"Biz" dedim ağlamaya devam ederken "Bir kardeşimizi toprağa verdik onlar yüzünden." Kelimelerimin arası kesik kesikti. Ağlamaktan zar zor konuşuyordum. "Seni de hapise mi gönderelim? Sen ne istiyorsun Halil İbrahim?" İkisinin de ayakta durmaya gücü yoktu Turan kendini koltuğa atarken Halil de sandalyesini önüme koyup oturdu. "Halil İbrahim" dedim ağlayarak. Sesim boğuk çıkmıştı. İlk başlarda titreyen sesim sonlara doğru yükselmişti. "Bak bu insanlar kötü. Bunların kimseye acıması yok. Adamı kaçırmışsın daha ötesi mi var? Bunlar seni harcarlar Halil İbrahim." Seni harcarlar dediğim anda içim sızladı. Hepimiz perişandık. Hâlâ sandalyede otururken kollarını belime sarıp beni kendine yaklaştırdı. "Zeyno'm. Bak işte bu yüzden. Bu yüzden siz karışmayacaksınız. Onunla benim aramda mesele tamam mı? Tamam mı kızım? Özellikle de sen parmağının ucuyla bile dahil olmayacaksın. Anladın mı beni?"