" Seviyorsun sende hâlâ saklama gözlerin ele veriyor seni, seviyorsun kendini kandırma. " şarkıyı söylerken kendimi o kadar çok kaptırmışım ki kapının çaldığını beni arayan komşumla duydum. Hızlıca ellerimi yıkayıp mutfaktan çıktım ve kapıyı açtım. Ablam yanında bana bahsettiği adam ile kapıma gelmişti. Off ablam hâlâ benim evlenmek istemediğimi anlamadı. Hem ben evlensem bile neden mahalleden biri ile evleneyim ki? Ablam " Ee hadi bizi içeri al. " dedi. Onlar içeri girerken ben mutfakta yarım bıraktığım yemeği ocağa koyup ablamların yanına gittim. Ablam " Bu Salih. Sana dediğim çocuk. Onunla konuş. Salih iyi çocuktur severim. " dedi. Ablama bakarak " İlk olarak ben konuşurum ama arkadaşça yani evlenmem. " dedim. Gözlerimi Salih'e çevirdim. " Ben senin çocukluğunu, sen benim çocukluğumu biliyorsun. Lisede senin çapkın olduğunu herkes biliyor. Ve bence hâlâ öylesin. O yüzden aramızda hiçbir şey olamaz. " dedim. Salih " Ben değiştim Pınar. Lütfen bir şans ver. " dedi. Tek kaşımı kaldırdım. " Ben sana o şansı iki yıl önce verdim. Keşke o zaman kullansaydın. Şimdi defolup git evimden. Lütfen. " dedim. Salih ayağa kalktı ve üzgün bir şekilde evden çıkıp gitti. Ayrılmayacaktın koçum. Bende seni böyle süründürürüm.