"AURORA" (TAMAMLANDI)

26. BÖLÜM: YEMEK

Sabah kalktığımda hemen yer yatağını katlayıp yerine koydum. Tekrar odama dönüp buraya getirmiş olduğum elbiselerimden birini giydim.

Bugün Bora'ların evine gidiyorduk. Aileler tanışacaktı.

Hemen kahvaltı hazırlamada anneanneme yardım etmek için mutfağa doğru yöneldim. Mutfağa geldiğimde kahvaltı sofrasının çoktan hazır olduğunu söyledi Anneannem.

Herkesi kahvaltıya çağırdıktan sonra bir sandalye çekip oturdum.

Herkes gelip yerlerine oturunca kahvaltımızı etmeye başladık.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra kızlarla beraber sofrayı topladık ve aldık elimize kovayı, viladayı, toz bezini, temizliğe başladık.

Temizliği bitirdiğimizde hepimiz acayip derecede yorulmuştuk. Herkes kendini bir koltuğa atarken Ben akşam için enerjimin kalmadığına emindim.

Akşam olduğunda Dicle beni sürükleye sürükleye odama götürdü Ve elime bir elbise tutuşturdu. Dicle'nin söylediğine göre mavi, üzerinde kuş desenleri olan bir elbise giyiyordum. Elbisemi giyindikten sonra Dicle babetlerimi de vermişti. Yine söylediğine göre siyah taşlı babetlerimi giyiyordum. Sonra da Dicle küpe ve bilekliklerimi taktırdı. Her ne kadar ben istemesem de.

Yaklaşık yarım saat sonra nihayet dicle'ye göre hazırdım. Kendime göre hazırlığım 5 dakikada bile bitebilirdi.

Aşağı indiğimiz zaman Tolga abimin Islık sesini duymuştum.

"Güzelim, bu ne güzellik böyle. Acaba sen evlenmesen mi Bora'yla falan."

Oradan babam lafa atıldı.

"Oğlum, her şey Benim kararıma bağlı. Hele bir gelsinler, istesinler kızımı."

hepimiz babamın bu dediğine gülerek dışarı çıktık.

Bora'ların evi 5 dakikalık yürüme mesafesinde olduğu için Arabayla gitme gereği duymamıştık. Zaten hava çok güzeldi.

Evin önüne geldiğimizde Annem kapıyı çaldı. Kapıyı açan her zamanki gibi Müjde ablaydı. Hepimizi sıcakkanlı bir şekilde karşıladıktan sonra salona aldı. Kendisi de Kapıyı kapatıp yanımıza geldi.

Nasılsın iyi misin Faslı bittikten sonra (Nihayet bitti) hepimiz sofraya geçtik.

Bora'lar 5 kardeşlerdi. Kendisi ortanca çocuktu.

Afife abla ve Coşkun abi ikizlerdi ve Bora'dan büyüklerdi. Bora'nın küçük ikiz kardeşleri ise Özge ve Emre'ydi. 16 yaşlarındalardı.

Yemekler gerçekten çok lezzetli olmuştu.

Menüde, mercimek çorbası, tavuk, pilav, su böreği ve ağlayan kek vardı.

Gülfer annem, Afife abla, Müjde abla ve Özge yapmışlardı Sağ olsunlar.

Çorba Afife ablanın işiydi. Tavuk ve pilavı Müjde abla yapmıştı. Su böreği Gülfer annemdeydi. Ağlayan kek de Özgenin marifetiydi.

Ağlayan kek demişken sizi bir gelişmeden haberdar edeyim. Artık Burçin ve ben kek yaparken bir canavar yaratmıyoruz. Yaptığımız gerçekten keke benziyor.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra biraz sohbet ettik.

Sohbetin Sonrasında da kalkmak istediğimizi söyledik, zaten saat gece 11'e geliyordu.

Hazırlanıp evden çıktık.

Bizim eve geldiğimizde ben hemen üzerimdekilerden kurtulup rahat bir şeyler giyindim. Telefonumu çıkararak oyalanmaya başladım.

Sonra kafama bir şey dank etti. Annemlerin bugün konuştuklarına göre yarın Bora'nın nişanlısı olacaktım. Yani yarın beni istemeye Geleceklerdi.

Düşüncesi ile huzurla gülümsedim. Yıllardır onu beklemiştim Ve sonunda hayallerime kavuşmuştum.

O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Arkadaşım Selin atmıştı. Mesajın içeriği tercih sonuçlarının açıklandığına ilişkindi.

Üniversitemi bitirdikten sonra tercihlerimi yapmıştım. Bursa ve Trabzon'daydı istediğim okullar.
Tercihlerimin arasında Trabzon'un Uşaklı kasabasındaki okul da vardı. Yani bu kasaba'daki okul.

Hemen yanımda getirdiğim laptopumu çıkardım. Laptopun açılmasını bekledikten sonra gerekli siteye girip bilgilerimi girdim ve sonucun Ekrana gelmesini bekledim. Sonuç ekrana geldiğinde oklarla gezinerek sonucu buldum, çıkan sonuç ile Gözlerim dolmuştu.

"Atatürk ilk ve Ortaokuluna müzik öğretmeni olarak atandınız."

Atatürk İlk ve ortaokulu şu an yaşadığım kasaba'daki yani Trabzon'daki kasabada olan okuldu.

Laptopumu kapatıp çantamın içine koydum ve hızlıca Annemlerin oturdukları salona doğru ilerledim.

Onlara güzel haberi verince hepsi beni havaya kaldırıp döndürmeye başladı. Asel bile bir ara beni kaldırmaya çalışmıştı.

Onlarla biraz vakit geçirdikten sonra yatmak için tekrar odama çekildim.

Yatağıma girdiğim zaman bugün olanlar gözümün önünden bir bir geçti. Yarın Bora'nın gerçekten de nişanlısı oluyordum. Ve, artık Atatürk ilk ve Ortaokulunda müzik öğretmeniydim. Okullar açıldığında orada çalışmaya başlayacaktım.

Çok sevgili okurlarım, finalimize son 4 bölüm kaldı.

Evet, gelecek bölüm isteme sahnesini okuyacağız. İnşallah, Allah nasip ederse.

Sizce istemedeki Gece nasıl olur?

Alayım bakayım yorumları.

Neyse ben diğer bölümlerimi yazmaya gidiyorum.

Ha bir de Melek daha bölümlerimi okumamış, gidip Çok sevgili kuzenimin başının etini yiyeceğim.

Görüşmek üzere.