GİRİŞ : MAHİ

2K 102 12
                                    

Bölümler olay akışı değiştirilmeden düzenlenmeye başlanmıştır.

Her insanın kalbinde şeytana ait bir damar vardır.

Kemik gibi bir soğuğun içindeki buz tutmuş kalpler ve isyankâr ruhlar, acılarını omuzlarına bir kaban gibi atmışlar, boş sokaklarda cirit atıyorlardı. Gece suskundu, sanki tüm sırları yüreğine basmış gibi diline vurduğu prangayla olan biteni izlemeye devam ediyordu. Dilindeki prangadan kurtulsa her şeyi katrana boyayacak kadar sırı sığdırmıştı içine.

Her beden, içinde tükenmek bilmeyen bir acıyla yaşamaya mahkûmdu. Karmaşık zihinler, birbirine dolanmış düşünceler, dalgın bakışlar tam da böyle bir geceye yakışırdı. Çünkü her karar uyumuş bedenlerin sessizliği arasında doğar, büyür ve çığlıklara dönerdi.

Böyle bir gecenin içinden geçen bir çift siyah göz, alkolün etkisiyle bulanıklaşmış zihniyle buz gibi havada yürüyordu. Yanındaki arkadaşları kendi aralarında gülüp eğlense de o sessiz, düşüncelere boğulmuş bir şekilde ilerliyordu. Alkolün getirdiği sessizlik onun üzerine örtülmüş bir örtü gibiydi, oldu olası kendi kabuğunda yaşayan genç bir adamdı. Ancak hayatı yaşından büyük acılara ev sahipliği yapıyordu.

Birbirine karışmış kahkahaların içinden kendini soyutlamış, sadece beyaz gömleğinin bulunduğu vücudunun soğukla bir bütün oluşunu hissediyordu. Soğuğu seviyordu, onu her zaman dinç tutardı ve ne zaman kendine gelmek istese buz gibi suyun altına girerek dakikalarını orada geçirirdi. Eve gittiğinde yine tam da bunu yapacaktı çünkü alkolden kurtulması gerekiyordu. Çok çabuk sarhoş olan bir adam değildi ancak zihnindeki düşünceler onu yolundan sapıtmıştı.

Yerde gezen gözlerini kaldırıp karşıya baktığında bir eli cebindeydi. Meydanlığa yapılmış parkın etrafına çevrilmiş çimlerin ıslak kokusu onu hoşnut etmemişti. Oldu olası toprak kokusunu sevmezdi çünkü onu yıllar öncesine götürür ve uzun süre geri getirmezdi.

Siyah hareleri dalgın bir şekilde parka döndüğünde tüm hareketleri kesildi ve olduğu yerde donakaldı. Arkadaşları arkasından geliyordu, az önceki kahkahaları yerini sadece küçük gülüşlere bıraksa da aralarındaki güçlü bağ hâlâ varlığını koruyordu. Genç adam bunu umursamadı, bir adım daha atarak kaldırıma çıktı ve gözünün önünde duran kıza istemsiz bir dürtüyle bakmaya başladı.

O an hiçbir şey düşünemiyordu. Normalde kadınlara karşı oldukça düşünceli ve nazik bir adam olsa da içinden gelen bu hareketi önleyemiyordu. Dudakları aralandı ve sıcak nefesi buhar olup havaya karıştı, kalbinin atışları garip bir şekilde hızlandı.

Gözyaşlarından dolayı parlayan gözleriyle parkın ilerisine dalgın bir şekilde bakan genç kızı görmek beklediği bir durum değildi. Sanki ayaklarının ucuna düşmüş biri gibiydi onun için.

Durdu. Bu düşünce bir an kaşlarını çatmasına sebep oldu. Bu kız, böyle bir gecede onun ayaklarının ucuna mı düşmüştü?

"Vuslat?" dedi arkadaşı elini genç adamın omzuna atarken. Bir süre arkadaşının suratına baksa da, en sonunda bal rengi gözlerini arkadaşının baktığı yere çevirdi ve bakış açısına yine o genç kız girdi. İlk başta anlam veremeyerek dursa da sonrasında jetonlar tek tek düşmeye başladı. Şimdi ikisi de bir şeyleri biliyor ancak konuşamıyorlardı.

Genç kız, burnunu çekip başını soğuk demirlere yasladığında önüne gelen saçları geri itildi ve yüzü tamamen açığa çıktı. Genç adam, onun karanlık sokakta bile bembeyaz bir şekilde parlayan suratını görünce, "Ay Kız," diye geçirdi içinden. "Kendi ışığını kendin mi yaratıyorsun yoksa parlamak için bir güneşe mi sahipsin?"

Bir süre öylece durdu, hiç kıpırdamadan o kızı izledi. Arkadaşları durumu anlayamasa da onu yalnız kalması için tek başına bıraktılar ve parkın içinden geçen yoldan ilerleyerek arabalarına gittiler.

Dakikalar dakikaları doğurdu. Yeni bir bebek dünyaya geldi, biri hayata gözlerini yumdu, biri aldatılırken bir diğeri kalbine bir adamı veya kadını hapsetti. Ama ikisi o gecede tek başlarına kalmaya devam ettiler.

Genç kız bir süre daha orada kalmaya devam etse de en sonunda ayaklanıp ilerlemeye başladı. Gözyaşları dinse de kalbi ağlamaya, hayatı için yas tutmaya devam ediyordu. Genç adamın adımları da onun küçük adımlarını takip etti ve boş sokakta yalnızca ikisi ilerlemeye başladılar.

Ne genç kız onu fark etti ne de genç adam fark edilmek istedi. Evin kapısı kapanana ve bir ışık açılana kadar orada durdu. Şimdi genç kız, camın önünde, daha net duran yüzüyle ve aynı dalgınlığıyla dışarıyı izlemeye devam ediyordu.

Genç adam, buz gibi bir gecede ateş gibi bir kalple eve döndüğünde zihninde sadece genç kızın güzel yüzü vardı.

Her şey işte böyle bir gecede başladı.

Bölümlerle ilgili gelişmelerden ve duyurulardan haberdar olmak için beni takip etmeyi unutmayın!

Hepinize keyifli okumalar dilerim.

MAHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin