11.bölüm

1.2K 167 156
                                    

"Hey bir hayduta dönüştüğünü söylemedim-"

" Min, sus ve giyin. Hala izindesin değil mi?"

" Yarın iş başı yapacağım. "

"Ben de güzellik uykumu böldüğünden beri seni görmediğim için çocuklarla birlikte yemek yeriz diye düşündüm ve seni de kapmaya gelmiştim."

Minho gülümsedi. Hyunjin gerçekten iyi bir arkadaştı.

"Ve diğerleri mor gözünü görünce iyi gülecekler ama hahaha."

Minho bu sefer dik dik ona baktı. Hayır Hyunjin sik kafalının tekiydi.

" Eee ne diyorsun? Sana özel bir bira bile ismarlayacağım haydut bey. "

Minho içini çekerek elini nemli saçlarının içinden geçirdi. Gözü hala kanepede oturan hayalete kaymıştı.

" Git bir içki iç. " dedi Chan sessizce.
" Söz veriyorum, geri döndüğünde burada olacağım. "

" Tamam Hyun ,bana birkaç dakika ver hemen hazırlanırım. "

" Keyfine bak. " Hyunjin yeniden kanepeye otururken Minho başıyla işaret verince Chan onu yatak odasına takip etti.
Kapıyı kapattıktan sonra hayalete döndü.

" O zaman seni görebilen tek kişi benim. "

" Görünüşe göre.
Minho çekmeceden bir bokser kapıp havlusunun altından üzerine geçirdi.
" Bu seni rahatsız etmiyor mu?"

" Sonuçta kaç kişi görürse görsün durumun değişmeyecekti. "

Sanırım haklısın. " Bir kot ve rastgele seçtiği tişörtü üzerine geçirdi.

" Minho."

" Hmmm? "

" Seni burada tutuyorsam, özür dilerim. "

" Ne demek istiyorsun?"

" Bütün hafta dairesi terk etmedin; her anını benimle geçirdin. Umarım her saniyeni benimle geçirmen gerektiğini düşünmene neden olacak şekilde üzerinde vicdan yapmamışımdır. "

Minho yatağına oturup ayağına çoraplarını geçirirken gülümsedi.
" Dürüst olmak gerekirse, o kadar da sosyal biri değilimdir Channie. Bütün hafta senin yanındaysam, zaten istediğim içindi, tamam mı?"

Chan'ın gülümsemesi o kadar tatlıydı ki yanaklarını tutup sıkmak istemişti.
" Tamam. "

"Sen iyi bir adamsın ve seninle vakit geçirmekten de hoşlandım. Ayrıca ne kadar verimli bir hırsız alarmı olduğundan bahsetmiyorum bile."

Chan gülerek " İyi eğlenceler. " dedi.

Salona geri döndüğünde Hyunjin telefonuyla
meşguldü, muhtemelen arkadaşlarına mesajlar atıyordu.

Cüzdanımı ve anahtarları mi da alayım çıkarız. "

" Tamamdır. "

"Çocuklara mesaj attın mı? "

"Yup."

"Oysa şanslı biriyle mesajlaştığını sanmıştım. "

" Maalesef sadece Candy Crush ve ben. "

Minho gülerek cüzdanını arka cebine soktu.
" Ezik."

Hyunjin kocaman sırıtarak telefonunu cebine geri kaldırdı. " Daha birkaç gün önce yeni biriyle çıktım. "

" Öyle mi? Nasıl gitti?"

" Bok gibi. "

Minho güldü, Hyunjin de sırıttı.
Onun anahtarlarını bulmak için sehpanın üzerindeki dergileri kaldırıp indirmesini izliyordu. " Çalıştığım otelde kalan bir hostesti. Zarif ve şık. Sanırım boş anına geldiği için benimle çıkmayı kabul etti. Küçük, sevimli bir restorana götürdüm ve hiç hoşlanmadı."

closer now • banginho ✓Where stories live. Discover now