22. Bölüm : GELGİT

5.4K 210 351
                                    

Karanlık bir odada ateş böceklerinizin ışığıyla , iyi okumalar canlarrr ^^

Karanlık bir odada ateş böceklerinizin ışığıyla , iyi okumalar canlarrr ^^

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

!! DÜZENLENMİŞTİR !!

BU BÖLÜM ERKEN GELMENİN HATIRINA BOL YORUM İSTESEM BENİ KIRMAZSINIZ DEĞİL Mİ 🫀

ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.

* 22. Bölüm : Gelgit *

"Denizin gökyüzüne olan imkansız aşkı..."

Sevdiğini söyleyemeyen aşklar yara açıyor kalpte , onlar sevgiyi söylemeyi degil hissettirmeyi seçiyor birbirlerine. Sevdigini söylemek sevdiğini göstermeye yetecekse her dilde dolanan o bir cift söz anlamını yitirir sevmeyen yürekte. Hissettirmek yeter genelde , milyarlarcasından duyulan sevgi sözcüğü yetmeyince kalbe. Sevgi kalbin ilacıyken gerçek olmayanı alerji yapar kişide. Bu yüzden çabuk bitiyor şimdiki aşklar , söylemek yeter sanıyor sevdiğini sanan insanlar kimse bilmiyor hissettirmeyen sevginin kalbe yetmeyeceğini.

Söylemek yetmezse hissettirmeyi dene bir kere , başaramıyorsan pes et ya o doğru kişi değildir ya da sen o kalbin ilacı değilsindir.

Kalbim ağzımda atarken onun bunu duymasına şaşırmazdım. Bütün hücrelerim onu istiyordu şu anda , ona karşılık vermek ve sevdiğini belli etmek istiyordu. Aslında kalbim istiyordu onu , beynim tamamiyle reddederken bu durumu amacı kötü değildi ; üzülmek istemiyor oluşum etkiliyordu onu , ateş böceklerimin ölümü geliyordu aklıma ve fazlasıyla boş ümidin ne denli yakacağı kalbimi , işte bunlardı beynimin kabullenmek istememesinin sebebi.

Alnının alnıma yaslı , nefesimin nefesinde saklı ve vücudumdaki kanın akış hızını hissediyordum. Nefesinin gittikçe yaklaştığını , dudaklarının dudaklarımı örtme çabasını ve bedeninin kasılması beni de kendine çeken bir mıknatıs gibi her şeyi onunla yaşıyor olmam , şu anda ruhum bedenimden çekilse bedenim ayakta durmaya zorlardı kendini.

Öyle anlamlı bir andı ki şu an , öyle ümit doluydu ki sanki iki yılın acısı gibiydi. Şu anki ümit açılan bütün yaralarımı sarmak için var olmuştu , o zamanki yaralarımın acısı da bu ümit için var olmuştu.

Dudakları dudaklarıma yaklaşırken sıcak nefesi çıkacak olan nefesimi engelliyordu. Sözleri beynimde şimşek misali çakarken onu itme isteğimi kalbim zorluyor , izin vermiyordu.

'O dudaklar bu dudaklarla mühürlendi başka mühür tutmaz'

Yankılanırken devamlı beynimde bu cümle , sakin olmam zorlaşıyordu. Dudaklarının dudaklarımı tekrar mühürlemek için durmadan yaklaşıyor olması , dudaklarımı üşümesin diye sıcak dudaklarıyla örtmek istemesini de anlıyordum çünkü aynı şeyi dudaklarımda dudaklarına yaşatmak istiyordu. Bütün sesleri bastıran o ses şu küçücük kulübedeki beni de titretmisti.

SOKAK LAMBASI - 19.04  Where stories live. Discover now