19. ACİLEN SEVİŞMEMİZ GEREKEN MESELELER VAR

8.8K 666 534
                                    

Yine ben, neden ben, neyse size selam verem. Hola..

48 saattir yoktum. Kararlılıkta benim gibi olun.

☕Güzel okumalar

°°°

Baba." diyen şaşkın Denizle "Baban?" dedim gözlerimi iriltip.

Deniz bana bakıp kafasını kısaca sallayınca "Ben hiç arkamı dönmeyeyim en iyisi." dedim alt dudağımı ısırıp.

"Fındık burun az önce bu gözler ne gördü acaba?" diye soran sesle Denizle öpüşüyor olduğumuz gerçeği de kafama dank etti.

"Kalbim duracak." dedim fısıltıyla. Kayınbabaya en olmayacak pozisyonda yakalanmıştım.

Hay şansıma yaa..

"Delikanlı." diyen sesle elini omzuma sertçe koyan el aynı ana tekabül edince o panikle Deniz'in elini tuttum omzumu düşürerek.

"Hiç öyle Deniz'e tutunma elimden çekeceğin var." diyen sesin sahibi kulağımı çekince gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Baba Selami'nin kulağını bırakır mısın lütfen?" diyen Deniz bana panikle baksa da içim tuhaf olmuştu " Boğaz'da sallandırdıktan sonra bırakırım oğlum." diyen adam yüzünden.

Bildiğimiz şu İstanbul Boğazı olan Boğaz...

Yine de cesaret edip "Ne boğazı?" dediğimde sesim titrediği için lanet ettim kendime.

"Ben benim oğlumu üzen, ağlatan adama ne ederim biliyor musun Ahir Başoğlu olarak?" dedi sinirle.

Babalık böyleydi demek. Güzelmiş...

İç sesime küfredip "Ben hatamı telafi etmeye hazırım efendim." dedim ve der demez kulağımın bırakılması ile elimi kulağıma attım, feci acımıştı.

Ne eli vardı be...

"Selami." diyen telaşlı Deniz elini benim elimin üstüne kapayınca başımı hafifçe çevirip kayınbaba adayımla göz göze geldim.

Elini bir kez daha sert bir şekilde omzuma geçirip "Nasılsın, oğlumu ağlatan çocuk?" deyince "Deniz." dedim hafif tırsak bir sesle.

"Baba, bırak Selami'yi lütfen." diyen Deniz rica dolu cümleyi uyarır gibi söylemişti.

"Konuşmayın da düşün önüme. Alırım ayağımın altına yoksa."

---

^Bülent-Faruk^

Ramazan amca ile sürekli geldikleri parktaki banka oturup burnunu çeken Faruk park ışıklandırmalarına dikti gözlerini.

"Bebek adam yordun beni." diyen ses nefes nefeseydi.

Faruk duyduğu sesle başını kaldırıp Bülent'i görünce "Ben mi gel dedim sanki?" dedi çemkirir gibi. "Git hem sen, niye geldiysen?"

Bülent bir süre ağlamaktan kızarmış gözleri ve ıslak yanakları ile banka çökmüş ufak bedeni izledikten sonra "Sizi istemiyorum, gidin." dedi Faruk bu seferde. Yalnız başına kalmak istiyordu çünkü. Kimse onu yalancılıkla itham edemezdi. Hiç haz etmezdi yalandan.

"Senin gibi görünenlerden nefret ederim biliyor musun?" diyen Bülent banktaki boşluğa oturdu nefeslenmek için.

Faruk'un tuhaf tuhaf baktığını görünce de "Böyle saf ayağına yatan, kendini aptalmış gibi gösteren ve çocuk gibi davranıp ilgi bekleyen insanlar demek istiyorum." diye açıkladı kendini Bülent. Böyleleri saman altından çok su yürütürdü.

son ŞİŞMANLIK neye yarar? [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin