'N-Nisa, benim suçum neydi? Tek benim olsun istedim ama o herkesin oldu!'
Cemal bilmem kaçıncı şişesini içerken , bende o na omuz olmuştum. Sonuçta her zaman birbirimizindik değil mi?
'O Barış piçinide geberteceğim,Ah Aycan ım nasıl geldin bu oyuna! O nu sevmek en çok bana yakışıyordu!'
'Cemal sakin olur musun? Biri için hayatını karartamazsın. Hem bak üstesinden geliriz. Ben aşk yokluğu çekiyorum sen fazlılığı. Yarım yarım bir olup tamamlarız kuzum benim.' Dedim ve kucağımdaki kafasının saç tellerini okşamaya başladım.
O kadar çok ağlıyorduki, şortum ve bacaklarım su olmuştu resmen.
'O yeşil parlak gözlerine değmez Cemalim be!' Diye ekledikten sonra kendime bir şişe açtım.
Bu işlerde böyle problemlerim yoktu, çünkü böyle işlerim yoktu. Cemal'den bildiğim kadarıyla aşk bir tarafın daha çok sevmesi ve üzülmesiydi..
'Sen ömrüme yazılan güzel kadınsın AYCAN!'
Cemal birden kucağımdan ayağa kalkıp gökyüzüne doğru bağırmıştı. Dışarda görsem bu çocuğun böyle şeyler yapacağı aklımdan dahi geçmezdi.
Cemalin haline kendi kendime gülmeden edemedim,böyle sevenimiz olacak mıydı be!
'Cemal az daha bağır Aycan duymamıştır daha.'
'Nisa senin işinde zor, gerçi benim gibi boku yemenden iyidir ama.'
'Ya ne yemesi? Sen turp gibisin turp. Unutursun elbet. Hem ben halimden gayet memnunum. Bak hiç ağlıyor muyum boş boş.'
'Görürüz niso hanım.'
...
' Nisa kalk kalk! Geç kaldık anasını satayım!'
Ne bu tantana sabah sabah,
Yattığım yerden kalkmaya çalıştığımda sırtım fena şekilde ağrıyordu.
'Ah Cemal ne oldu lan.'
Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde terasta olduğumuzu ve sabah güneşinin kafamızda dikildiğini farkettim.
Dün gece , bir bokluklar yapıp sızmıştık yine. Okula bu halde nasıl gidecektik hiç bir fikrim yok.
'Ya hala duruyosun, kalksana!' Dedi Cemal ve koşarak terastan çıktı.
Baktığımda haşmetli Cemal im eşyaları toplamıştı bana bırakmadan. İçimden o na dualar ederken bende üstümü sirkeleyip hızlı adımlarla odama gitmeye başladım.
...
'Ee aşk yarraaasıı , Aycan ı görüceksin ne olacak?' Diyip Cemal e kol attım.
'Hiç sorma , bana kalsa okula gitmemem herkes için daha iyi.'
Dedi ve ağzını büzerek yürümeye devam etti.
'Deme öyle, sensiz okul sarmıyor beni.'
'Nisa tek sen kaldın birde bekolar işte.'
'Daha ne olsaydı amına koyayım ana bacı ekleyelim istersen.'
'Ne bileyim Aycan ve o nun çevreside vardı. Yani çevresi değilde, Aycan vardı abi, o nun gülüşü vardı.'
'Şuan seni olmayan şeyimle dinliyorum Cemal.' Diyip hızlı adımlarla önden yürümeye başladım.
'Hala Aycan da Aycan , kız ağzına sıçtı gülüş mülüş demeden sen hâla oyconun goloşo!' Diye yüzümü arkaya çevirip bağırdım.
...
Bir kaç dakika sonra okul kapısına varmıştık işte, şuan tek istediğim Lale yi bulup yıkık Cemal i , Berkan a bırakmaktı. Yok yani bende nedensizce üzülüyordum o nun bitmeyen dertleri yüzünden.
Arkamda kalan Cemal inde yakasından çekip kapıdan sokmaya çalıştım. Gerizekalı girmemekte ısrar ediyordu.
Gözlerimle kozumu aramaya başladım ve bahçede olan Aycan ve Barış ı görmüştüm. Aha!
'Cemal bak havalı mavalı giriş yap Aycan ve Barış orda. Hadi ya ne kaybettiğini görsün.'
Normalde öyle bir giriş yapma gibi bi amacım olmazdı ama Cemal i okula sokmak için türlü şeyler yapıyordum sürekli.
Cemal e baktığımda masumca gözlerime bakıyordu.
'Bana öyle bakma enayi misin?Girelim hadi.'demeden edemedim.
Cemal bir anda yakasını , saçlarını falan düzeltince gaza geldiğini anlamıştım. Mübarek çenesini öne çıkaran yüz ifadesini takınıp bana döndü.
'Hazırım bebeğim.'
Baktığımda cidden Barış denen gereksiz şeyden yakışıklıydı. Cemal i ben yetiştirdim tabi öyle olacaktı.
'Ha şöyle ol.' Dedim ve kolunu tuttum.
O an Cemal in film sahnesiydeymiş gibi girdiğini hissettiğine emindim ama ben durumdan çok uzaktım.
Dağınık topuz saçlarım ayrı havada sırf suyla yıkadığım uykulu gözlerim ve yüzüm ayrı havadaydı.
Açıkcası halimden memnun gibiydim. Kime özenecektim , okul sonuçta hani?!
Cemal için ,Aycan ve gereksiz Barış a baktığımda onlarında bize baktığını gördüm. Göz ucuyla bakmaya çalışıyorlardı ama ben farketmiştim. Yer mi anadolu çocuğu!
En sinsi ve sert bakışlarımı onlara yolluyordum. Sonuçta Cemalımı ağlatmışlardı.
O kadar odaklanmışken koluma birinin girmesiyle kendime geldim ve yanıma baktım.
Gelen Lale'ydi.
'Sonunda geldiniz .' Dedi ve Cemale döndü.
Bende baktığımda Berkan Cemal in yanına geçmişti ve bana kaş göz yapıyordu.
İlk başta andaval gibi baksamda sonunda anlamıştım.
Güya erkek erkeğe konuşma seanslarını yapacaklardı.
Lale ninde kolundan çekiştirip boş bulduğum bir banka oturdum.
