acı ipleri // johnjae ✔️

fifth

"I love you 3000 times,"

"And I'll kill you 3000 times."

**

"Neden ağlıyorsun?"

Jaehyun, yerde oturan ve sessizce ağlayan bedene yaklaşıp kibarca sordu. On beş yaşındaydı henüz, lise bire gidiyordu ve mutlu bir öğrenciydi.

Okul duvarına yaslanmış ve ağlamaktan gözleri kızarmış, Jaehyun'dan büyük olduğu belli olan beden hızla gözlerini sildi ve omuz silkti.

"Sen ilgilendirmez," derken sesi katıydı.

Jaehyun ellerini beline koyup dudak büzdü.

"Yine de sebebini öğrenmek istiyorum! Belki acını dindirebilirim," Durup tebessüm etti ardından, "Ama acıyı dindirmekten çok hissetmeyi severim!"

Taeyong, karşısında anlamsızca konuşan sevimli bedeni süzdü uzunca. Bilekleri kesiklerle, vücudu morluklarla doluydu ve gayet de mutlu duruyordu küçük beden. Kaşlarını çattı onun bu hâline, ama konuşurken sesi alaycıydı.

"Ne demek acı çekmeyi severim? Mazoşist misin ki?"

Jaehyun kıkırdayarak onu onayladığında Taeyong sırıtmıştı. Elbette ciddiye almamıştı onu! Jaehyun daha on beş yaşındaydı o zaman, Taeyong ise on altı.

Büyük ihtimal mazoşistin anlamını bile bilmiyor, diye düşündü Taeyong. Yanılıyordu ama.

İşte Taeyong ve Jaehyun böyle tanışmıştı. Bir yıl sonra iyice yakınlaşmış ve sevgili olmuşlardı— Taeyong Jaehyun'un bedeninin güzelliğinden etkilenmişti açıkçası.

Ama bir gün, Jaehyun'un belden aşağısının kanlar içinde olduğunu görünce...

"Jaehyun! B-bu hâlin ne senin?! Kalk hastaneye gidiyoruz!" Taeyong küçük sevgilisini kucaklayıp götürmek istediğinde donakalmıştı.

Jaehyun, lanet olsun ki, gülümsüyordu. Yüzünde koca bir gülümseme vardı...

"Canım acıyor, Taeyong-ah~ Hastaneye gidersek acımı dindirecekler! Bunu istemiyorum."

Tabii Taeyong onu dinlemeyip en yakındaki hastaneye götürdü. Jaehyun'un hamile kaldığını ve bebeğinin düştüğü için böyle kan kaybettiğini öğrendiğinde beyninden vurulmuşa dönmüştü.

Tabii bebeğin ölümü değildi onu korkutan, Jaehyun'un yüzündeki o gülümseme— tek kelimeyle korkunçtu.

Artık gerçekten şüphelenmeye başlayan Taeyong, Jaehyun'u kandırarak ona kendince testler yapmış ve onun mazoşist olduğundan emin olmuştu. Zaten Jaehyun'un Donghyuck ve Taeil adında iki kişiyle konuştuğunu gördüğünde— işin kötüsü öyle birileri yoktu, Jaehyun boşluk ile konuşuyordu.

Ardından psikolog olduğunu iddia eden Seo Youngho ile tanışıp Jaehyun'u tedavi etmesini istemişti. Jaehyun'un kendisine bakacak kadar büyümesini bekleyip -on dokuzuncu yaş gününde- ondan ayrılmıştı en sonunda. Taeyong bu şekilde Jaehyun ile tanışmış, sonra ondan kurtulmuştu işte.

Ama Taeyong, Seo Youngho'nun, ülkenin en çok aranan seri katili olan Johnny Suh olduğunu bilmiyordu.

~~

Johnny, gözünün önünden altı saniyede geçen altı yıla karşılık derin bir iç çekti. Gözleri, koltukta uyuyakalmış küçük bedene takılınca tekrar iç çekmişti.