❄Büyük Antikler Savaşı Part-1🔥

257 37 5
                                    

Evet! Sonunda yüzdük yüzdük ve son bölümlere geldik.Chionie'nin yaşayacağı 2.Büyük savaş başlamak üzere

Ayrıca Atlas'ta aynı şekilde kendi ile savaşacak.Heyecanlı saatler bizi bekliyor

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim hepinize iyi okumalar sizleri seviyorum😘😘😘❤❤❤

Atlas'ın ağızından

Sessiz,soğuk ve karanlık koridorda giderken içimdeki cesareti hissediyordum

Yılların intikamını alacağım için çok heyecanlıydım.Artık kendimi rahatlatacaktım...Belki bunun sonunda güçlerim kaybolmayacak ve tekrardan eldivenlerim ile ömürümün sonuna kadar gidecektim ama olsun.Sonuçta Hemogolan'ı darma duman edecektim.Bundan çok emindim

Birkaç gün önce ondan deli gibi korkan ben şu an elimden gelse onu ikiye bile bölebilirdim.İçimdeki yılların acısı ve intikam duygusu bana güç vermişti her hâlde

Albert yanıma masum bir kedi gibi yaklaştı

"Atlas...Korkuyor musun?"dedi

Ona doğru döndüm ve sırıttım

"Korkmak mı? Hah! Hayır,aksine çok cesurum"

"Zaten korkmaman gerekiyor.Biliyorsun,korkudan besleniyor"

"Biliyorum,Albert bunu neredeyse 1000 kere tekrarladık"dedim sıkkın bir sesle

Hemogolan'ı öğrenip,bunun sonucunda Joseph'in evinde eğitim almaya başladığımızdan beri Joseph,bu bilgi ile resmen başımın etini yemişti.Her gün aynı şey o kadar fazla tekrarlanmıştı ki beynimde,yemek yemek ve uyumak gibi genel bir kural hâline gelmişti

Bu konuşmadan sonra kısa süreli bir sessizlik oldu

"Doğduğumdan beri bu eldivenler elindeydi,evet bazı şeylere dokunma fırsatım oldu ama dokunduğum şeyler ya çürüdü ya öldü ya da bozuldu.Bunun nasıl hissettirdiğini bilemezsin.Sonra 4 Yaşımdayken herkese gücümü göstermek istedim ve resmen tüm köyün bana doğru korkulu bakışlarını gördüm.Bunun yüzünden okulda çok fazla dalga geçildim.Kendimi savunamadım yeteneğimin tehlikeli olması yüzden onlara birşey yapmayacağımı da biliyorlardı eğer yapsaydım bütün köy bizi köyden atabilirdi hatta daha kötüsü öldürebilirlerdi.Annemle Babamın sırf benim yüzümden acı çekmesini istemedim"dedim hüzünlü bir sesle

Bunları uzun zamandır içime attığımı fark ettim.Gözümden bir damla gözyaşı düştü.Albert hızlıca elimi tuttu.Bu zamana kadar ellerime bakan gözlerim Albert'a doğru döndü.Albert ise bana cesaretle ve anlayışla bakıyordu

"Açıkçası,geçmişinin bu kadar zor ve üzücü olabileceğini düşünmemiştim-"

"Hey! Bu da nedir?"diye bağırdı Reina

Reina'nın bağırmasıyla gözlerimizi birbirimizden ayırarak ileriye doğru bakmaya başladık.İleride rahat 70 metrelik oval şeklinde bir delik vardı.Hepimiz tek bir sıra şeklinde içeriye doğru bakıyorduk.Kaşlarımı çatmış bir şekilde deliğe doğru bakıyordum.Reina ve Albert'ı göremiyordum ama bana doğru baktıklarını hissedebiliyordum

"Buraya bunun için geldik...Ne bekliyoruz? Girelim"dedim

Albert,küçük bir çocuk gibi elimi sıkarak gidiyordu

İçeri girdiğimiz anda derin bir soğukluk ve boşluk hissi içimi kapladı.İlginç bir şekilde tanıdık geliyordu

Karanlık,boşluk hissi ve neredeyse insanın gözlerini bile donduracak kadar soğukluk...

Melez Prenses-2:Antik İntikam Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon