Bizden Fazla, Sıfırdan Az

214 23 22
                                    

PLAYLIST

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

PLAYLIST

Taylor Swift - Enchanted

Birinci Kısım

Yakhyeon Kilise'sinde duyulan tek şey Rahip Junhyun'un zayıf adım sesleriydi. Giydiği cübbe o kadar uzundu ki adım sesleri duyulmasaydı onun havada süzüldüğünü bile sanabilirdiniz. Yavaş ama kendinden emin adımlarla sunağa doğru ilerlerken kimseyi görmüyor gibiydi. Kırışmaya başlayan yüzünde bilgece, aynı zamanda hüzünlü bir ifade vardı.

''Peder, Oğul ve Kutsal Ruhun adına. Rabbimiz Mesih İsa'nın Lütfu, Peder Tanrı'nın sevgisi ve birlik sağlayan Kutsal Ruhun Kudreti daima sizinle olsun.'' Biraz önce eğilip sunağı öptüğü için kayan gözlüğünü işaret parmağıyla geriye itti.

''Ve sizin ruhunuzla.'' Hep birlikte söyledik.

''Kurtuluş gizemini kutlamadan önce günahkar olduğumuzu hatırlayalım ve pişmanlık duyarak Tanrı'dan af dileyelim.'' Bizi sessizlikle ve kendimizle baş başa bıraktı. Tam bu an insanların düşüncelerini okuyabilmeyi her şeyden çok istediğim andı. Özellikle annem ve babamın akıllarından ne geçtiğini görmek için kalan hayatımın on senesinden vazgeçebilirmişim gibi geliyor. Muhtemelen yeni doğanlar kadar günahsız ve olağanüstü kullar olduklarını varsayıp cennetten hangi manzarayı kapacaklarını düşünerek yapıyorlardı bunu. Kıçım.

Annem ve babam söyledikleriyle, hareketleriyle ya da sadece varlıklarıyla bile insanı rahatsız eden sitcom karakterleri gibiydiler. Çok fazla sorunları vardı ve bunlardan itici sitcom karakterlerine benzeyenler şöyleydi: Onlar etrafınızdayken sürekli tetikte olmanız, konuşma esnasında ne söylerseniz söyleyin size kaşlarını kaldırıp küçümsediklerini gizlemeden bakmaları ve komik olmamaları. Sizi güldürmemeleri değil, komik olmamaları çünkü yaptıkları uç şeyler bazen o kadar saçma oluyordu ki kahkadan kırılabilirdiniz. Mesela iyi insanlar olduklarına inanıyorlar, bu beni her defasında güldürmeyi başarıyor.

Birçok şey insanların bakış açılarına göre değişebildiği gibi iyi insan tanımı da değişebilir tabii. İyi insan olmanın şartının Tanrı'ya inanmak olduğunu düşünebilirsiniz. Hiçbir pazarı atlamadan kiliseye gelmek, kilisede ucunda hayatları varmış gibi dua etmek, hayır işlerine katılmak, hayatlarını bütünüyle inandıkları dine uygun şekilde yaşamaya çalışmaları ya da. Belki de iyi insan olmanın şartları gerçekten bunlardır, bildiğiniz gibi bu da doğruluğundan emin olamayacağımız şeylerden yalnızca biri. Ama defalarca okudukları İncil'de insanların ne kadar değerli olduğu, herkesin eşit olduğu ve kimsenin kalbinin kırılmaması hakkında yazanları bilmelerine rağmen kendilerinden başka kimseyi gerçekten önemsememeleri, çıkarlarına göre insanlara değer verip işlerine gelmeyince hayatlarını kaydırmaktan çekinmemeleri onların iyi insan profiline birazcık hasar verebilir diye düşünüyorum.

Kafalarını kendi emellerine göre kurguladıkları dinle bozmuş olmaları ve çöp kokan kişilikleri yetmiyormuş gibi bir de Tanrı'mız-eşcinselleri-lanetlemiştir saçmalığının bir numaralı savunucusuydular. Neredeyse kendi ellerinde büyüttükleri en yakın arkadaşım Sehun'un bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendiklerinden beri ellerine geçen her fırsatta onu kötülemeye başlamışlardı. Hakaretleri Sehun için pek büyük bir problem olmamıştı çünkü onların nasıl insanlar olduğunu benim kadar iyi biliyordu. Ve ona söylenen her şeye tek cevabı gülerek "annen hakkında bir şey diyemeyeceğim ama Jongin'i tanısaydı baban da eşcinsel olurdu," demek oluyor, tabii yüzlerine karşı değil. Erkekler ve kadınlar birbirleri için yaratılmıştır, eşcinsellik sapkınlıktır, hemcinsine aşık olmak doğa kanunlarına aykırıdır ve daha bir sürü şey. Bunların hepsini, Sehun'a bu cümleleri kurmak dünya üzerinde ilk onların aklına gelmiş de bunları duyar duymaz Sehun'un hata yaptığını anlayıp ağlayarak kiliseye tövbe etmeye koşacağını sanıyor gibi söylüyorlardı. Bir anda Sehun'u gittiği kötü yoldan döndürüp hayatını kurtaracakmış gibi falan. Eminim bunlar da Sehun'un çok umrundadır, orgazm olurken bunlar aklına geldiğinde her şeyi bırakıp hıçkırıklara boğuluyordur. Her neyse. Tüm bunlara rağmen Sehun için mutluyum çünkü sevdiği kişiyle beraber, güzel bir hayatı var ve benim aksime annemle babam onun hayatını mahvedemiyor.

Bizden Fazla, Sıfırdan AzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin