21.BÖLÜM-DEMEK BURADASIN

780 27 4
                                    

Yol boyunca ağlamıştım. Furkan ve suna ne kadar sorsalar onlara hep aynı cevabı vermiştim. Bebeğim kalp atışlarını duyduğum için mutlu olup duygulandığımı söylüyordum. Eve yetiştiğimizde odama çıkıp yatağa oturmuştum. Karşımaki aynaya bakıyordum. Doktorun dedikleri beynimde dönüp duruyordu.
Diğer bebeğimi kurtaramadım ama bu bebeğimi kurtaracaktım. Kime beni bu kararımdan vazgeçiremezdi.
Ben öylece ağlarken odanın kapısı açıldı. İçeri hakan girdi. Yorgun olduğunu görmek zor değildi. Ağladığımı görünce yanıma gelip oturdu.
"Ne oldu gülüm?"dedi endişe dolu sesiyle
Kendimi toparlıyarak Hakan'a  döndüm.
"Bebeğimi özlemişim" dedim sadece gülümseyerek beni kendine çekip sarıldı.
Kokusunu içime çekmeyi özlemiştim. Bu kokuyu untmak istemiyordum. Beni kurtaramadıkların da Hakan'ın sinirleneceğini bana çok kızacağını....

Akşam yemeğinden sonra hakan babası ile çalışma odasına çıktı. Ben leyla annem ve suna kahve içiyorduk. Gerçi benim kahve içmem zararlı olduğu için ben balı süt içiyordum.  Leyla annem biraz bizimle oturup gitti. Ben ve suna yalnız kalınca ona olanları anlattım. İkimizde ağlamaya başlamıştık. Suna lavaboya gideeğini söylemiş ve yanımdan ayrılmıştı. Ben de oturmaya devam ederken oğlumlu seviyordum. Karnımı hafif hafif okşuyordum.
"Özür dilerim annecim" dedim gözyaşlarımı silip

Yarım saat sonra konağın kapısı kırılacak derecede çalınmaya başladı. Evin erkekleri aşağı inerlen ben de suna'yla aşağı indim.
Annemgil gelmişti.
"Ne Oluyor burada bülent bey?" Dedi mahmut babam sert ses tonuyla
"Kızımın karnındaki çocuğun alınmasını istiyorum" dediğinde bakışlarım suna'yı buldu. Güvenimi sarsmıştı. Utanarak kafasını başka tarafa çevirdi.
"Senin de dediğini kulağın duyor mu lan zaten bir çocuğumu aldınız daha ne istiyorsunuz" dedi hakan hepsi yüksek sele konuşuyordu.
"O çocuk doğarsa kızım ölecek" dedi annem konakta koca bir sessizlik olurken Hakan'ın bakışları bana döndü. Sadece Hakan'ın değil herkesin bakışaları bendeydi.
"Gamze doğru mu bu?" Dediğinde bakışlarımı ondan kaçırdım.
"Doğru" dedi sinirli bir sesle
"O çocuk doğmayacak yarın gidip aldıracağız" dedi üzerime doğru gelirken furkan onu durdurmaya çalıştı. Ben de sinirlenmiştim.
"ÖYLE BİR ŞEY OLMAYACAK BU ÇOCUK DOĞACAK" dedim bağırarak
"O çocuk doğmayacak"
"Bu benim kararım ve ben bu kararı verdim" dedim sakinleşmek için derin nefes alıp veriyordun. Bedenim yorulmuştu. Daha ne kadar ayakta kalabilirim bilmiyordum.  Gözlerimin kararmasıyla  kendimi boşuğa bıraktım.

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken etrafımdaki sesler odaklandım.
Suna abisine ona anlattıklarımı anlatmıştı. Yol bunca ağladığımı bana soru sordukları da verdiğim cevabı. Elim karnıma gitmişti.
'Canım oğlum hala burdamısın bilmiyorum'
Dedğimde karnıma giren sancı ile heyecanlandım. Hala benimleydi
'Oğlum sana bir şey olmasına izin vermem benim dayandığım gibi sen de dayan'
Dedim içimden nasıl olsa çocuğum her türlü beni duyardı. Tekrardan karnıma sancı girdi. Demek ki o da dayanacaktı. Allah'ım sana şükürler  olsun oğlum hala benimle
Hakan sinirli olduğunu hala belli eden sesler  çıkartırken gözlerimi araladım. 
Hakan uyandığımı görünce suna"ya döndü.
"Çık dışarı suna"dedi sakinliğini korumaya çalışıyor gibiydi.
"Ama abi-" dedinde Hakan
"ÇIK DIŞARI DEDİM" diye kükredi.
Valla ben bile korumuştum. Suna çıkınca Hakan bana döndü. Gözlerindeki öfke yavaş yavaş hüzüne dönerken yanıma geldi.
"Neden gülüm?" Dedi sadece
"Onu bırakamam hakan anlamıyorsun bir çocuğumu kaybettim ama bu çocuğumu kaybedemem" dedim ağlayarak
"Beni bırakabiliyorsun ama" dedi siniri geri dönerken
"Onu istemiyorum sana zarar veriyor" dedi dişlerinin arasından
"Onun bir suçu yok hasta olan benim" dedim bu onu daha çok yıkmış gibi ayağa kalkıp odadan çıktı. Odaya kim geldiyse konuşmadım. Çünkü herkes aynı şeyi söylüyordu. Bebeğimi aldırmamı. Suna bin kez özür diledi bir kez bile cevap vermedim. Beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Abilerim yanıma  geldi. Ardından hepsi gitti. Ama Eren abim yanımda kalmıştı.
"Bitanem bu senin kararın eğer doğumda sana bir şey olursa Allah korusun yeğnime ben sahip çıkarım. Eğer kararından vazgeçer yeğnimi alırsan sana destek olurum ben her zaman senin yanındayım kararın ne olursa olsun" dediğinde ona sıkıca sarılıp teşekkür ettim. O da sarılıp saçlarımı okşuyordu. Biraz sarılıp geri çekildik ellerim hala onun avuçlarıdaydı.
"Bitanem istersen yeğnim dünyaya gelene kadar benim evimde kalın" dedi
Ee abim işe gidiyor bana kim bakacak
"Evde sultan teyze ve kızı aslı var yok onları istemiyorsan yengeni gönderirim" dedi aklımı okumuş gibi bir dakika o az önce yenge mi dedi?  Evet yenge dedi
"Sen evli misin?" Dedi
"Hayır değilim sevgilimden bahsediyorum" dedi gülerek abimin yanımda olması bana iyi gelmişti. Eren abim hariç herkes çocuğu aldırmamı söylemişti. Ama o öyle bir şey yapmamıştı. Kararıma saygı duymuş ne karar alırsam da arkamda duracağını söylemişti.

Hakan gelmemişti. Son kotrollerden sonra hastaneden çıkmıştık. Ben abimde kalacağımı söylediğimde  herkes şaşırmıştı.  Diğer abilerim de bozulmuştu. Ben abimle arabsına gittik. Herkes evlerine dağılırken  bize yola koyulduk.
"Abi bana erik alır mısın?" Dedim.
Abim sırıtarak bana bakıyordu.
"Bitanem farkında mısın bilmiyorum kış ayındayız"
"Ne var bunda aşeriyorum" dedim kollarımı gösümde birleştirip bunu Hakan'ın yapmasını o kadar çok isterdim ki.
Tamam diyerek aramaya koyulduk uzun bir süre sonra bulmuştuk. Yolun devamında ben erikleri yerken sonun da eve gelmiştik. Abim bana yardın etti. Eve doğru ilerledik kapyı çaldığımız da kapıyı güzel bir kadın açtı.
"Hoş geldiniz Eren Bey" dedi kız  bu aslın olmalıydı.
"Hoş bulduk Aslı yemek hazır mı" dedi
"Evet efendim hazırladık" dedi biz  içeri girdik. Abim beni odaya çıkarttıp sevgilisinin kıyafetlerinden verdi.
Her ne kadar zayıf bir kadın olsam da hamileydim. Aşağı indiğimde abim telefonla konuşuyordu. Telefonu kapatıp bana döndü.
"Bitanem ben gidip Eda'yı alıyım sen açıktıysan yemeğini ye tamam mı?"
Başımı olumlu anlamda salladım. O çıkıp giderken ben dışarı çıkıp salıncağa oturdum. Gözlerimi kapattıp serin havaya bıraktım kendimi.
Hakan o hali gözümün önünden gitmiyordu. Yapamıyordum. O bakışları benim canımı yakıyordu. Neden böyle oluyordu. Ne zaman her şey düzelidi dinliyorum. Yine darmadağın oluyordu. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Hakan bunu hak etmiyordu. Beni sevmemkle hayatta yapacağı en büyük hatayı yapmıştı. Şimdi yerimde başka biri olsa onu mutlu ederdi.
Bir daha anne olmayacaktım. Bu çocuk son şansımdı. Kurtulma ihtimalim de varmış.
Gerçi %5 lik bir orandan bahsediyoruz.
"Gamze hanım" dedi aslı sesinden anlamıştım aslı olduğunu gözlerimi açıp ona baktım.
"Efendim aslı"
"Bir şey içer misiniz" dedi
"Gamze de bana lütfen" dediğimde başını salladı.
"Bir şey gerek yok aslı hadi içeri girelim dışarısı iyice soğudu" salıncaktan kalkıp içeri gittik. O mutfağa gidince ben de odaya çıkıtım.
Yatakta oturmuş bebeğime kitap okurken aşağıda büyük bir gürültü oldu. Korkuyla yerimden korkuya kalkıp odadan çıktım. Merdivenlerin başına gelince evin içideki takım elbiseli eli silahlı adamları görünce korkuyla geri gittim. Hakan'ı aramam gerekiyordu ama telefonu yanıma almamıştım. Ne yapacaktım şimdi?
"Gidin yukarı bakın birileri var mı?"
Dedi biri aralarında
Diğerleri yukarı çıkmak için yöneldiğinde
Sultan teyze konuştu
"Yukarda kimse yok sadece biz varız" dedi sert sesi ile aslı ağlmaya başlamıştı bile bir şey yapmalıydım.
"Yani Hakan'ın karısı burada değil  öyle mi?" Dedi adam tekrar konuştu.
"Burada değil" dediğinde belindeki silahı çıkarttı. Dikkat dağıtmam lazımdı. Koridorda olan vazoyu yere attıp kırdım.
"Gidin lan yukarı" merdivendeki adım sesleri ile ben de üst kata çıktım. Odalardan birine girdim. Kalp atışım hızlanırken karnımdaki sancı da artmıştı. Hakan nerdesin demeden yapamıyordum. Kapının aniden açılmasıyla korkuyla oraya baktım. Daha demin konuşan adamdı.
"Demek burdasın" dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Elindeki bezi ağzıma koyup beni sıkıca tutu.Çığlık atıyordum. Ama boşaydı. Daha fazla çırpınamadan gözlerim kapandı....

BAĞIRMAWhere stories live. Discover now