0.3

852 79 179
                                    

Bol bol bol bol yorum istiyorum bu bölüme

"Buldum!" diye bağırdı Yuna. "Sonunda."

Yaklaşık iki saattir yarın, cuma gecesi yola çıkacak olan trenin yolcu listesine ulaşmaya çalışıyordu. Bakmadığı yer, denemediği yol kalmamıştı ama en sonunda trenin bilet satışlarına ulaşmayı başarıp yolcu listesini de çıkarmıştı.

Fotokopi makinesinden çıkan kağıdı alıp listede göz gezdirdi.

Çoğu tanıdık isimleri görmek suratını biraz düşürdü. Bunu yapmak istemiyordu.

Yeji yolcu listesine göz atmak isteyerek Yuna'nın yanına ilerledi. Yuna üzgünce "Listede Kim Jennie de var." diyerek kağıdı Yeji'ye uzattı.

Yeji "Ya.." diyerek kağıdı aldı. İncelemeye başladı. "Park Jihyo da var. Kim Taehyung, Park Jinyoung... Ben bunların hepsini nereden tanıyorum?"

Ryujin bilgisayarı kenara iterek taşıdığı tepsiyi masaya bıraktı ve kaseleri masaya dizdi. "Çoğu model, şarkıcı, iş adamı falan işte. Televizyonda görüyoruz hepsini."

"Ünlüler dünyası bizim yüzümüzden çökecek mi o zaman?" diye sordu Yeji hâlâ listeyi incelemeye devam ederken.

Ryujin dudaklarını büzdü. "Biraz."

Hepsi birer çubuk alıp yemeklerini yemeye başladılar. Sabahtan beri çalışıyorlardı ve şu an saat 6'ya yaklaşıyordu. Elde ettikleri çok bir şey olmasa da oldukça yorulmuşlardı.

Jisu elinde tuttuğu çubuklarla yemeğiyle oynamayı bırakıp bir anda "Ben bir şey yaptım!" diye bağırdı.

Kızlar irkilerek Jisu'ya döndü. "Ne yaptın?"

Chaeryeong ağzındakileri çiğnerken "Ne bağırıyorsun hem? Ödüm koptu." diye söylendi.

Jisu sıkıntıyla iç çekti.

İyi karşılamayacakları çok açıktı ama bir an önce haberlerinin olması gerekiyordu. "Dün akşam," diye başladı. "Siz uyuduktan sonra evden çıktım."

Hazmetmelerine zaman tanımak için yavaş yavaş anlatıyordu. Kızlar bir süre birbirlerine bakınıp devam etmesini bekledi.

"Ve orman yolunu geçip ana yola çıktım."

Yeji kaşlarını çatarak "İyi de neden?" diye sordu.

"Telefonla konuşmak için." diye kısaca yanıtladı Jisu. Ama Yeji tatmin olmuşa benzemiyordu. Bu sefer "Kendi telefonlarımız var ki, neden oraya kadar yürüdün?" diye sordu.

Jisu derin bir iç çekti. "İzin ver anlatayım."

Yeji ağzına hayali bir fermuar çekti ve çubuklarını masaya bırakıp arkasına yaslandı.

"Komiser Chris'i aradım-"

Ryujin "Ne yaptım dedin!" diye bağırarak lafını böldü Jisu'nun. Ama Jisu onu umursamayarak anlatmaya devam etti.

"Olan biten her şeyi anlattım. Bizi nasıl kaçırdıklarını, nasıl ölü gösterdiklerini, nasıl pis işlerini yaptırdıklarını. Her şeyi. Seung'un ismini de verdim. Yakın zamanda yerimizi de bulurlar."

"Bir dakika bir dakika..." diye güldü Yuna. "Doğru mu anlıyorum? Sen baya baya bizi ele verdin!"

Jisu anında savunmaya geçerek ellerini iki yana salladı. "Hayır hayır! Tam olarak öyle değil. Amacım o değildi en azından."

"Onlar amacına bakmayacak ama." dedi Yeji. "Yerimizi buldukları an, konuşmamıza fırsat vermeden Seung denen itle beraber bizi hapse tıkacaklar."

Not For You | skz, itzyWhere stories live. Discover now