Söyle Bana Nasıl Unutulur Düşünmek

71 33 142
                                    

Merhaba.

Öncelikle bu kurgu Shakespeare'in Romeo ve Juliet eserinden Yoonkook' a uyarlanmış bir kurgudur.  Ama biraz daha modernleştirilmiş ve değiştirilmiştir. Lütfen bunun bilincinde olarak okuyun.

Sonralıkla (bu iğrenç espiriyi görmezden gelin lütfen) bu fic aslında bir oneshot olacaktı ama bölüm çok uzadığı ve daha yazacak şeylerimin çok olmasından kaynaklı uzatılmaya karar verildi. Yani bir mini fic olacak. Ama şu an ki düşünceme göre en fazla üç bölüm olacak.

Not: Bu ficteki italik yazılar Romeo ve Juliet eserinden aynen kopyalanmış olan repliklerdir

Not2: Bu fic için küçük bir çalma listesi hazırladım. Profilime bırakacağım. Ama tek bir şarkıyla okumak isteyenler için medyadaki şarkıyı şiddetle öneririm.

Not3: Bu fic cinsellik ve şiddet içermektedir. Lütfen etkilenecek kişiler okumasın.

Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın. Sizi seviyorum. ♡

Bu fic  silenceshi ye ithaf edilmiştir. (Güzel kasımpatı) ♡







Yeryüzünde yaşayan en zararlı şey bile , özel bir yarar taşır yer yüzüne...

Jimin'in sesiyle yazdığı şeylerden başını kaldırdı. Ve hayal dünyasından kopup gerçeğe dönmek için çabaladı. En yakın arkadaşı ona akşam yapılacak partiden söz ediyor olmalıydı.

"Gelmelisin diyorum Jungkook. Artık başını kaldır yazdığın şiirlerden. Biraz hayatını yaşa. Biraz sen de eğlen. Hem partiyi Min'ler veriyor. Bilirsin partileri ünlüdür. Gidip geliriz , farkedilmeyiz bile. Sana o yazdığın şeylerden ve deli gibi sevdiğin ama sana ızdıraptan başka bir şey vermeyen o çocuktan farklı bir hayat olduğunu kanıtlayacağım."

"Geleceğim Jimin, dedi küçük olan. Geleceğim ama dediğin şeylere inanmak için değil."

Jimin gülümsedi memnun bir şekilde. Jungkook ' u sonunda biraz hayata döndürmeyi düşünüyordu.

Daha sonra ise yapılacak maskeli balo için hazırlanmaya başladılar. Jimin giydiği vampir kostümüyle gerçekten göz alıcı görünüyordu. Jungkook ise bir şövalye zırhı gitmişti. Saçlarını dağınık bırakıp biraz da parfüm sıkmıştı. Jimin'in övgüleri altında aynaya bakmaya devam ederken usulca gülümsedi ve Jimin'e döndü.

"Herşey için teşekkür ederim Jimin. Yanımda olup her halime katlandığın için ve ne olursa olsun gitmediğin için."

Jungkook Jimin için her zaman özel olmuştu. Ne olursa olsun kıyamazdı o küçük çocuğa. Etrafındakiler farklı yorumlasa da bu ilgisini ve sevgisini, o her zaman biricik küçük kardeşi olarak görmüştü bu naif ruhlu çocuğu. Kıyamazdı hiç. Bu yüzden de şimdi o çocuk titrek sesiyle böyle güzel şeyler söylerken ona duygulanmaması elde değildi.

"Tabi ki yanında olacağım bebeğim. Sen benim ailemsin. Herşeyimsin. Nasıl bırakayım seni. Sen şimdi beni duygulandırmak mı istiyorsun. Hadi bakalım böyle şeyler söyleme geç kalacağız" dedi güzel sesiyle.

Birbirlerine bakıp gülüştüler. Daha sonra ise bahçede hazırlanmış Jungkook ' un doğum günü hediyesi olan son model arabaya bindiler. Ve Jungkook ' un usta ama gergin  sürüşü eşliğinde yol almaya başladılar.

Sonra Jimin birden"Hoseok 'ları da alacaktık bebeğim, unutmuşum. Şuradan geri dön onları da alalım" dedi.

Jungkook ters ters baktı Jimin'e. Sonra da "İyi dönelim bari" dedi homurdanarak. Jimin kıkırdadı. "Kızma bebeğim, sakin ol. Neden gerildin bu kadar. Merak etme yemezler o partide seni."

If I Stay♤ YOONKOOK Where stories live. Discover now