13. Bölüm : KAÇINILMAZ PATİLER

5.4K 239 131
                                    

İyi okumalarrr Ateş böceklerimm ^^

ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.

!! DÜZENLENMİŞTİR !!

* 13. Bölüm : Kaçınılmaz Patiler *

"Sessizlikle harmanlanmış iki ruh..."

Hayat sevmeyene anlamayana zehir eder kendini. Zorla kabul etttirir ve sevdirir birini , onu anlamanı bekler önce , ruhunun ruhuna karışmasını onda kendini bulmanı bekelr sonra ve olur seversin birini. Başta kolay gelir alışırsın hemen sonra bir nefes kalacak kadar azalır mesafeniz , bir nefesi unutturacak kadar beklersiniz. Güzel gelir her sey göze o hayatına girene kadar , ateş böceği , küçük kız , kalp , ruh ve nefes bu bütün kavramlar bir olur sadece. Hepsi aynı kişiden ayrı acılar çeker ; ateş böceği sevgisinden mahrum kalınca yok olur acıya acıya , küçük kız oyuncaksız kalarak çocukluğunu feda eder ona , ruh bedeni terk eder onun yanında , kalp durur canı acıyınca ve nefes geçmez boğazdan o yakınında olunca ciğerlerin iflas eder onunla.

Acı umursanmaz , acı umursansa sevecek insan kalmaz. Ruh bedeni terk etmeyi göze alırken sevmenin acısı ölümün varlığında bir yokluktan az kalır cana.

Pamirin uçurum yüksekliğindeki camdan beni de beraberinde anlatmasıyla girdigim deniz sonum sanmıştım. Ama bana bir asır gelen ve ciğerlerime bile dolan o sudan beni çıkarıp yarı baygınken buraya getirmisti.

Şimdi ise oyunun başladığı yere geri dönmüştük , depoya. Ben gözlerim yerde tırnaklarımı zalimce koltuğa geçirirken sinirimi atmaya çalışıyordum. Korkum bedenimi ele geçirmişti ama beynim hâlâ öfkesinden bir şey kaybetmemiş dengemi alt üst ediyordu. Gözlerim yerde küçücük bir lekeye takılmıştı. Adeta hissizce yere bakıyordum. Dudaklarım titriyordu , ellerim üşüyor , ben hâlâ o suyun içinde boğulduğumu hissediyordum. Önümde diz çöken bir beden kim olduğunu bile anlayamadım. Göz yaşlarım usulca ceneme doğru süzülüyor , ıslak saçlarım damla damla kendini yere bırakırken ben hâlâ o suda çırpınıyordum. Kollarımda hissettiğim baskıyla titredim. Ve mavilerim karşımdaki bedeni buldu.

Afallayarak gecelerine bakarken nefes alamıyordum da. "İyi misin?!" Söylediği şeyler beynimde yankılanıyordu ama kendimi bomboş hissettigim için asla tepki veremiyordum. Öylece beni kucağında bıraktığı koltukta hareket etmeden duruyordum. Gözümün önüne gelen görüntüler bedenimi istila etmisti.

"Bana bak!" Yavaş yavaş sesini idrak ederken gözlerine baktım. Nefes almaya çalıştıkça icimdeki nefeslere doymuş gibi yenisini alamıyordum.

"Bak bana," çenemi kavradı ve yüzlerimizi hizaladı birbirine. Önümde diz çökmüş bir vaziyette gözlerinde korku okunan beden ilk defa sefkatli bir sesle konusuyordu. "Derin bir nefes al." Dediğini yapıp nefes almaya çalıştım. Sanki o dedi diye boğazıma dayanan nefesler geri gitmisti.

SOKAK LAMBASI - 19.04  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin