1 bölüm

365 33 23
                                    

Yıl 2010. 19 şubat.

Merhaba günlük. Ben Maya. Bu gün çok tuhaf bir şey oldu. Tv izlerken karşıma büyü ile ilgili bir film çıktı. O kadar güzeldi ki anlatamam. Annem böyle şeyleri izlemememi söyledi. Ona göre büyü diye bir şey yok. Ve tüm bunlar insanların aptal bir hayal ürünüymüş. Ama ben inanıyorum. Neden bilmiyorum ama inanıyorum işte. Belki bir gün bende bir büyücü olabilirim.

Her şey işte o zaman başladı. Büyülere ve büyücülere olan ilgim. Hep özel güçlerim olsun istemiştim. Ama insanlar sürekli bana böyle bir şeyin olmadığını söyler dururlardı. Sıkıcı insanlar ve sıkıcı insanların kurduğu cümleler... Neyse siz onlara aldırmayın. Sonuçta büyücüysem bile bu beni ilgilendirir. Onlara ne ki? Sanki kendi hayatları bu kadar mükemmel de başkalarınınkini kontrol etmek istiyorlar. Hayatınız boyunca eminim böyle durumlarla sürekli rastladınız. Size minik bir tavsiye. Bir şeyi yapmak istiyorsanız yapın. İnsanlar güzel olan şeyleri yıkmayı severler. En azından "Acaba yapsaydım ne olurdu?" diye düşünmek zorunda kalmıyorsunuz. Sonuçta size kalan yine de siz olacaksınız. Herkes ölür, gider, terk eder, bize gene biz kalırız. Bu yüzden kendinizi üzmeyin. Doğru olanı değil, doğru olduğunu düşündüğünüzü yapın.

Evet biraz da kendimden bahsedeyim. 21 yaşındayım. Görünümümü merak etmeyin. Sıradan insan işte.(Ama ön sıralardan😎. Neyse bunu söylemedim sayın.) Biraz dedim de baya az bahsettim. Kendim hakkımda ne diyebilirim ki? Neyse geçelim olaylara.

Yıl hala 2010.

O zamanlar bile insanlarla konuşmayı çokta sevmeyen biri idim. Ama bi kerecik olsa arkadaşım olsun istemiştim. Sınıfa yeni bir kız gelmişti. İşte... Bu arkadaş olmam için güzel bir fırsat. Benim kimseyle konuşmadığım gibi kimse de benimle konuşmazdı. Bu yüzden hep yalnız otururdum. Yanım boş olduğu için kız yanıma oturdu. Başka boş yerlerde vardı ama neyse. Hoşuma gitmişti. Tanışmak istedim ve ona bakarak gülümsedim. Gerçi aldırmadı bana ama olsun. Başarabilirdim. Heeeyyy. Hemen öyle dalga keçmeyin benimle. Ne yapayım ilk kez arkadaşım olacak.

"Şey... merhaba" Yüzüme bile bakmadı. Kötü fikir sanırım. Ama hayır yapmam gerek. Ders boyunca kızla nasıl konuşmam gerektiğini kafamda düşündüm. Tam konuşmaya başlayacaktım ki zil çaldı.
"Lanet olsun... Neyse... Diğer derste konuşuruz."

Ders boyunca gözüm sadece o kızdaydı. Ve aklımda nasıl arkadaş olacağımda. Kız sınıftakiler ile şimdiden arkadaş olmuştu bile. Yanındakilarla bir şey konuşuyorlardı. Ve bana bakıp güldüler. Ama bu daha çok alaycı gülüşe benziyordu. Sanırım treni kaçırdım... Şimdiden sınıfın popüler kızları ile arkadaş olmuştu bile. Gerçi o tren bana hiç uğramadı ama neyse. Şimdiki aklım olsa böyle biriyle muhatap olmam.

Ders başladı. Konuşmam lazımdı. İkinci kez denedim. "Merhaba ben Maya. Sınıfımıza hoşgeldin. Senin adın ne?" Sonundaa... Yüzüme bakıyor. Ama bir şeyler söylemiyor. Neden bir şeyler söylemiyor ki? Nerdeyse bir dakika boyunca hiçbir şey demeden yüzüme baktı. Sonra tekrar önüne döndü. Tam bir mal. Tabii ben o zamanlar saf olduğum için hemen suçu kendimde aradım. Acaba yanlış bir şey mi dedim. Kızım konuşmasana bu aptalla. Görmüyor musun kendini beğenmiş bir salak işte. Ama yok durmadım. Acaba konuşamıyor mu diye düşündüm. Ama diğer kızlarla konuşuyordu. Yüzüne bakıb: "Konuşmayacak mısın? Yanlış bir şey mi dedim?" Ah evettt.. Başardım... Bu sefer benimle konuştu. "Merhaba" Küçücük bir merhaba mı? Gerçekten mi? Cidden bunları şuan anlatırken bile kızı parçalara ayırmak istiyorum. Lanet olsun çok aptalmışım. "Adın ne?" Tekrardan sordum. Belki konuşur diye. Onu konuşturmak benim için ayda nefessiz yaşamak kadar zordu. Ne tuaf benzetme ama.

+Emma.

-Efendim?

+Adım işte... Sordun ya...

BüyücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin