Karanlıklar Prensi 3.

82 46 29
                                    

 Prenses tam çıkacak iken kapısı tıklanmış. Prensesin içini bir korku kaplamış. Ya gelen kişi prens ise ya onu öldürür ise ne yapardı nasıl karşı koyardı. Prenses korkularını bir kenara bırakıp yavaşça kapıyı açmış. Karşısında baş hizmetliyi görünce biraz olsa da rahatlamış. Baş hizmetlinin elinde çok güzel bir elbise varmış. Prenses gözlerini elbiseden alamaz iken baş hizmetli konuşmaya başlamış:

 - Karanlıklar prensi onun ile yemek yemeni istedi. Önce güzelce temizlen sonra da bu elbiseyi giy ben seni almaya geleceğim.

 Prensesin aklında bin türlü soru varmış ama sadece kafasını tamam anlamında sallamak ile yetinmiş. Elbiseyi hizmetliden almış ve kapıyı kapatmış. Önce güzelce temizlenmiş. Sonra da elbiseyi üzerine geçirmiş. Saçını da güzelce tarayınca eski günlerde ki gibi bir prensesin görüntüsüne sahipmiş. Prenses hazırlan dursun.

 Prensin prensesi yemeğe çağırmasının sebebi: planının ikinci aşamasını uygulamak imiş. Önce prensese işkence edecek sonra da onu kendine aşık edecekmiş. Prenses ona aşık olduğu gün onu geri krallığına yollayacakmış. Belki prens için biraz zor olacak ama o kararlı imiş. Prens düşüne dursun yemek vakti gelip çatmış. Yemek masası kocamanmış masanın başında prens oturuyormuş ve prensesin gelmesini bekliyormuş. Tam söylenmeye başlayacakken yakından gelen ayak sesleri ile durup dinlemeye başlamış. Ayak sesleri yemek salonunda yükselmeye başlayınca prens ayağa kalkmış ve karşısındaki kıza bakmış. Prens hiçbir şey söyleyemiyormuş. Nasıl olur da o gece bu kızın güzelliğini fark etmemiş. 

 Prensesin gözleri ela imiş güneşte yeşil olurmuş. Saçları kahverengi imiş güneşte parlarmış ve altın sarısı olurmuş ve beline kadarmış. Teni pürüzsüz imiş. İncecik bir beli ve narin elleri varmış. 

 Prenses yavaşça gelip prensin hemen yanındaki sandalyeye oturmuş. Prens de oturunca servis başlamış. Servis bitince yine koskoca salonda bir ikisi kalmış tek ses çatal sesi imiş. Prensesin konuşmaya niyeti yokmuş sadece sessiz sessiz yemeğini yemek ve odasına dönmek istiyormuş. Ve gecede kimseye belli etmeden kaçmak. Ama prens planını gerçekleştirebilmek için konuşması gerektiğini biliyormuş. Bu yüzden sohbet etmeye başlamış:

 - Baban seni iyi saklamış doğrusu senden hiç bir krallığın haberi yok. Asıl şaşırtıcı olan seni daha önce hiç köyde de gören olmamış. 

 - Çünkü ben saraydan hiç çıkmam.

 - Saraydan hiç çıkmadığın için gecenin bir yarısı benim krallığıma izinsiz girdin. Bende buna inandım.

 - Sizin sınırınızı aştığım için özür dilerim ama ben kaybolmuştum. O gece saraydan kaçmıştım tek istediğim biraz dış dünyayı görmek idi ama keşke kaçmasaydım. 

 - Demek saraydan kaçtın. Ve burada olmaktan memnun değilsiniz.

 - Burada olmaktan tabi kide memnun değilim. Eminim ki sizde burada bulunmamdan rahatsız oluyorsunuzdur.

  - Yanılıyorsunuz. Hayatımda gördüğüm en güzel kızsınız ve burada bulunmanızdan büyük bir mutluluk duyuyorum...

Karanlığın PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin