Bölüm 1: Inanç

12 5 0
                                    

Sessizliği bölen, ışığın altında  gülen kadında kim, O Lina, O bir şiirin basamakları o bi dünya kadar büyük aşkın ilk hecesi...

  Bir bahar kadar güzel ve düş kadar huzurlu...
   
   "Burda ne işin var? Her yerde seni arıyorlarken, bana bu kadar yakın olman hiçte doğru değil." Dedi yaslandığı ağacın arkasında oturan Teşrin'e.

"Bi veda eder gibi konuşuyorsun kalbimin en güzel yanı, bu kadar mı vazgeçtin hayallerimizden?" .

"Suskunluğumu mazur gör ne olur, biliyorum bazen bir hayat ötede yaşıyormuşum gibi geliyor sana ama bil ki ne dünya bi hayalden öte ne de kalbim sensizlikten."

"Bırak o zaman dünyayı ne o sana yük olsun nede ben, gel kaçalım ve kimsenin bizi bulamayacağı dünlerimizin mutlu olduğu yerlere gidelim. Kimse için mutsuz ve kimse için yok olmak zorunda değiliz." Dedi aşk için adım atarken Lina'ya doğru..

"Biliyo.. O seste neydi? Teşrin kaç geliyorlar, sana bir kez daha eziyet etmelerine dayanamam!"

"Önce söz ver, bu bir veda değil seni görmeye geleceğim de"

"Olmaz Teşrin her yerdeler kaç git" dedi Lina arkasını dönerek.
Kolundan tuttu Teşrin aşkın en acı yanını kalbinde hissetti " Gitme" dedi geceyi yutkunurken. Elini indirdi Lina ve Teşrine dönerek

"Söz ver ki geleyim yanına"

"Ne sözü? " .

Lina gözünden damlayan yaşı eliyle sildi

"Gitme demeyeceksin artık bana..."
Ne kadar zor da geçermiş zaman sevdiğini uğurlarken, göğsündeki yalancı sevgi nasılda, vücudunu yakan ateşe dönüyordu.
  "Söz.." gelmeyeceğini bile bile. "Söz..."
 

       Ve geldin işte kalbimin en güzel yanı sonsuz aşkın ilk hecesi... "O akşamki güneş değil mi bu gökyüzünde parlayan? Hani bilinmezlik içinde aşkı dudaklarından dökerken söz vermiştin ya geri dönüşüm olucak bak bu güneşte şahidim olarak kalacak gelmezsem artık doğmayacak... diye "

    "Teşrin ben sana o sözü çocukken verdim şimdi karşıma geçmiş, geçmişin hesabını mı soruyorsun? Çocuktuk..."

"Peki sevmiyorum de o halde, gözlerine bakınca uyumak, ellerini tutunca sonsuza uyanmak sevmekten korkmaktan korkmak istemiyorum ben artik seni sevmiyorum, istemiyorum de..."

"Hiçbir işe yaramayacak benim kalbim sana ait değil. İnan unuttum nasıl sevilir bir insan, eli nasıl tutulur... gözlerine bakınca hangi hikaye anlatılır bilmiyorum, bildiğim yalanlar var onlarında söylemekten yoruldum."

"Kapat gözlerini Lina... Her şeye rağmen kapat o kahvenin en güzel tonunu."
    
       Gözlerini kapattı Lina o an ona söylemek isteği dört  hecelik tek kelimesi vardı.

"Yorulduğunu anlamak için tutmadım elini senin ruhun yorgun... ben sana söz verdim geri geldim hala aynı aşkı taşıyarak şimdi de sen sözünü tut ve geri gel benim Linam olarak bana geri gel aşkın en güzel hecesi.."

"Yabancısın bana artık. Hayatlarımız değişti. Ne ben sana aidim ne de sen bana. Yılların acımasız yanında kayboldu hayatımız. Hâlâ anlayamadın mı?"
  
"Anlayamamak değil benim ki. Benimki inanamak!"  Kapalı gözlerinden öptü sevdiği kadını yolcular gibiydi onsuz geçen her anını. Nefesini duyup ellerini sardı bedenine yakın mesafenin hatırlatması ümidiyle sarıldı kendini unutmuş kadınına. "Sonsuzluk mu?" Dedi öperken Teşrin'i evet , sonsuzluktu yaşadıkları...

    Ne güzeldi sevdiği adamın kollarında uyanmak. Ne kadar da bitmesin hecesi gibiydi yorgunluğunu kaybetmek. Bi ağacın altında yıldızların yavaş yavaş kaybolmasını ve söz verdiği şaidi olan güneşin doğumunu izlemek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tutsak Kelimeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin