prologue

3.6K 155 91
                                    

en başından söyleyeyim bu fic çok uzun zaman önce yazıldı, bir süre kaldırdım ve taslaklarda kaldı yani yayımlanma tarihinden daha eski bi fic.
yazdığım ilk idol x girl fici. içinde bolca yazım hatası var.

ayrıca tek bölümde geçen bi ship(jenmin) var. rahatsız olacaksanız diye uyarıyorum. kanser olduğum yorumlar vardı bi ara, o yüzden başında söylemek zorunda hissediyorum.

iyi okumalar.





Yakışıklılara İnternetten Yürüme Kuralları;

Kural 1: öncelikle yürüme hesabına geçiş yaptığından emin ol. Sakın yanlış hesaptan yazma.

Kural 2: sakın günlük hayatta kullandığın kelimeleri kullanma ama yürüdüğün kişi şehir dışında veya ünlüyse yani karşılaşma imkanın yoksa unut gitsin bunu

Kural 3: 'selam, slm, mrb, mrhb, merhaba" gibi girişler yapma, direkt yürü. Farkın olsun.

Kural 4: yürüdüğün kişi günlük hayatta tanıştığın ya da hergün karşılaştığın biriyse sakın sesli konuşma yapma.

1,5 ay önce;

"Chan yaz tatilinde Avusturalya'ya gitmiş." Hye Jin alt dudağını sarkıtıp telefonu bana çevirdi. "Aylar sonra kabul etti isteğimi, it!"

Dudaklarımı büzüp onu dinlerken bir yandan da telefondan Chan'ın paylaştığı fotoğraflara bakıyordum.

Hye Jin koltuğun kenarındaki yastığı alıp sarıldığında önümdeki masadan kahvemi aldım ve yudumladım.

Aslında her şey gayet normaldi ta ki kahve boğazıma kaçana kadar. Ve boğazıma kaçmasına neden olacak olan fotoğrafı görene kadar.

"Kanka bak şuna."

Hye Jin elini gözüne siper etti. "Kızlarla fotoğraf atmış? Ay görmek istemiyorum!"

Hızlıca nefes verip kısık sesle konuştum. Eğer bağırsam kafedeki diğer insanlar rahatsız olacaktı.

"Bak diyorum şuna!"

Parmaklarını hafif aralayarak gözlerini açığa çıkardı ve uzattığım telefona baktı. Fotoğrafta hemcinsini göremeyince sırıtıp telefonu eline aldı.

"Çocuk efsane yalnız."

Sırıtıp geriye yaslandım.

"Ben buna yürürüm."

"Kanka etiketten baktım da çocuk Avustralya' da yaşıyor, nasıl yürüyeceksin?"

"İnternet, sahte hesap, yürüme taktikleri..." daha neler neler demek istercesine elimi salladım boşluğa.

"Chan daha yakışıklı." Dedi telefonu masaya koyarken.

"Güldürme beni," dedim telefonu tekrar elime alırken. Çocuğun hesabına bakmayacak kadar salak değilim sonuçta.

Lee Felix...

......rota oluşturuluyor.....

Beynimde havai fişekler çakarken sırıtıp kendi telefonumu elime aldım ve sahte hesaba giriş yaptım.

Felix'e istek atıp rahatca geriye yaslandım.

Yaklaşık 1 - 1,5 ay sonra açılacak olan okul ve yüzyüze geleceğimiz insanların dedikodusunu yapmak, yürüyeceğim çocuktan çok daha önemliydi.

****

borucualice;

Ya bak rahat durayım, yurumeyeyim diyorum ama sen de maşallah tam depar atmalıksın be yiğidim

Dur ya bu çok utanç verici bir giriş oldu

Neyse canım sorun etmeyiver sen de

Mesajlarıma cevap vermek zorunda değilsin ha ben kendi halimde yürürüm, hem spor olur bana da

Niye takipçin ortalama bir insanınkine göre fazla

Ünlü müsün sen?

Amaaan bana ne sonuçta yakışıklısın, ego da tavadır sende şimdi

Şerefsizsindir de sen

Neyse ben böyle severim zaten

Ay sıkıldım be

Dur çekmecede iki hafta önce aldığım noodle'ı buldum

Bb ben yemek yemeye gidiyorum yakışıklı

(18.21)

Lee Felix fanfiction by
©helenrensa

improbable ❧ felixWhere stories live. Discover now