Yazım hataları ve betimlemer iyileştirildi iyi okumalar...
Yağmurlu bir gecede her zaman ki gibi ormanda yatıyordum ve yine her zaman ki gibi o uzun boylu adam beni uzaktan izliyordu. Ne zaman onun kellesini almak için yaklaşsam aniden yok oluyor. Bugün rüzgar sanki yüzümü kesiyor gibi esiyordu ve bu his çok farklıydı. Yağmur yüzümdeki gülümsemeyi silmek istercesine kendi eserim olan kestiğim yüzümü yakıyordu, şimşek ise bana hakaret ediyorcasına çakıyordu. Rüzgar sayesinde yağmurun yağış seyri değişiyordu. Bugün cinayet işlemek yerine dinlenceğim ama önce karnımı doyurmak için avlanmalıyım. Hançer ile hayvan avlıyamazdım o yüzden kendim yaptığım yayımı alıp sessizce gezinmeye başladım. Bir şelalenin yanına vardığımda orda ayı olduğunu gördüm. Balık avlıyordu. Ordaki ayıyı öldrümeliydim. Hem derisini kışın kullanırdım, hemde diş ve pençelerinden alet yapabilirdim. Aman ne güzel millet silah kullanırken ben ilk çağlardaki gibi yaşıyordum. Sorun değil yakında herşey değişecek. Ayıyı öldürmek için yayı çok güçlü bir şekilde çekip ayıya gönderdim ok ayıya saplanınca aklıma dank etti. Ayı bu yağmurda balık avlamaz ki. Ayının yerde yatan cansız bedenine baktım ve tam o anda ayı ani bir haraket ile kolumu kesti canım yanmıştı ama bundan zevk alıyordum. Bıçağımı elime aldım ve iki gözünüde oydum. Daha sonra ondan yararlanmak için evime daha doğrusu ormanın her hangi bir yerine koydum. Mızrağımı alıp birkaç balık avladım. Ateşimi yaktım ve yanlızlığın tadını çıkardım. Karnımı doyurduktan sonra uykuya daldım. Uyandığımda sabah mı yoksa akşam mı anlıyamadım, neden mi? Çünkü gördüğüm sadece kara dumanlardı. Ormanda yangın vardı ve kaçıcak yerlerim kapalıydı. İster istemez geçmişim aklıma geliyordu yere yapıştım. O ****** çocukları'nın bana yaptıklarını çok daha fazlasıyla geri vermeliydim. Ateşler üstüme iyice yaklaşmıştı artık kaçış yoktu...
Yazan-@GerardFernandes
Düzenleyen-@Cl
