25

4K 425 618
                                    

Konuşabilir miyiz?

Ne hakkında?

Hmm bilmem

Kaç gündür yüzüme bakmıyorsun Akaashi

Özür de diledim

Neden bu kadar büyüttüğünü anlamıyorum

Büyütmüyorum

Derslerim yoğun, sürekli çalıştığım için çıkmıyorum odadan

Akaashi ben 5 yaşında değilim

Tamam farkındayım yaptığım hoş bir şey değildi

Rahatsız olduğunun farkındayım ama sarhoş olduğumu göz önünde bulunduramaz mısın

Haklısın

Sanırım biraz fazla tepki verdim

Şimdi iyi miyiz peki?

Evet

Oh be

Sana özür yemeği yapacağım unutturma

Peki

"Ne oldu aşkım?" diye sordu Yoko, Bokuto telefonuna bakıp gülümsediği için. Çocuk "yok bir şey canım." diyerek telefonun ekranını kapatıp cebine koydu. Yoko da "peki" deyip arkadaşına dönmüştü.

Çocuk iki gündür bir garipti. Düşünceli gibiydi, ne olduğunu sorduğunda ise bir şey yok diyerek geçiştiriyordu sevgilisini ama bir şey olduğu belliydi. E haliyle Yoko da merak ediyordu neler olduğunu.

"Çıkışta bize gelsene. Bir şeyler yaparız." Bokuto reddetmeyi düşündü çünkü doğrusunu söylemek gerekirse istemiyordu ama yine de reddetmedi.

.

Eve gelip önce yemek yemişlerdi. Yoko yeni bir filmin çıktığını ve onu izlemek istediğini söyleyip atıştırmalık bir şeyler hazırlamak için mutfağa gitmişti. Birazdan yapacağı şey için şimdiden kötü hissediyordu..

Tepsiyle yürürken ayağı takılmış gibi yaptı ve elindekileri sevgilisinin üstüne düşürdü. Normalde böyle utanç verici bir şey yapmazdı ama tek istediği neler olduğunu öğrenmekti. Bokuto'ya güvenmediğinden de değildi ama çocuk ona bir şey söylemiyordu nasıl olsa.

"Tanrım! Yoko-"

"Özür dilerim! Ayağım takıldı!" diye endişeyle konuştu kız. Böyle bir şey yaptığından dolayı kötü hissediyordu ama gerçekten niyeti kötü değildi. Sadece merak ediyordu.

"Tamam, tamam sorun değil. Ama gidip bir duş alabilir miyim? Bana olacak kıyafet var mı evde hiç?"

"Babamın dolabından bir şeyler bulabilirim."

"Tamam."

"Dur, sana havlu da vereyim." Birlikte banyoya ilerlediler ve Yoko çocuğa temiz bir havlu verdikten sonra salona gidip koltuktaki telefonu eline aldı. Onu açmadan önce yeri ve koltuğu silmenin daha mantıklı olacağını düşündüğü için hemen viledayla yeri silmiş, koltuğu da sabunlu ıslak bir bezle temizlemişti. Şimdi bakabilirdi işte.

En son konuşmaları Akaashi ve Kuroo ileydi. Önce Akaashi ile olana girdi ve bugün yazılmış mesajlara baktı. Mesajların saatini fark edince Bokuto'nun gülümsediği şeyin bu olduğunu anlamıştı.

"Tamam da, Bokuto ne yapmış ki?" Akaashi'yle olan konuşmadan çıkıp Kuroo ile olana girdi. Onunla olan konuşma dündendi. Okumaya başladı ama bunları göreceğini bilse kesinlikle istemezdi okumayı. Gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Sevgilisi başka birisini öpmüştü ve bunu aklından çıkaramıyordu yani?

"Tanrım, neden?" diye kendi kendine sordu dudağını ısırırken. Bokuto'nun başka birinden hoşlanıyor olma düşüncesi onu hem sinirlendiriyor, hem de kötü hissettiriyordu. Ve onu öpmesi...bunu hak ettiğini düşünmüyordu doğrusu.

"Yoko! Canım kıyafet getirmiyor musun?" Yoko tek eliyle gözünü silip kalktı ve "bir saniye." diye bağırdı. Annesiyle babasının odasına gidip dolaptan Bokuto'ya olabilecek bir eşofman ve tişört almıştı.

Bokuto kapıda durmuş bekliyordu. Yoko yanına yaklaşıp elindekileri uzattı ve düz bir ifadeyle "giyindikten sonra konuşalım." deyip salona ilerledi tekrardan. Bokuto şaşkınlıkla baktı arkasından. Ne olmuştu ki şimdi?

Giyindikten sonra meraklı bir şekilde salona gitti. On dakika içerisinde ne olmuş olabileceğini çok merak ediyordu gerçekten de.

"Ne oldu?"

"Ben..senin mesajlarını okudum." dediğinde ne olduğunu anlamıştı çocuk ama tepki vermesine vakit kalmadan Yoko konuşmaya devam etti. "Özür dilerim, bu yaptığım saygısızlık biliyorum." Üzgündü, öfkeliydi ama ona kızmak istemiyordu yine de.

"Okuduklarım.."

"Yoko, bak gerçekten o mesajlar anlamsız."

"Onu öpmüş olmanı dert etmezdim, sarhoş deyip göz ardı edebilirdim ama-" Burnunu çekti."Onu gerçekten aklından çıkaramıyor musun Kōtarō?"

Kızın üzgün gözlerine dikti gözlerini çocuk. Ne diyeceğini bilemiyordu. Özür dilemek, onu asla üzmek istemediğini söylemek istiyordu ama o an nedense bunu yapabilecek gibi hissetmemişti. Yaptığının şerefsizlik olduğunun farkındaydı, sözleri bunu değiştirmeyecekti.

"Sorun değil." Acıyla gülümsedi kız. "Eğer artık beni sevmiyorsan seni bu ilişkiye zorlayamam."

"Yoko seni seviyorum, gerçekten."

"Ama ona karşı içinde bir şeyler oluşmaya başladıysa bana karşı olan hislerin bitecek eninde sonunda." Yanağından akan yaşı sildi hızlıca. "Seninle çok güzel şeyler yaşadım. Seni o kadar sevdim ki şu an olanlara kızamıyorum bile." Yüzünde kırık bir gülümsemeyle çocuğa bakmaya devam etti ama dayanamıyor gibi hissettiği için gözlerini kaçırmıştı.

Bokuto'nun içini büyük bir pişmanlık kapladı. Bu durumda bile anlayışlı olabiliyordu, gerçekten harika bir insandı ve onu bu şekilde üzmek istemezdi. Ona çok değer veriyordu, hayatından çıkmasını istemiyordu.

Sessizliği bölen şey yine Yoko'nun sözleri olmuştu. Ağlamamak için kendini tutarken titreyen sesiyle "Bokuto, artık gider misin? Lütfen." diyebilmişti. Bokuto dudaklarını birbirine bastırdı. Şu an öyle kötü hissediyordu ki, kendini dövebilirdi bile.

"Yoko, çok üzgünüm. Sana böyle bir şey yaşatmak istemezdim. Gerçekten bunu göz ardı etmeyi deniyorum, seninle olmaya devam etmek-"

"Bokuto lütfen. Başkasına karşı hislerin varken nasıl seninle olmamı bekleyebilirsin ki benden?" Sesi çaresizdi. Bokuto sertçe yutkunup "özür dilerim." diye mırıldandı ve eşyalarını alıp yavaşça kapıya ilerledi. Henüz kapıdan çıkmamışken Yoko'nun ağlama sesini duymuştu bile.

"Sen boktan bir herifsin Bokuto. Gerçekten boktan bir herifsin!" diye kendine kızarken alnına vurmuştu. Kızı üzdüğü için çok sinirliydi kendisine. O bunu hak etmiyordu..

housemate || BokuAkaWhere stories live. Discover now