o n e

94 10 16
                                    





Harry soğuk havaya aldırmadan yaklaşık yarım saat önce maçın bittiği futbol sahasında sırt üstü uzanmış , kulaklıklarında çalan müzik eşliğinde gözlerini dinlendiriyordu. Esen rüzgar alnına düşen kısa kıvırcık bukleleri hafifçe havalandırırken üşüdüğünü göz aradı ederek yalnızca melodiye odaklandı.

Kırarak kendine doğru çektiği bacakları , üzerine yaslanan ağırlık eşliğinde yavaşça aşağı doğru kaydı. Ayaklarını yapay çime sabitleyip daha fazla hareket etmelerine engel oldu. Kimin geldiğini anlamak için gözlerini açmaya ihtiyacı yoktu. Başının altındaki spor çantasını düzelttikten sonra kolunu ona yaslanarak uzanan bedenin göğsüne bıraktı.

"Siktiğimin futbolu. Siktiğimin kışı. Siktiğimin sahası. Siktiğimin-"

"Bitti mi?" diye mırıldandı Harry , tek gözünü açıp aşağıda kalmış bedene bakarak. Yanakları öfkeden kızarmış , taktığı berenin altından kurtulabilen terli saç uçları alnına yapışmıştı. 

"Hayır nefesim tükendi." İçine derin bir nefes çekip kaldığı yerden devam etti. "Siktiğimin Zayn'i. Siktiğimin Liam'ı. Siktiğimin kışı."

"Bunu söylemiştin." dedi Harry sakince.

"Bu hala üşüdüğüm gerçeğini değiştirmiyor. Siktiğimin kışı!"

"Şarkı dinlemek ister misin?" diye öneride bulundu Harry. Gözleri çoktan kapanmış ve başı gökyüzüne çevrilmiş , Louis'nin göğsüne bıraktığı eli çalan Chase Atlantic'e uygun bir ritimde hareket ediyordu.

"Sadece küfür etmek ve o sikiklere kaybettiğim maçı hazmedememek istiyorum. Siktiğimin-"

"Kes sesini Lou." Harry kulaklıkla bağlantısını kestikten sonra sesi yükselterek telefonunu yapay çimlere fırlattı. "Şimdi dinle. Uyuşturucu almadan uyuşturucu kullanacaksın."

Louis yerinde ters dönüp Harry'nin dizlerine yaslı başını karın boşluğuna bıraktı. Dilindeki piercingi dudakları üzerinde gezdirirken yüzünde yan bir sırıtış oluşmasını engelleyememişti.

"Üstte olanmış gibi davranman beni çok eğlendiriyor." dedi sakin bir tonda.

Harry'nin gözleri hâlâ kapalıyken dudakları arasından eğlenen bir kahkaha döküldü. "Ama senin en yakın arkadaşım değilmiş gibi davranman beni ürkütüyor." diye yanıtladı.

Louis hızlı bir hareketle doğrulup Harry'nin üzerine çıktı. Dizlerini iki yanına açtıktan sonra Harry'nin bileklerini sertçe yapay çimlere sabitledi. Yeşil gözler de açılmış ve Louis'nin mavilerine sabitlenmişti. Harry'nin bakışları Louis'nin dudaklarının daha da yukarı kıvrılmasını sağladı.

"Ne? Seni hala ürkütüyor muyum?" diye mırıldandı yavaşça.

"Hayır , Lou. Sadece ağırlık yapıyorsun."

"Demek öyle.."

Louis ağır çekimde Harry'e yaklaşırken Harry umursamaz bakışlar göndermeye devam ediyordu. "Peki ya şimdi?" diye fısıldadı Louis ve çıkardığı dilini -piercingi- Harry'nin burnuna dokundurdu. Metalin tenine değmesiyle irkilen Harry yüzünü buruşturup üstündeki Louis'den kurtulmaya çalışırken , Louis bu durumla daha da eğlenerek hareketlerine devam ediyordu. Ufak çaplı bir arbedenin sonucunda ikisi de nefes nefese kalmış ve sahada yine sırt üstü yatarken kahkaha atıyorlardı.

"Burnumu yaladığına inanamıyorum." dedi Harry gülmesini durdurabildiğinde. Dirseğini Louis'nin bel boşluğuna geçirdikten sonra başını da ona doğru yatırmıştı. "Tam bir pisliksin."

Louis de aynı şekilde başını ona doğru yatırdı.

"Nankör olma Hazzie. Bunu yapmam için kaç kişi sıraya girer biliyor musun?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

what the hell were we? // larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin