1. BÖLÜM

986 176 108
                                    

Merhabalar! 👋🏻

Yeni bir hikâyeyle karşınızdayız. Talep olduğu müddetçe düzenli bölüm gelecektir. 🍀

Keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz, sizi bol bol güldürecek ve yeri geldiğinde ağlatacak bir hikâye olacaktır. 💣

Okuduğunuzda size klasik gelebilecek olan bir konu olsa da önemli olan işleyiş biçimi olduğunu düşünürsek ilginizi çekeceğinden eminiz. 💣

Sizden ricamız başladığınız tarihi buraya bırakmanızdır. 🍀

Keyifli okumalar dileriz. ❤

Mikrofondan boğaz temizleme sesi yükseldi. Şaşaalı ortama hâkim olan gürültü yavaş yavaş kesilirken, neredeyse iki yüz kişilik kalabalığın meraklı bakışları sahneye çıkan adamın üzerinde toplandı.

"Öncelikle davetimizi kırmadığınız ve başarımızın mutluluğuna ortak olduğunuz için hepinize teşekkürlerimi sunuyorum," diye söze girdi Kenan Karan. 1.85'lik boyunun verdiği kalıba rağmen içeri çekemeyecek kadar ortada olan göbeği, eksildikçe ektirdiği saçları ve yetmiş yaşına merdiven dayamış, iş hayatının getirdiği ciddiyeti kuşanmış çehresiyle kadınların hayalini süslemiyor olsa bile; sahip olduğu dudak uçuklatacak serveti çevresindeki çoğu kadının radarına düşmesine kolaylık sağlıyordu. Ancak onun önceliği hiçbir zaman kadınlar olmamıştı.

Kenan Karan; hemcinsleri gibi kadınlara değil, başarıya âşık bir adamdı.

Ermenegildo Zegna imzası taşıyan, özel dikim takım elbisesi kalitesini konuştururcasına üzerine çarpan ışıkların altında parıldıyorken, "Hepinizin bildiği gibi geçen günlerde Karan Şirketler Grubu olarak bizi zirveye çıkartacak bir olaya imza attık," dedi bakışlarını çevresini saran kalabalığın üzerinde gezdirerek.

"Bangkok'ta yapacağımız, dünyanın en büyük binası olan Burç Halife'yi yerinden edecek yapı için kollarımızı sıvadık. Gelecek ay çalışmalara başlayacağımızı sizlere ilan etmekten gurur duyarım."

Salondan yükselen alkış tufanını ellerini kaldırarak durdurdu. Yüzünde elde ettiği başarın verdiği memnuniyet dolu gülümsemesi yer edinmişti.

"Bu iş şirketimiz için dönüm noktası niteliğinde. Doğu'da önemli bir statü elde etmiş olacağız."

Ve daha bir sürü elde ettikleri başarıyı yücelten sözler sıraladı. Salondaki kalabalığın pür dikkat ve gizlenemez bir heyecanla söylenenleri dinlemesi, yer yer alkış tutması uzun dakikalar boyu devam etti. Kenan Karan sabaha kadar şirketini övebilir, başarılarıyla gurur duyabilirdi ancak o, her zaman için dozunu korumayı iyi bilen bir adamdı. Bu yüzden kopan son alkış tuhafını susturduktan sonra mikrofona eğilirken, sona yaklaştığını belli etmek istercesine sözlerinin gidişatını değiştirdi.

"Eğlenceye kaldığımız yerden devam etmeden önce bu büyük başarımızın gerçekleşmesini sağlayan, mimarlığa yeni bir soluk kazandırmış oğlum Çağlar Karan'a tebriklerimi sunmak istiyorum," dedi oğluna bakarken büyük bir gururla. "Onun yeteneği ve zekâsı olmasaydı bugünleri göremezdik. Bu anlaşmanın imzalanmasını sağlayan isim ondan başkası değildir." Böyle bir oğlana sahip olduğu için göğsünü kabarta kabarta, "Oğlum," diyerek onu yanına davet ettiğini açıkça belli etti.

Çağlar büyük bir coşku ve babası tarafından övülmüş olmanın verdiği hazla, masasını çevreleyen kendinden yaşça büyük iş adamlarından izin istercesine kafasını salladı. Çizdiği beyefendi imajı hiç kuşkusuz etrafındaki tüm kadınlara iç çektiriyor, onları imrendiriyordu. Sahneye, babasının yanına doğru emin adımlarla ilerlerken, yükselen alkış seslerine karşılık inci gibi parıldayan dişlerini sergilemekten geri kalmadı. Nasıl kalmasındı? Babası tarafından övüldüğü ve beğenildiği nadir anlardan birindeydi ve bunun tadını sonuna kadar çıkartmak, keyfini sürmek istiyordu.

365 GÜN 11 SAAT Onde histórias criam vida. Descubra agora