Zaman bir döngüdür.
Bazen bir dairenin etrafında dönen iki çubukta , bazen geçmişin ve geleceğin aynı eksende döndüğü iki çarkta. Yelkovanı yaralayan akrep , geçmişe vurduğunda gelecek kanlar içinde kalmıştı.
Babasını hapse tıkmak isteyen bir savcı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.
!! DÜZENLENMİŞTİR !!
* 12. Bölüm: Tehlikenin Kucağında *
"Denizin aşkı gökyüzünü yakar..."
Bazen bir uçurumdur intihar , bazen bir deniz. Bazen sevdiğinin gözleri , hatta bazen sözlerdir intihar. Bu kez denizdi intihar , sevdiginin gözlerini kapatan duyması gereken sözleri duyamayarak pare pare olan deniz.
Değişik duygukar içinde dalgalanan bir denizdim şimdi. Üstüme bir gece çökmüş ben duygularımı karanlıkta seçmeye çalışırken durulmuştum.
Yolculuk çok hızlı bitmiş ve ben cesaretimi toplayıp ağzımı açmadan bir sessizlikle geçmişti. Şimdi barda Zeynep denen kadının Ateşin onu gördüğü o taburede oturuyordum. Karşımda Mert vardı. Barmen tişörtü kaşındaki piercingi dağınık saçlarıyla ve omuzundaki havluyla buraya uyum sağlarken bardaklara içki dolduruyordu.
Bense uyumsuzluğun en net örneği olarak titriyordum. Niye mi? Çünkü tam çaprazımda duran beden oydu. Taburemin arkasında dururken kim bana nasıl yaklaşabilirdi ki? Korumasıyla gelmiş birine zaten bana yaklaşmayın imajı veriyorduk ama buna rağmen onun bir bildiği vardır diyordum. Derin bir nefes aldım yapabilirdim babam için yapabilirdim onu düşünmezsem her seyi başarabilirdim. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken kulağıma dolan sesiyle bayılmak üzereydim ki tezgaha tutunup güç almayi akıl ettim son anda.
"Sakin ol , kedi."
O bile fark etmişti. Ama eminim sebebini bilmiyordu. Dediğini yapmaya zorladım kendimi ve derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştım yine. O buradayken çok zordu. "Yanımda mı duracaksın?" Sonunda dayanamayıp arkama döndüğüm gibi bağırarak sorduğum soruyla bana boş gözlerle bakarak cevap vermişti.
"Evet."
Onu ikna edecek şeyleri bir bir beynim sıralarken aralarından seçtiğim birini dudaklarıma iletmiştim. "Fazla dikkat çekiyoruz bence." Lütfen ikna olsun lütfen!
"Arkadaşın kendisi dikkat çekiyor zaten." Mertin bize katılarak söylediği şeyle gözlerimi etrafa gezdirdigimde sıra sıra dizilmiş taburede oturan istisnasız bütün kızların gözlerinin onda olduğunu fark ettiğimde öfkeyle dolmuştum. Kıskançlık içimde büyüyen bir kis gibi beynimi ele geçirdiğinde o öfkeyle gecelerine döndüm ama o beni es geçip Merte kızmayı tercih etmisti. İyiki de öyle yapmıştı yoksa kendimi tutamayarak ona kızacaktım.
"Bos konuşacağına işine bak. Tek bir hata yaparsan sıçarım ağzına." Kulaklıdan duyulacak şekilde söylediği seyleri Mertin gözlerine bakarak daha etkili hale getirmişti. "Emredersin , Kaptan." Mert içkileri doldurup iki kızın önüne koyduğunda bedenimin yarısıyla ona dönük duruyordum.
