Sana son kez söylediğim bir sözün içinde boğulurum ama sen sormazsın. Noldu demek aramızda yalnızca senin ritüelin, ben sorarsam kelimeler cevapsız bir sorudan öteye geçemez. Biz ne zamandır bu içimizde kurduğumuz ülkenin olmayan kurallarına bağlı kalmaya alıştık. Sen ne zamandır bana ne olduğunu merak etmeyi bıraktın? Hep böyle düşünüp yanında olduğum hiçbir anı sorgulamamayı seçtim. Belki bu benim suçum; sen bana hiçbir seyi zorunlu kılmadın, oldukça nazik bir şekilde seçeneklerini sunar ve benim arzumun yetip yetmediğini sorgulatırdın. Içimde hep sen diye çırpınan kalbim ise direkt cevabı olumlardı. Hata benim. Belkide günlerdir tek düşündüğüm biziz. Sen, ben ve dünyanın zaman çizelgesinden kaçıp gitsek nereler olur düşüncesi. Sanırım senin yoğun sahnelerinin ve toksit ilişkili arkadaşlıklarının olmadığı bir yer olması imkansız bir düşünce. Ben en başında bunları değil, seni istemiştim. Biliyorum, senin ellerinin avucunun içine ellerimi hapsetmesine izin verdiğim gün, hayatlarımızın birbirine karışmasına da izin vermiş oldum. Itiraf ediyorum; hayatıma katılmadan önce uzun bir zaman yalnızdım ve dünya üzerindeki en kötü hayatın benim olduğuna inanıyordum. Fakat şimdi bir yanılsamanın içinde kaybolmaktan ileriye gidememişim. __________________ Karakterler kurgudur, gerçek hayatla alakası yoktur. Hikayedeki kullandığım modellerin bizzat gerçek hesaplarından alarak yapıyorum yanlış anlaşılma vesaire olmasın. iyi okumalar.
7 parts