Güneşi Kucaklayan Ay

Korkunç Gerçekler

   
medyada Audray . Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Iyi okumalar. ..

Shaun durup tekrar yeni kızın yanına gidip neler olduğunu anlamak istedi. Ama içinden, derinlerden gelen bir his bunu yapması için doğru zaman olmadığını söylüyordu. Her zaman iç sesine güvenmişti. Fakat bu sefer iç sesine güvenip güvenmemesi konusunda bir yanılgıya düşmüştü. Bunu düşünmeyi bıraktı ve erkeklere ait olan soyunma odasına doğru gitmeye başladı en yakın arkadaşı ile birlikte.

      Üçüncü ders zili çalmış ve herkes sınıflarına doğru ilerliyordu. Ama kendinde birden bir tuhaflık hissetti. İlk başta el ve ayak parmak uçları karıncalanmaya başladı. Gittikçe artan bu karıncalanma bütün vücudunu esir almaya başlamıştı. Ve en sonunda karıncalanma yeri şiddetli  bir ısı dalgasına bıraktı. Tüm vücudunu esir aldıktan sonra ısı dalgası uçlardan geri çekilerek kalbine ulaştı. Isı dalgası geldiği hızla yerini büyük bir soğukluğa bıraktı. Shaun kendinde olan bu değişikliğe anlam veremeyerek sınıfına doğru ilerledi.

                                                                                ****

      Bay Ashton dersini büyük bir ilgiyle anlatırken gürültülü bir kapı sesiyle konuşması bölündüğü için sinirden kulaklarına kadar kızarmıştı.

                                                                                 ***

     Audray, yanından geçen iki oğlanın farkında olmamıştı ama son anda birinden yayılan farklı bir enerji fark etti. Yine o ıslak köpek kokusu burnuna geliyordu ve ondan yayılan sıcaklık inanılmaz derecede güneşi anımsatıyordu. Bunları düşünürken dersten önce birazcık antrenman yapabilmesi için çok az zamanı kaldığını fark etti. Sadece bir kaç tur koşmayı düşünüyordu bugün. Tam ikinci turunu bitmişken o sıcaklığı ve aynı hızda gelen soğukluğu hissetti. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Sonuncu birey öleli 150 yıl geçmişti. O sıralar bu yaşama yeni katıldığı için hafızasının yanılıyor olma ihtimali çok düşüktü. İki ırk arasındaki korkunç savaşı düşününce tüyleri ürperdi. O anları ve o korkunç dönemi unutması mümkün değildi. O unutsa bile rüyaları ona acı çektirmek istercesine hep ona dönüyordu. Kafasını silkti ve bu düşünceleri kafasından atıp duş almak için tekrar soyunma odasına döndü.

    Hızlıca bir duş aldıktan sonra okul kıyafetlerini giyip sınıfa yöneldi.

                                                                         ***

   Shaun hızına hakim olamayarak sınıfa daldığında bütün gözler ona dönmüştü ve öğretmenin beş saniye içinde kulaklarına kadar kızardığını gördü. Bu sahne içinde gülmemek için dudağını ısırsa da kendini tutamayarak bir kahkaha patlattı.Öğretmen bu davranışa daha çok kızarken Meksika'nın acı biberini yemiş gibi daha çok kızardı. Sınıfta öncekinden daha büyük bir kahkaha tufanı kopmuştu.

     Bay Ashton sinirli bir ses tonuyla,"Neye güldüğünüzü öğrenebilir miyim lütfen? Yoksa içeriye bir sirk maymunumu girdi. Bay O'conner hiç gelmeseydiniz? Yerinize geçebilirsiniz." derken kapı tekrar açıldı ve biraz öncekinin aynısı bir sahne tekrarlanırken Bay Ashton dahil bütün sınıf gelen yeni kişiyi merak ve hayranlık dolu bakışlarla süzmeye başlamıştı bile.

     Tam Bay Ashton ağzını açacakken Shaun az önceki gibi bütün vücudunu esir alan karıncalanmayla gelen ısı dalgasıyla birlikte bilincini kaybederken dünyası kararmıştı. Gördüğü son şey kendisine korkuyla bakan yeni kızın akları siyaha dönüşen gözleriydi.

                                                                                ***

     Geç kaldığını far ederek hızlı adımlarla sınıfa yürüyen Audrey, sınıfa girmeden koridorun başından hangi sınıftan geldiğini bilemediği bir kahkaha seliyle kulaklarını kapadı. Koridorda ilerledikçe sese yaklaştığını fark etti ve o sesin gireceği sınıftan geldiğini anlayınca dudak büktü. Tam kapıyı açacakken yine o kokuyu fark etti ve etrafı gözleriyle taradı. Ama büyük bir gerçek vardı, koridorda ondan başka kimse yoktu. Uzun süredir tutmuş olduğu nefesini tek seferde dışarıya üfledi ve o kokunun sınıftan birine ait olmamasını ümit ederek içeriye girdi. Sınıfa girdiğinde bütün gözler ona çevrilmişti. Beş saniye içinde olup biten olaya şaşkınlığını gizleyemedi. Çocuk yere düşerken ondan yayılan ısıyı ve gözlerinin sarıya dönüşünü korku ve şaşkınlık içinde fark etti. Kendi gözlerinin siyaha döndüğünü kimsenin görmemesini ümit etti.

      Emin olmak için tek bir şey kalmıştı. Bu çocuğu izleyip üç gün sonraki dolunayda uzaktan gözlemeliydi.