BİR ŞEYLER DEĞİŞECEK

327 45 20
                                    

          Esta o gün asla uyuyamayacaktı anlaşılan çünkü hala olayın şokundaydı. Buna bakılırsa diğer arkadaşları da aynı vaziyetteydi. Herkes çadırlara girdikten sonra Esta dışarı çıktı ve derin bir nefes aldı. Her şey çok çabuk oluyordu. Gözünü açıp kapattığı an sanki birisi ölecek gibi hissediyordu. Yere doğru çömeldi. Rüzgarı bütün vücudunda hissediyordu. Rüzgar bile sanki ona çığlık atıyor gibiydi: Kıyamet çığlığı...

   Bütün olanları düşünürken sağ yanına baktı ve irkildi. Katie de onun sağ tarafında oturmuş Esta'ya bakıyordu. Katie'nin geldiğini bile anlayamamıştı.

Hiçbir şey demeyip sadece gökyüzüne bakıyorlardı.  Gökyüzü bile kara bulutlarla kaplıydı.

Katie sonunda sessizliği bozdu ve " Esta bugünlerde bizim yanımızda çok mutlu görünmene gerek yok. Acını ben de hissediyorum. Hatta bütün üzüntünü. Sen çok güçlü bir kızsın. Hatta bazen kendi kendime nasıl bunlara dayanıyorsun diye sorguluyorum. O yüzden benim yanımda eğer üzgünsen mutlu olmana gerek yok." dedi Esta'ya bakarak.

Esta acı bir şekilde gülümsedi. Gerçekten üzgündü ve bu Katie'nin de umurundaydı. Bir anlığına sevindi. Onu anlayan arkadaşları vardı. Katie baktı ve " Dayanamıyorum ki. Dayandığımı sanıyorum ama içim kopuyor gibi oluyor. Her düşündüğümde..." dedi cümlesini bitiremeyerek ve gözleri dolarak. Katie ona sıkıca sarıldı ve bir şarkı mırıldandı.



" Acını görüyorum ve hep yanında olacağım." dedi bir yandan da. Esta gülümsedi ve teşekkür etti ayrıca Katie gibi onun yanında olacağını ona söyledi. 

Katie de gülümsedi.

Esta hızlıca ayağa kalktı. Yine o kararlı bakışını yaptı ve Katie'ye elini uzatıp yukarı doğru çekti. Katie de ayağa kalktı. Esta Katie'ye " Bunu değiştireceğiz. Her şeyi değiştireceğiz. Güneş yeniden doğacak! Hala hayattayız. Herkesi kurtarabiliriz! Söz ver Katie! Bunu değiştireceğiz." dedi ve göz yaşlarını silip Katie'ye umut dolu gözlerle baktı.

Katie ilk duraksadı ama sonra o da tekrarladı ve yüksek sesle " Bunu değiştireceğiz! Söz veriyorum." dedi ve Esta'ya gülümsedi.

Esta da ona gülümseyip içinden " Evet değiştireceğiz." diye mırıldandı.

Çadırlara geri döndüler. Katie hemen çadırlardan birine girdi. Esta tüm çadırlara baktı ama hepsi dolmuştu. Herkes kafasına göre girmişti. İlk sinirlendi ve boş çadır aramaya baktı. Kenway'in çadırına baktı. O çadırda tek Kenway vardı o da uyuyordu. Diğerleri de doluydu zaten. Başka şansı olmadığından Kenway'inkine girdi. İlk gülümsemeden edemedi. Kenway ne güzel de uyuyordu. Esta biraz daha yaklaştı ve Kenway'in yüzüne baktı. Kalbi duracakmış gibi hızlı hızlı atıyordu. Gülümsemesi de arttı ve Kenway'i izlemeye başladı. Kendi kendine " Neden şuan onu izliyorum ki sanki? Yarın yapacak bir sürü şey var. Odaklanmalısın. Ama o çok güzel uyuyor ve uyurken tatlı görünüyor." dedi içinden. Bu düşünceler nereden geliyordu aklına? Bu sorunu o da çözmüş değildi ama bunu seviyordu. Onu izlemeyi...

    Kenway Esta'nın varlığını hissetmişti. İşte şimdi uyanıktı ama Esta'ya bunu gösterip anı bozmak istemedi. Uyuyormuş gibi yaptı. Esta da onu izlerken uyuyakalmıştı. Kenway o sırada ayağa kalktı ve Esta'yı düzgün bir yere yatırıp üstünü örttü. Esta'ya bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. Kendi de bir köşeye çekildi ve yüzü Esta'ya dönük bir şekilde gülümsedi. Orada uyuyakaldı.

ESTAWhere stories live. Discover now