Demir Karadağ ⬆️
Evet arkadaşlar merhaba öncelikle her hafta salı günü yeni bölüm eklemeyi düşünüyorum bi aksilik çıkmadığı sürece inşallah beğenirsiniz iyi okumalar kendinize iyi bakın
Yerimde rahat edemeyerek gözlerimi açmıştım bağlandığım odada kimse yoktu derin bir nefes alıp en azından bu düşünceyle rahatlayabilirdim.
Bağlı olan ayak ve el bileklerimin acıdığını hissederek hareket ettirmeye çalıştığımda daha çok acımasıyla buna bi son verip el mecbur her zamanki yaptığım gibi durmaya devam ettim kapının önünde sesler gelmesiyle kapının kulpu aşağıya inerek açıldı gözlerim kapının ardından içeri giren kişiyi buldu.
O buraya geldiğimden beri ilk odaya gördüğüm adamdı istemsiz gözlerim onu incelemeye başladı uzun boyluydu geniş kasları iri gövdesiyle spor yaptığı belliydi yanından geçen her kızın dikkatini çekecek bir bedene sahipti dalgalı kahverengi saçları doğaldan hafif dağınık duruyordu bu onu yakışıklı göstermişti kahve gözleri soğuk bakışlarıyla insanın ister istemez çekinip korkmasını sağlıyordu kaşları ne çok gür ne de seyrekti tam orta gürlükteydi dolgun dudakları vardı yeni çıkmış sakalları her erkeği yakışıklı gösterdiği gibi onu da yakışıklı göstermişti bıyığı ise dudaklarının şekline göre özenle kesilmişti şekilli burnu yüzünü tamamlıyordu hafiften kaslı çenesi içine göçük yanakları onu etkileyici gösteriyordu adamı inceleye inceleye bir kalmıştım gözlerimi ondan çekip odada dolaştırdım.
Sesini duymamla gözlerim onun soğuk bakışlı gözlerine değdi.
"Sana ne yapıcağımızı sormuştun değilmi?" Hızla başımı olumlu anlamda salladım.
"Sana iki seçeneğim var birincisi ya benim yanımda ömrünün sonuna kadar çalışır bana hizmet edersin ya da canını almak mecburiyetinde kalırım karar senin." Son duyduğum seçenekle gözlerimi korkuyla açarken isteyeceğim son şeydi beni öldürmesi daha yeni üvey annemle üvey babamdan kaçmışken olmazdı.
İlk seçeneğide kulağa kötü gelmiyordu hem işim yok param yok napacaktım öyle tek başıma sokaklarda ama işte kötü yanıda vardı bu adam katildi katilin yanında çalışmak çok korkunçtu ama başka bi seçeneğim yoktu beni burada bu adamın elinden kurtacak bi Allahın kulu yoktu.
Bi süre boş boş gözlerime baktı ve en sonunda ağzımı açıp konuşmaya başladım.
"Seçimimi söylemeden önce bir soru sormak istiyorum." Başıyla beni onaylarken tekrar konuştum.
"İlk seçeneği seçersem eğer bana zarar verip öldürüp öldürmiyceğinizi nerden bilebilirim." Tek kaşını kaldırdı bunu duyunca hayranlıkla bu yaptığı hareketi izledim bu bi insan için fazla kusursuzdu. Tabi bu düşüncemden küstahça konuşmasıyla vazgeçtim e nihayetinde her güzelin bi kusuru vardır onunki de buydu sanırım.
"Bunu sen ve senin davranışların belirleyecek bu yüzden söz veremem." Söz veremem diyodu manyak herif sahi adı neydi bu adamın daha öğrenememiştim neyse zarar verse de vermesede ilk seçenek daha mantıklıydı.
"İlk seçeneği seçiyorum." Diye sıkkınlıkla konuştuğumda sağ yanağı yukarı kıvrıldı ama bu içten bir gülüş değildi tamamiyle tehlikeden ibaretti.
Aniden kapıya doğru ilerlemesiyle cevap bile vermeden odadan çıktı arkasından bakakalmıştım.
Kapıda adamlara beni bağladıkları ipleri çözmelerini söyleyip uzaklaşmıştı.
İçeri giren adam önce ayaklarımı sonra ellerimi çözmesiyle acıyan bileklerimi ovalayıp yüzümü buruşturdum adamın beni takip et demesiyle onun peşin sıra çıkıp onu takip ettim dışarı çıktık soğuk hava bedenimi esir alırken kafamı havaya kaldırıp gökyüzüne baktım hava bulutluydu temiz havayı içime çekmenin huzuruyla önümüzde duran arabaya gözlerimi diktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| ESARET |
Teen FictionGözlerimi kara gözlerine çıkartarak konuştum. "Eminim ki bi erkeğe en çok yakışan şey merhamet lütfen benden merhametini esirgeme ve şuna da eminim ki benim en çok senin merhametine ihtiyacım var." Gözlerinde ufakta olsa duygu birikimi gördüğümde...