İnsanın uğraştığı şeyler vardı. Ben üç şey için hayattaydım; Ece, Batı ve hak edenleri öldürmek. Ama bu üç şeyi korurken kendimden vaz geçmek zorunda kaldım. Kendi benliğimi kendi ellerimle öldürdüm. İlk aşkım, Batı... Onun için ölmeyi göze aldım. Öldüm. Ulaşamadı kimse bana ve hatta kayıtlara ölü olarak geçtim. En yakınım, sırdaşım, arkadaşım ve kardeşim Ece... Bana seçim hakkı tanındı. Ya İlk aşkım ölecekti ya da kardeşim. Kimseyi öldürmeyi seçmedim. Ve hak edenlerin ölümü... Bu yolda kendimi kaybettim. Geçmişimi sildim, geleceğimi yok ettim. Ben kendi nefesimi kendim tükettim. Ama bilmiyorlardı ki Maske ölmezdi. Maskem kırılsa bile ölmeyecektim. Çünkü ben, sadece bir fikirden ibarettim. Ve fikirleri, öldüremezsiniz. 16 yaşında yaşadığı bir takım olaylarla geçmişine veda eden Melis, normal bir yaşam sürmeye çalışır. Bu normal yaşam serüveni sadece 2 yıl sürer. 18. Yaşına geldiğinde geçmiş onu tekrar içine hapseder ve Melis kendi kaybetmiş benliğini yeniden yaratır. Annesini aldatmış babası tekrar ortaya çıkar ve annesi ile evlenir. Bu sadece eski hayatına dönmek için yapılmış bir kaderin oyunudur. Melis geçmiş hayatına döner ama geçmiş, onu eski hâli ile bulamaz. Çünkü Melis, bu sefer gerçekten değişmiştir. Melis kendine yapılanları asla unutmayacaktır. Sizi kitabımı okumaya davet ediyorum. Rahatsız olunabilecek içerikler var, rahatsız olanların okumasını tavsiye etmiyorum. Instagram: watpadyazarii