𝐁𝐑𝐎𝐓𝐇𝐄𝐑

442 41 52
                                    


〖Not:İlk bölüm kısa bir one-shot olacaktır, geri kalanı ise trashtır.〗

1976, 12 Aralık. Soğuk ve sıradan bir Hogwarts günüydü, dışarı bembeyaz karla örtülmüş çocukların eğlence dolu cıvıltı ve bağırışları duyuluyordu. Hatta Minerva Mcgonagall'ın bile yüzüne gelen kar topu ile sinirle bağırdığını bile duyabilirsiniz!

Hogwarts'ın içi ise daha sakindi, yana şömineler insanın içini ısıtıyordu etrafta ki sıcaklık ile insan kendini evinde hissediyordu. Bu koca kale binlerce öğrencinin yuvasıydı, yaramazlık yaptığında annesi gibi azarlayan profesörler, usluluk ile verilen ödüller gibi bina kupaları. Hogwarts  gerçek bir evdi.

O gün hala gerçek bir olay  olmamıştı  çünkü çapulcular henüz pekte  ayılmış sayılmazlardı. Tüm gece boyunca ya ders çalışmış yada  animagus olmanın inceliklerini okumuşlardı. Haliyle hala masanın üzerinde uykulu bir şekilde kafalarını koymuşlardı.

 Remus Lupin ayırdığı iki kahvaltı tabağını hala Gryffindor ortak salonunda masada oturan iki oğlana ittirdi. "Peter resmen size yemek ayırmak için diğerlerinin yemeğinden aldı!"

James gülümseyip  küçük bir teşekkür manasında Peter'a biçim değiştirme ödevini uzattı. Dün gece Peter hepsi kadar dayanmamış ödevin yarısında uyuya kalmıştı ve James onun ödevini tamamlamıştı.  Her zaman öyleydi birbirlerini düşünürlerdi en çokta Remus, onun için ne kadar uğraştıklarını biliyordu o da onları sanki anneleriymiş gibi düşünüp koruyordu. James ve Sirius yaramaz kardeş, Peter'da onlara ayak uyduran küçük kardeş gibiydi. Elbette Remus'ta olaylara katılıyordu, arkalarından gaz verip olay bitince masum rolü ile bu işten  sıvışıyordu hep. onlar birbirlerini tamamlıyordu.

✧✧✧

Yarım sat sonra dışarıda ki sesler susmuştu herkes sınıflara girmiş ders dinlemeye  çalışıyorlardı. Akılları dışarıda oldukları sürede dersi dinlemek adeta bir işgenceydi. James ve Siriua ise öğretmenler  odasına  tezek bombaları yerleştirip her tarafı kara duman ve kötü kokuyla sarmak istiyorlardı. Elbette bunu yapacaklardı, sıkıcı sihir tarihi dersini dinlemek yerine  bahçeye tezek bombası yerleştirip yüzleri şekilden şekle giren profesörleri görmek   daha cazipti.

Herkesin derste olamasıyla Hogwarts'ın sessiz koridorlarında koşup gülerek geziyorlardı. Bir tek o ikisinin sesi koridorlarda duyuluyordu. Yaptıkları şey ile karşılaşacakları cezayı biliyorlardı ama bazen küçük şeyler için bile değiyordu yaptıklarına.

Görünmezlik pelerini onların üçüncü suç ortağıydı, bir yere gizlice girmenin en  kolay yoluydu. Öğretemenler odasına girmek zordur, Filch'in  kedisi her  an eyerden çıkardı sanki  bir tane değildi. Nereden bilebilirdik ki bayan Norris'in yavrusunun olup olmadığını? Her zaman önlem almakta fayda  vardı. Şakayı hazırlarken yakalanmak, şakayı yaptıktan sonra yakalanmaktan daha beterdi.

Yerleştirme işi bittiğinde dikkatlice çıkmadan hemen önce masaya sihir ile "SİHİRLİ GÜNLER" yazdı genç Black. Potter ise sonuna küçük bir gülücük ekleyip sürükleyerek Sirius'u odadan çıkardı. Sirius'a kalsa daha çok şey yaparlardı ama  James'e göre bu yeterliydi. daha çok cezaya gerek olduğunu düşünmüyordu.

Tekrar derse dönmek gibi bir istekleri yoktu kendilerini bahçede ki geniş ağacın altına bıraktılar. Karın üzerine izler çiziyorlardı, Sirius son bir haftadır kesinleştirdiği şeyi bu sakinlikle James'e söylemeye kararlıydı.

"James dur!" üstüne gelen kartopundan eğilerek kurtulup tekrar  konuştu "Bir şey anlatacağım dur atık' Hem ellerin dondu  hiç öyle bakmama ısıtmam."

𝐏𝐎𝐓𝐓𝐄𝐑 𝖺𝗇𝖽 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 ── short story, trash.Where stories live. Discover now