Fikrin değişirse. /14/

525 51 42
                                    


"Günaydın."

Liam gözlerini ovuşturarak Scott'dan gelen mesaja baktı. Her zaman böyledi, büyük ihtimalle bugün antremanı yine o yaptıracaktı.

"Aklında ne antrenman fikri var çok merak ediyorum." dedi ve telefonu üstün körü masaya geri bırakıp kafasını yastığına gömdü.

Dün gece cehennem gibi geçmişti. Theo'nun onu öpmesi hakkında ne düşündüğünü kendide bilmiyordu. Ve bunu düşünmüyordu, çünkü Hayden'nin onu görmüş olması birinin bunu öğrenmesine yol açabilirdi.

Onu itmemiş ama karşılıkta verememişti. Buna kendi sebep olduğunu biliyordu. Fakat Theo'nun bunu yapıcağını hiç düşünememişti.

Camına gelen taş ile kalktı ve dün yatmadan yere bıraktığı pantalonu hızlıca bacaklarından geçirip cama çıktı.

Stiles kafasını beğebildiği kadar eğmiş el sallıyo, Scott ise bunu sevmediğini bildiği için taş atıyordu.

"Saat 8.40 küçük, 20 dakika sonra dersin var."

Liam konuşmaya başlıycaktı ki Stiles gülerek konuştu;
"Üstünden tır mı geçti, mermi yiyen ayağımdan bile berbat görünüyorsun." dedi ve gülerken Scott ile el çakıştı.

"Hayır ama bir Theo ve bir Hayden geçti." demek isterdi fakat;
"Geliyorum." demek ile yetindi.

Bir kaç dakika sonra aşağı indiğinde Stiles ve Scott geçen gece oynanan lig maçı hakkında kavga ediyordu.

"Liam! Hakem saçma kararlar vermedi mi?" dedi Stiles sinirle.

Liam cevap verirse ya alfasından ya da Stiles'dan yol boyu laf yiyiceğini biliyordu.
Yorumsuz der gibi ellerini kaldırdı.

"Liam, nöbet sırası sende, bugün Theo'yu karakola götürüp ifadesini vermesini bekliycem."

"Okul çıkışı karakola mı geliyim?" dedi antremanı olması şu an önemli değildi.

"Hey küçük, seni ben alıcam. İnsan böbreğim pek önemli sayılmaz." dedi, okulun önüne gelmişlerdi.

"İyi dersler." dedi Scott aynı zamanda uzakta sohbet eden Corey ve Mason'a bakarak.

...

"Kalkma zamanı!" dedi Deaton koltukta iyice sinmiş çocuğa bakarak.

Theo mırıldandı ve kollarını arkaya doğru açarak esnedi.
Deaton Theo'nun normalde erken kalktığını biliyordu.

Bazen 5 gibi uyanır ve Deaton'nun çalışma odasında ki 3 adımlık terasa çıkar ve küçükken bodrumun küçük camından ayı izlediği gibi izlerdi.

Saat 10'a gelmişti.

Theo dün gece kuruması için sandalyeye astığı tişörtü giydi.

Deaton gelirken yoldan aldığı ıslak hamburgeri Theo'ya verdi ve hâla uykulu olan oğlanın omzuna vurdu yavaşça.

"Aç kalmanı istemem, emanet sayılırsın."

Theo ona yardım edilmesini sevmezdi, yardımı genelde acınacak durumda insanlar alırdı ve borç olabilirdi. Yine de sahte bir gülüş verdi ve yemeğini yedi.

...

Karakole geleli 15 dakika anca oluyordu. Şerif cevabıni bildiği sorular sorup durmadan imalarda bulunuyordu.

"Kızı tanıyormuydun?" dedi elinde ki kâğıtta bir şeyleri silerken.

"Hayır dedim kaç kere."

Moon Pack /Thiam/Where stories live. Discover now