aside from tunes .·ٜ۬･ taennie

yedi

Kim Taehyung, benim sadece ilgimi çeken bir erkekten başka bir şey değildi. Uzun boyu, bir erkeğe göre harika olan fiziği, keskin yüz hatları, derinden gelen kalın sesi ve mükemmel elleriyle beni etkilemeyi başarmıştı. Ondan hoşlanmaya başlamış ve onunda benden hoşlanmasını sağlamaya çalışmıştım.

Sonuç sıfır, benden hiç haz etmiyordu.

Ondan vazgeçebilirdim. Sonuçta sadece basit bir hoşlantıydı ve beni üzmezdi, değil mi?

Bu aptal düşünceyi çoktan bırakmıştım.

Onu bırakmayacaktım çünkü hissettiğim şey giderek büyüyor gibiydi ve bu beni korkutuyordu. Onu olduğundan daha yakışıklı görüyor gibiydim ve onun karşısında ezilip büzülüyordum. Artık sadece ilgimi çeken bir erkek gibi gelmiyordu bana.

Bu yüzden platonik gibi davranmaktansa onun benden hoşlanmasını sağlayacaktım. Bu konuda kararlıydım.

Şimdiyse Jisoo ile bahçeye çıkmış, bir banka oturmuş ilk ders bittiği için ve ben kahvaltı edemediğim için kahve içiyordum. Jisoo'nun gözleri uykudan kapanmak üzereyken Taehyung'un arkadaş grubundaki SeokJin'i görünce ayık kalmaya çalışmış, onu izlemeye başlamıştı. Taehyung ve grubu ilerimizdeki bir bankta oturuyorken ikimizinde gözü oradaydı çünkü dikkatimizi çeken erkekler orada oturuyordu.

"Jisoo." Jisoo'ya seslendiğimde 'hm' gibi bir ses çıkarmıştı. İç çekerek gözlerimle Taehyung'u izlemeye devam ettim. "Benim neyim eksik?"

"Ne demek neyim eksik?" Bana dönmesine rağmen kafamı ona çevirmeden devam ettim. "Neyim eksik ki Taehyung ben yerine şu samimiyetsiz kızdan hoşlanıyor?"

Çenemle bahsettiğim kızı gösterdiğimde oraya bakmıştı. Sabahtan beri Taehyung'u izliyordum ama o sürekli o kıza bakıp duruyordu. Kızın kim olduğunu az buçuk tahmin edip Roseanne'ye kuzeninin görünüşü hakkında birkaç şey sormuştum. Söylediği şeyler uyunca kızın Taehyung'un eskiden hoşlandığı kız olduğunu anlamıştım. "Ondan hoşlandığını nereden çıkarttın, eskide kalmış bir şey o."

Durgunca başımı iki yana salladım. "Hiç sanmıyorum. Taehyung'un ona nasıl baktığını görmüyor musun?" Oflayarak cebinden bir sigara çıkarttı. "Abartma Jennie. Taehyung'un ona baktığını bile sanmıyorum." Sigarayı yakacakken gözlerimi büyüttüm ve elinden aldım. "Saçmalama istersen. Okulda olduğumuzu unutuyorsun."

"Kimse bizi görmüyor?" Cevap verecekken gözüme çarpan şeyle olduğum yerde dondum. Taehyung, Mi Na denen kızın yanına doğru gidiyordu ve o kız da onu bekliyormuş gibi ona bakıyordu. Kaşlarım çatılırken Jisoo'nun elimdeki sigarayı alışını hissedip ona baktım ancak sigara için değil. "Yanlış görüyorum de."

"Ne gördün ki?" Sigarasını yakıp dudaklarına koyunca ayağa kalktım. Bir süre Taehyung'un kızın yanına gidip ona bir şeyler söylemesini, kızın da kollarını bağlayıp Taehyung ile konuşmaya başlamasını seyrettim. Sinirden damarımdaki kanların hızla aktığını hissedip tek harekette Jisoo'nun dudaklarından sigarayı aldım. "Hey ne yapıyorsun?"

Jisoo'nun sesini duyduğumda sigarayı kendi dudaklarım arasına koyarak ona döndüm. "Ufak bir işim var. Kendine yeni bir tane yak ve beni izle." Adımlarım onların yanına yönelirken yüzüme umursamaz ifademi yerleştirip kollarımı göğsümde bağladım.

Benim olanı başkasıyla paylaşmam.

Yanlarına kadar geldiğimde Taehyung beni farkedip bana bakmıştı. Ona gülümseyip sigarayı dudaklarımın arasından çektim. "Selam," Kızın bakışları da beni bulunca kaşlarımı kaldırarak Taehyung'a baktım. "Bu kim Taehyung?"