BEDENSİZ BİR RUHUN SEVDASI

367 46 38
                                    

"Efsaneye göre; hayalet geceleri odalarda belirip, hayattayken sahip olamadığı aşkını ararmış," dedi kuzenim Hamza, hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk. "Bu korkutucu hayalet hayattayken vahşice katledilmiş." dediğinde koluma sarılmış küçük kuzenim Melis sesi titreyerek, "Neden ki?" diye sordu, "Kimse bilmiyor," dedi Hamza, "Ama söylentilere göre ailesi öldürmüş."

Zorlukta yutkundum, normalde böyle şeylere inanmazdım ama gerek karanlık atmosfer olsun gerekse Hamza'nın ciddi ve korkutucu ses tonu olsun insan ister istemez ürküyordu.

"Efsane der ki; eğer bir gün hayalet girdiği odada gerçek aşkını görürse ruhu huzura erermiş, ama..." Hamza kısa bir duraklama yaşadı, bir hıçkırık sesi geldiğinde öbür kuzenim Elif'in ağladığını fark ettim, "Ama giderken, biricik aşkını da yanında götürürmüş." Kız kuzenlerim çığlık atmaya başladığında bir anda odanın kapısı ve eş zamanlı olarak da ışık açıldı fakat bu kuzenlerimin daha çok bağırmasına ve benim de yerimden sıçramama sebep oldu, "Ne yapıyorsunuz siz?" dedi abim, ardından bakışları Hamza'yı buldu. "Hep senin başının altından çıkıyor bunlar değil mi lan, piç kurusu?"

"Ama Murat abi, bu seferki gerçek, valla bak!" dedi Hamza,

"Tabii tabii," dedi abim gözlerini devirerek, ardından bana çevirdi bakışlarını. "Sen değil miydin bu masallarla dalga geçen lan dönek?" dediğinde yutkunarak, "İnanmadım zaten!" dedim ama bunu derken bile sesim titremişti. "Gidip bir aynaya bak, betin benzin atmış!" dedi ama ben cevap vermeyince gözlerini devirdi, ardından kızlara döndü. "Hayaletin sizi yakalamasını istemezsiniz değil mi kızlar?" dediğinde küçük kuzenlerim hızlıca kafalarını salladılar, "O zaman hemen benim odama! Beraber uyursak hayalet yanımıza gelemez." Küçük kuzenlerim hızlıca odadan çıktılar, abim de Hamza'ya son bir kez ölümcül bakış attıktan sonra gitti.

Hamza ile tek kaldığımızda terlemeye başladığımı hissettim, "Lan Hamza," dedim, Hamza'ya baktığımda onun oldukça sakin olduğunu fark ettim. "Aynı odada mı uyusak?" dedim ama sözümü bitirir bitirmez, "Saçmalama oğlum," dedi Hamza, "Ben kızları korkutmaya çalıştım, bize bir şey olmaz. Eğer efsane doğruysa bile hayalet erkekmiş." dediğinde bir nebze rahatlamıştım ama hâlâ içimde gereksiz bir gerginlik vardı,

"Eminsin değil mi?"

"Eminim, rahat ol."

"Ya kızsa, ya odama gelirse?"

"Boşuna kuruntu yapma Birkan, hayalet kızsa bile gelip sana mı aşık olacak?" deyip gülmeye başladığında götünü tekmeleye tekmeleye odamdan kovdum, hem o aklıma sokmuştu hem de o kuruntu yaptığımı iddia ediyordu, kuzenlerim de en az benim kadar şerefsiz.

Yatağıma geçip yorganımı boğazıma kadar çektim, anlaşılan uzun ve uykusuz bir gece beni bekliyordu...

***

Önce başıma bir sancı girdi, ardından göz kapaklarıma çarpan, gözlerimi acıtacak derecede büyük bir ısı hissettim. Sımsıkı gözlerimi yumdum.

Gözlerimi zorlukla açtığımda tam karşımda büyük bir ışık hüzmesi vardı. O kadar korktum ki bırak bağırmayı, nefes almayı bile unuttum.

Titreyen bedenimi zorlukla geri çektiğimde ışık hüzmesi yerini neredeyse bir insan bedenine bıraktı. Şeffaf bir beden.

Vücut kıvrımları beyaz olduğu için karşımdaki şeffaf bedenin bir erkek bedenine benzediğini fark ettim. Ardından aklıma Hamza'nın anlattığı hikâye geldi, gözlerim kocaman açıldı. Bu o hayalet olabilir miydi? Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Belki de beynim bana bir çeşit oyun oynuyordur ya da bütün gece bu aptal hayalet masalını düşündüğüm için kafayı yemişimdir.

ESKİ BİR HAYALET MASALI (GAY)Where stories live. Discover now