke katile baktı. Arabanın farları sayesinde çok net olmasa da katilin yüz hatları görünüyordu. Pürüzsüz bir yüzü, yeşil gözleri ve ölen kızın boynundaki kadar kırmızı saçları vardı. Luke son nefesini verirken tek düşündüğü ne kadar da güzel bir çocuk oldu.

Pls Don't Kill Me /MukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin