elif

3

Kapanırsa gözlerim hakkın yoluna

Kapanırmı hakkın yolu; görmediğim için

Allahım depremmi oluyor acaba neden sallanıyorum. Ya şimdi neden düşü-yo-

' ahhh!!. Noluyoruz ya' uyku sersemi halimle kendime geldiğimde odamda olduğumu anladım.zehraya döndüğümde bana sinirle baktığını gördüm

' kız sen mi düşürdün beni bücür' başıyla kapıyı işaret etti. O sırada farketmediğim kapıyı alacaklı gibi çalan abdullahın sesi geldi

' yemin billah bir daha bu kapıyı kilitle kırmazsam ne olayım . namaz kaçıyor cihan namazz!!'eyvahh namaz

'tmm uyandım geliyom şimdi' sesimi duyduktan sonra sesi gitti sanırım uyumaya gitti. Aceleyle kalkıp kapıyı açtım abdullaha görünmeden lavaboya gidip abdest aldım, odaya geldim, zehra hala uyuyamış beni bekliyordu.

' uyusana zehram , neden uyumuyorsun ,bak ben burdayım'

' namaj'

' sendemi kılıcan ! oy ben seni yerim gel hadi yanıma beraber kılalım' namaz kılmak için hazırlandıktan sonra zehraya da eşarpla başını kapattım , eşarp ona elbise gibi oldu, allahım çocuklar niye bu kadar tatlı arada katılaşan kalplerimizi yumuşatmak için mi acaba.

Zehrayla beraber ayağa kalktık ben niyetimi getirdikten sonra fatiha ve zammı süreleri okurken oda kafasını çevirip benden bir şey bekliyordu , sadece ağzımı oynattığımı ve fısıltımı duyunca önüne döndü bütün süreleri "pıspıs pıs pıs" diye okudu. Namazımı bitirip selamımı verdim ,zehranın avuçları avuçlarımda dua etmeye başladık

'Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil alemin Esselatü vesselamü aleyke ya rasulallah..allhım ben geldim..seni çok özledim allahım, senin huzurundaki secdedeki huzurun kokusu hiçbiryerde yok yarabbi.. yarabbi sen kullarını seversin, bizi Yahudi askerlerinden koru onların zülmüne karşı adım gibi dimdik kıl yarabb, bu kutsal topraklarını korurken abim gibi şehit olmayı nasip et bana yarabbi,bize hz ömerler ver bize selahattin Eyyubiler ver yarabbi hepimizin göğsünü onların cesaretleriyle doldur. Bize bu kutsal zaferi bağışla..aminn'

Zehrayla birlikte iki gözü iki çeşme burunlar kırmızı birbirimize bakıyorduk, pek anlamasada hissetti sanırım.kalkıp rahleyi ve kuranı kerimi getirdim, rabbimden gelen kelamı okurken onu dinliyormuşum gibi hissediyordum. Bu dünyevi harflerle ilahi buyrukları nasılda muazzam bir şekilde bize indirmiş. ve diyor rabbim Nisa 174 te " Ey insanlar! Size rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik."

...

' Abdullah kaçta gidicez' dedim bir yandan ekmeğimi ısırıp bir yandan evrakları gizli bölmeye saklarken.

' otur düzgün ye yemeğini, sonra Abdullah açım! Abdullah yemek! Abdullah şu.. bu..! dersen seni kendi ellerimle veririm askerlere. ben toparlarım buraları' gözlerimi devirebildiğim kadar devirdim, ben ne zaman demişim bunları acaba, kuru iftira!

' ya Abdullah ben ne zaman mızıkçılık yaptım, açsam aç olduğumu söylerim. Ozaman da açtım napayımm, hem saklandığımız salonun arkasından pirzola kokusu gelmesi benim suçummu , midem kokuyu alır almaz benle kavga etmeye başladı ve beynimi ele geçirdi, kesinlikle o konuşan ben değildim. Sen ogün midemle muhatap olmuşsun gelmiş burda beni azarlıyorsun. Hiç yakıştıramadım sana! Hıhh' Abdullah iki dakikada tereyağından kıl çeker gibi kendimi üste çıkardığımı ve üstüne üstlük ona kızdığımı görünce gözleri faltaşı gibi açılmış bir şekilde bana bakmaya başladı. Birden beni yavaş bir tempoda alkışlamaya başladı