Hafif sinirli bir tavırla, eve geç gelen sevgiline bakıyorsun. Ona baktığını fark edince sana bakıyor:
"sorun ne bebeğim?" sormuş olsa bile gözlerindeki umursamaz tavır, işte bu benim erkeğim dedirttirir insana:
"geç kaldığım için mi kızgınsın? Yapacak bir şey yok artık böyle.." sevgilin kötü adam olması her ne kadar senin içine pek sinmese de, acayip havalıydı. Sevgilin, montunu askıya astıktan sonra nefes vererek yanına geliyor:
"bak.. Bebeğim biliyorsun bu konularda tartışmayı hiç sevmiyorum.. Eğer kavga etmek istiyorsan lütfen kendi içinde yaşa bunu.. Bana bulaştırma.." sevgilinin aslında içinden başka bir şeyler dediğini tahmin edebiliyorsun ama çokta bozuntuya vermiyorsun. Seni umursamamasına artık alışmıştın. Sevgilin odaya gideceği sırada sana döndü:
" geliyor musun?" yüzünde hafif bir sırıtma oluşurken nefes veriyorsun ve onun, sana uzattığı eli tutarak beraber odaya giriyorsunuz. Hiç beklemeden kravatını gevşetirken, sana soyunman için işaret ediyor. Sende tişörtünü üstünden çıkartıp kenara koyuyorsun. Pantolonunun kemerini de çözdükten sonra seni omuzlarından tutup yatağa itiyor ve üstüne çıkıyor:
"geç geldiğime bakma.. Aklımda hep sen vardın.." seni ters çeviriyor ve kafanı kaldırmaman için elini, ensene koyup bastırıyor. Yatakla bir bütün haline geliyorsun ve doğru düzgün nefes almak için kafanı biraz daha çeviriyorsun. Sevgilin elini, sırtında hafifçe gezdirirken, elinde bulunan zımbaları hissediyorsun. Demir olduğu için acayip soğuk olan zımbaların hissiyle hafif irkilirken, sevgilinin gücünden dolayı oluşan sıcaklık seni rahatlatıyordu. Sevgilin altındakileri de çıkarıp bir kenara atıyor:
"geçenki oyunumuzdan dolayı sanırım hala yaran var.." kafanı olumlu anlamda sallayınca sevgilin, kendi pantolonunu indiriyor:
"normalde canının acıyıp acımayacağını umursamam bilirsin.. Sadece sonraki yapışlarımızda bağırıp çağırma diye.." bu tabiki yalan.. Sevgilin her zaman seni düşünürdü. Bunu kendisi söylemesede, sürekli belli ederdi. Sevgilinin penisini kalçalarında hissedince ürperiyorsun. Bakmak istesen de bakamıyorsun çünkü sevgilinin eli buna engel oluyor. Kalçalarında hareket eden şeyle hafif inlemeler çıkarırken, sevgilin de bundan memnun olmuş olmalı ki, hırıltılı sesler çıkarmaya başlamıştı. Kalçalarının arasında penisini sana sürterken, gaza gelip ensendeki elini daha çok sıktı. Sen, sıkmayı bırkması için eline vurunca durumu anladı ve hafif sırıttı:
"üzgünüm bebeğim.. Bir anda oldu.." elini biraz gevşettikten sonra hareketlerine devam etti. Kalçanda oluşan ıslaklığı hissedebiliyordun. Islaklık arttıkça, oluşan seste artıyordu. Sıcaktan vücudun alev almışken, sınırında olduğun için boğuk boğuk inliyorsun. Sevgilin hala hareketlerine devam ederken kulağına eğiliyor. Kulağına hafifçe üfledikten sonra, kıkırdamasını duyuyorsun:
"sana değer veriyorum bebeğim.." asla seni seviyorum diyemeyecek kadar egolu olsa da, sen bu cümleden seni seviyorum manasını çıkarabilirdin:
"sen ve senin nazik kalbin... Onlara çok değer veriyorum.." sevgilinin tok ve baygın sesi kulağının, hatta beyninin içinde yankı yaparken kendini daha fazla tutamıyorsun ve boşalıyorsun. Sevgilin de çok geçmeden boşalıyor ve senden ayrıldıktan sonra bacaklarını tutup kendine çeviriyor. Bacaklarını tamamen birbirlerine yapıştırıp sana bakıyor. Sen ne yapacağını anlayınca tekrar kızarmaya başlarken, sevgilin tekrar o erkeksi sesiyle konuşuyor:
"birazda güzel yüzüne bakayım.."
Eveeet buda bitti. Abi ben bu işi sevdim nice yani. Neyse keyifli okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mha boy×boy reader
Fanfictionİşte Bnha karakterleri ve Reader. Sikiş var sikiş gel abi gel