19: "ufak tefek yükselmeler"

4.4K 401 293
                                    

Zayn - Pillowtalk

BÖLÜM 19: UFAK TEFEK YÜKSELMELER

"Nereye?" 

Hazırladığım çantayla dışarı çıkmak üzereydim ki Uygar'ın sesi beni bir anlık durdurmuştu. Saniyeler sonra adımlarının bana yaklaştığını duydum. 

"Burada kalmama gerek yok artık," dedim, kapıyı açıp dışarı çıktığım sırada. Onunla nasıl olacağımızı hiç sorgulamamıştım ama şimdi bazı gerçeklerin farkına varıyordum. Gözünde her zaman tersleyip 'ayar çekebileceği' bir insandım. Ve ben böyle bir düzende bulunmak istemiyordum.

Bir anda kolumdan tutup beni durdurmaya çalıştığında sinirle onu ittirdim. Bunu beklemediğinden olsa gerek birkaç adım geriye adımladı. 

"Ne sikim yapıyorsun?" dedi, kaşlarını çatarak. 

"Asıl sen ne sikim yapıyorsun?" diye karşılık verdim. "Beynimi sikmekten vazgeç artık." 

"Seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokmamanı söylediğim için suçlu mu oluyorum yani?" Sanki söylediği şey çok normalmiş gibi konuşması sinirlerimi daha da bozuyordu. Uygar böyle bir insandı işte. Hatasını asla kabullenmeyecek ve inatla beni haksız göstermeye çalışacaktı. 

"Bir şey diyeyim mi?" Acıyan gözlerle baktım ona. "Anlatmak için uğraşacağım çabaya bile değmez. Beni rahat bırak."

 Arkamı dönüp tekrar gidecektim ki, "Ben sapık değilim, seni rahatsız ettiğim falan yok," dedi, sinirli sesiyle. 

"Öyle demek istemediğimi biliyorsun. Sana sapıksın demiyorum. Laflarımı istediğin yöne çekme." 

"Ne demek istiyorsun o zaman?" Kollarını göğsünde birleştirdi. 

"Benimle konuşma şeklinden rahatsız oluyorum tamam mı?" Elimdeki çantayı yere bırakıp ona yaklaştım. "Eğer sana hoşuna gitmeyen bir şey sorduysam ya da söylediysem bunu bana insan gibi söyleyebilirsin." Gözlerini kırpıştırarak birkaç saniye bana baktı. 

Öfkeyle dudaklarını ıslatıp derin bir nefes çekti içine. "Sürekli bana neyi nasıl yapmam gerektiğini söyleyip duruyorsun," dedi rahatsız olmuş bir şekilde. "Kibarlık nedir bilmiyorum çünkü böyle yetişmedim tamam mı? Bana böyle olmam öğretildi ve şu ana kadar da bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ama yok, sonra senin gibi biri karşıma çıktı ve bir anda 'bu böyle yapılır, şu şöyle edilir' demeye başladı." Eliyle saçlarını geriye yatırdı. Söylediklerinde dürüst gözüküyordu. "Sikeyim, ilk kez birinin yanında biraz da olsa kendim gibi hissediyorum diyorum sonra bir anda öyle davranıyorsun ki..." Yutkunarak durdurdu kendini. 

"Ne?" dedim, üstüne giderek. "Ne oluyor söylesene?"

"Gerek yok," dedi kafasını iki yana sallayarak. "Nereye gidiyorsan git şimdi." Arkasını dönüp eve ilerlediğinde öfkeyle dişlerimi birbirine bastırdım. 

"Bana emir verme." Arkasından ilerledim. "Siktiğimin herifi, bana emir verip durma." Kapıyı kapatmak üzereyken elimle onu durdurdum. Omuzlarından geriye ittirirken kafayı sıyırmış gibi hissediyordum. Hiçbir zaman kendimi kontrol edebilecek sabra sahip olmamıştım. Anlık yükselir, anlık patlar ve anlık pişman olurdum. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Şu an pişman hissettiğim hiçbir şey yoktu tabii.

Ona ağzının payını vermek istiyordum. 

Onu itmemle o da beni omzumdan ittirmişti. "Sınırlarımı zorlama benim," dedi, tehlikeli bir ses tonuyla, yumruklarını sıkıştırarak. Buysa zihnimdeki kıvılcımları ateşledi. Bir anda celallenmiştik. Ve biliyordum ki alttan alan taraf ikimiz de olmayacaktık.

Hep Sonradan Köpürdü Dalgalar ✘ gayWhere stories live. Discover now