Küçük adımlarla mezarlığın giriş kapısından girdim. 50 yıl sonra... Neden sözleştiğimiz gibi olmadı? "Laker Soyu" yazılı anıtı gördükten sonra o tarafa koştum. Annem ellerini önünde birleştirmiş tanrıya dua ediyordu. Anıtın arkasında mezarlar vardı. Sırasıyla isimleri okumaya başladım. "Scarlet Tamara Laker.... Christopher Laker...." sonunda ağzımdan çıkan isim ile şok oldum. Annemin en son "akıllı kız." dediğini duyar gibi oldum ama çoktan yerde hareketsiz bir biçimde yatmaya başlamıştım. Kalbimde hiç hissetmediğim mütiş bir acı vardı. Belkide sonunda ölmeyi başarabilmişimdir?