Yeraltı Kızı / Levi Ackerman

Bölüm 6

Keşif için çıkış kapısına yaklaştığımızda önümüz Askeri Polis Birliği tarafından kesildi. Bu ne cürretti böyle?

Atımı Kumandanın yanına sürdüm. Asker elindeki belgeyi sallayarak bana bakıyordu.

" Ben Askeri Polisten Yüzbaşı Takahiko. İki gün önce Keşif Birliğinde, Binbaşı Rafael tarafından darp edilen Yasuhiko Takavazan'ın şikayeti ile Rafael Smith Askeri Polis Birliği tarafınca gözaltına alınılacaltır."

Atımı Yüzbaşıya doğru ilerleteceğim zaman Kumandan beni durdurdu.

" Yüzbaşı, şu an oldukça önemli bir sefere çıkmak üzereyiz. İnsanlığın kanatları olarak bilinen askeri saçma bir sebeple görevinden alı koymamanızı rica ediyorum."

Asker arkadasındaki askerlere baktı. Zor kullanma emri vardı anlaşılan.

" Komutan Smith, bu sefer emir büyük yerden. Kral şahsen göz altına alınmasını istedi."

Kral mı? Daha önce o domuzla tartışma yaşamadığıma eminim.

" Ayrıca Binbaşı Smith zorluk çıkarırsa zor kullanma hakkına da sahibiz."

Daha fazla sessiz kalamayıp konuştum

" Neden denemiyorsun? Bahse varırım üç saniye içerisinde başını gövdenden ayırabilirim. Hey, neden denemiyoruz?"

Asker konuşmak üzereydi ki Kumandanın sesi onu bastırdı.

" Git. "

Hızla ona döndüm.

" Bir ihtimal dalga falan mı geçiyorsunuz? Dışarı çıkacağız, bunu ne kadar süredir beklediğimden haberiniz var mı?"

Mavi gözlerini bana çevirdi.

" Daha fazla belaya sebep olma ve git, sensiz de iyi olacağız. "

" Bununla gelince de ilgilenebilirim. "

Sessiz kaldı. Lakin gözleri daha fazla emrini ikiletmememi söylüyordu.

Atı çevirdim.

" Emir komuta sende Kuro. "
Yanından geçerken hızla beni onayladı.

Askerlerle birlikte Askeri Polis Birliği karargahına doğru ilerlemeye başladık. Duvarların dışına çıktığımı sanan halk, beni gördükleri zaman birleşip konuşmaya başlıyorlardı.

Karargahın önüne geldiğimizde açılan demir kapıyla birlikte içeri girdim. Attan inip Yüzbaşıyı beklemeden Komutan Pixis'in odasına ilerledim.

" Sadece birazcık içeceğim! Neden sende benimle birlikte içmiyorsun? "

Arkasındaki askerle uğraşan Komutana bıkkınca baktım.

" Hey, kulağını biraz buraya vermeye ne dersin? "

Bana dönmeden konuştu.

" Evet evet gene halletim işini, şuradaki kağıda bir özür mektubu yazsan yeterli."

Masanın üzerindeki kağıdı alıp, yazmaya başladım.

Bir dahakine seni sikmeden bırakmayacağım, karşıma çıkmasan iyi olur.

Kağıdı katlayıp gelişi güzel mektuba yerleştirdim.

" Gittim ben. "

" Çay içer misin? Ve içine karışmış alkol."

Doğruldum ve alkolden kızarmış gözlerine baktım.

" Dışarı çıkıp, onlara yetişmeliyim. "