24.Bölüm 'Plan'

546 52 41
                                    

Gözleri gülüyor ama o maske arkasını tahmin edebiliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözleri gülüyor ama o maske arkasını tahmin edebiliyorum. Resmen çocuklarıma ırkçılık yapıldı.

Yıldızı doldurup başlasak bölüme?=)

Yorum 💋

Keyifli Okumalar ♡

Senden ayrı saatler gün, günler ay, aylar mevsim, mevsimler yıl, yıllar asır gibi. Senden ayrı kalbimde dinmeyen bir sızı. Hasretinden örülü bir özlem kanaviçesi hayat; dokusu gözyaşı, ilmiği ızdırap, düğümü çile. Kalbim taşıyamıyor bu yükü, ruhumun kanadı kırık bir yaralı kuş gibi kuytularda gizlenmeye durdu. Gözlerim dolu, sinem dolu.

Öyle ki bazen kaşları çatık bir siluet giriyor hayallerime, bazen kederli bir çehre rüyalarımda.

Ama gülümsediğin de oluyor. Bana selâm gönderdiği de. Gece yakarışlarda, gündüz açlık ve susuzluk anlarında bir gamze çakıyor ufkumda. Yalnızlık kol geziyor ruhumda.

Ve sen buna rağmen yoksun.

•••

İki hafta, 14 gün...

Jungkook'un odasından adımımı dışarı atmadığım, yemek ve su bırakan arkadaşımı görmezden geldiğim, ayağımda o rahatsız edici kaşıntısını bile hissetmediğim ve artık çıkarılması gereken alçımın bile çıkarılmasına izin vermediğim 14 gün.

Ölümün tabiri caizse şu anda yaslandığım banyo kapısını tıklatıp içeri girmesini beklediğim 14 gün.

Jungkook'un cenazesini taşıdığımız zaman üzerinden geçen 14 gün.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Dilim lal olmuştu, konuşmayı unutmuş gibiydim. Aklım durmuştu. Kalbimi hissetmiyordum. Ve ben Jungkook'a bu kadar bağlanıp aşık olduğumu ilk kez böyle net anlıyordum. Tarifi yoktu acımın. Ama dışıma vuramıyordum.  Kimseyi görmek kimsenin sesine katlanmak istemiyordum.

Sadece Jungkook'u istiyordum.

Ama o ölmüştü.

Bu laf oysa ne kadar uzaktı 3 hafta öncesine kadar. Ölüm. Şimdiyse elimde tuttuğum tıraş makinesinin alçımı açmak için kullanmak yerine bileğime tutmamla anında hayatıma son verebileceğim kadar yakındı.

Donuk bakışlarım tıraş makinesindeyken ayağıma götürdüm şeytana uymamayı zorda olsa seçerek. İntihar şu anda tercih edebileceğim bir lüks değildi. Bunun aklımın hafif bulanık olmasına rağmen son derece farkındaydım.

Ecelim ne zaman gelir bilmiyordum ama onu beklediğimi bilmesi yeterdi.

Ayağımın biraz üstünde başlayan alçıyı pahalı bir marka olan tıraş makinesi parçalamaya başladığında bir süre etrafa beyaz küçük parçaların sıçramasını gözüm kırpamadan izledim.

ѕнσт✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin