28.Bölüm

392 42 2
                                    

Sabrın kanatları varmış vakt-i gelince sahibine uçarmış ..🍃

Can'dan

Lokantadan karşıları 1 hafta olmuştu bugün dersten sonra ömergile gidicektim gül teyze her zamanki gibi bizi topluca yemege davet etmişti hafsamıda görmüyordum en son o lokantada görmüştüm görmek denebilirse o gün adliyede işim vardı oradada üniversiteden arkadaşıma rastlamıştım yemek yemeyi teklif edincede kıramamıştım keşke hazalın ısrarına rağmen hayır deseydim lokantada birden ömeri görünce neye uğradığımı şaşırmıştım çünkü biz buralarda hiç takınmazdık hazal arkadaşım yeni açılmış bir restoran önerdi oraya gidelim diyince buraya geldik hiç olamayacak yerde karşılaşmıştık ki yanında hafsamda vardı bana yüzü dönük olduğu için görmüyordu insalah farklı anlamazdı sonuçta yanımdaki bir bayandı
Hazala bir arkadaşımı gördüğümü söyleyip masaya geçmesini söyledim insalah uzak bir yere geçerdi ömerlerin yanlarına gittim kızlar beni gördükleri için benim gibi şaşkındılar iyiki hazalı fark etmediler diye içimden geçirirken benim patavatsız arkadaşım kendince bir iki imada bulununca anlaşıldı tabi dikkatim haftsadaydı ilk şaşırdı gibi oldu sonra göz göze geldik hemen hızlıca kaçırmıştı gözlerini benden
Bir an gözlerinde kırgınlık kırıntıları görmüştüm yanlış anlamıştı işte belkide benim hüsnü kuruntum sırf öyle görmek istedim bilemiyorum umrunda bile değildim belkide müsade isteyip arkadaşımın yanına gittim morel diye bir gram bir şey kalmamıştı arkadaşımla bir yandan yemek yiyor bir yadan eskilerden konuşuyorduk benimkisine konuşmak denirse tabi arkadaşım soruyor kısa cevaplar veriyordum arada ayıp olmasın diye bende birkaç soru soruyordum o kadar
Ömergil benim görüş alanımdaydı biraz daha oturup kalktılar hafsam bakışları yerdeydi etrafına baksa bizi görürdü ama bakmıyordu
Aklım hafsadaydı beni başka bir kadınla görmemeliydi zaten bir sürü engel vardı aramızda yanlış anlaşılmak istemiyordum sabahı zor ettim aklıma açıklamalarla dolu msj atmak bile geldi ama yapamadım işte ya beni ilgilendirmez derse ya açıklamalarım onun için bir şey ifade etmiyorsa nasıl kaldırabilirdim daha hazır degildim gerçekleri onun ağızından duymaya onun beni sevmeme ihtimalini duymaya hazır değildim sabah olunca herzamanki gibi ömerle sahile yürüyüş yapmaya indik spordan sonra ömer kahvaltıya çağırdı normalde kabul etmezdim ama bu sefer bir hevesle gittim hafsamı görürüm diye ama yoktu bukregilde kalmış yine bolca soru işaretleriyle bol özlemle günlerime devam ettim artık bünyem alışmıştı hayatıma bir şekilde devam etmeyi öğrenebilmiştim
Bizimkiler kimisi nişanlısıyla kimisi karısıyla kimisi sevgilisiyle gelecekti bu akşam şaka maka bir ben bir mert kalmıştık mertinki tercihti benim ise mecburiyett oysa ne çok istedim hafsamla evli olarak bu davetlere katılmayı ne çok istedim o kadar çok istiyordum ki söyleyip bu gönül yarasından omuzlarındaki yüklerden kurtulmayı ama yapamıyordum ister korkaklık diyin ister anlayın beni ama olmuyordu ömer vardı arada ömer kardeşim dedigim adam çocuklugum gençliğim şimdimdi ömer hayatımın her yanında vardı en savunmasız yanlarımı yaralarımı bir tek o bilirdi bir tek ben bilirdim ..
şimdi nasıl bencilce karşısına çıkıp kendince bana kardeş ilan ettigi gözünden sakındıgı kardeşine kör kütük aşık oldum ben abi diyecegim adamlığa sığar mı kardeşine insan yan gözle bakarmı hiç bir zaman kabulenmedigim üstüme yapışmış abilik kardeşlik kelimesi çok denedim ama olmuyordu işte kardeş oalrak bakamıyordum hafsaya
ne zaman kalbimi hızlandırdı ilk nerede kalp atışlarım hafsa diye haykırdı bilmiyorum
çabaladım kalbimden çıkartmak için hafsalı düşlere düşmemek için çok çaba gösterdim ama bir kere girmiş kalbimin baş köşesine kurulmuş ben unutmaya çalışırken ne ara bütün kalbimi ele geçirmiş anlamadım bile artık çıkartmak için çabalamıyorum bile bakışlarımda saklıyorum onu şiir dizelerinde düşlerimde gecenin en zifirisinde saklıyorum dinledigim türkülerde

YazgıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin