"Yatağa gel." Çalışma odası ve yatak odasını birleştiren kapının çerçevesine yaslanırken kocana yalvarıyordun. Yazdığı her satırda çöken sırtına ve yarı açık duran gözlerine baktın.
"Hâlâ imzalamam gereken en az 30 rapor daha var." Erwin konuşurken arkasını bile dönmedi.
Kızmaktan çok endişelendiğinden suratını astın. Erwin'in aşırı çalıştığını görmek için dahi falan olmana gerek yoktu. Geçtiğimiz hafta, gece geç saatlere kadar uyanık kalmış, yatağa geç gelmiş ve senden çok önce uyanmıştı.
Sarışın için endişelenmen kadar, onu ne kadar özlediğini söylemekten de utanmıyordun. Geçen hafta ikiniz birlikte zar zor vakit geçirmiştiniz ve bunun endişesi seni yiyip bitirmeye başlamıştı.
“Bugün hepsini tamamlayabileceğinden şüpheliyim. Yatağa gelip biraz dinlenmeye ve onları yarın dinç gözlerle doldurmaya ne dersin?" Ona doğru yürürken omuzlarının etrafındaki battaniyeyi daha sıkı kendine sardın. (Aklıma Armin'in başına futonunu sarmış hâli geldi 🥺)
Sana bakarken sessizce kendi kendine iç çekti, kalemi bir an kağıt üzerinde kıpırdamadan durdu. Gözlerinin altındaki koyu torbalara ve kaşlarını çatmasından alnında oluşan endişe çizgilerine baktın.
"Yapacak çok şey var ve kaybedecek zaman yok." Sesi derin ve yorgundu, bunu senden çok kendine söylüyordu gibiydi.
Erwin'in yüzündeki saçların bir kısmını düzelttin, o gün yaptığı onca iş yüzünden saçları dağılmıştı. Çenesini kaldırarak, başparmağını hafifçe inatçı yanaklarına sürdün.
"O zaman seninle kalacağım."
"Hayır, dinlenmen gerek."
"Dinlenmemin tek yolu yatağa gelmen, sen yatmayacağına göre ben de yatmayacağım."
Olduğun yerde durmakta ısrar ettin. Elini çenesinden uzaklaştırdın, ofis masasının karşısına geçip pencerenin yanında duran küçük kanepeye geçtin ve oturdun. Kocana tek kaşını kaldırarak baktın ve onun söylediğine karşı geldin.
"O zaman sadece... dikkatimi dağıtma.." Kalemini tekrar eline almadan önce sana gözlerinde bir uyarı parıltısıyla baktı.
Tam olarak bunu yapmanın yollarını düşünürken kendi kendine gülümsedin. Onu yeterince yıpratırsan, teslim olur ve yatar.
Yaptığın ilk şey, ayağını tekrar tekrar yere vurmak ve bu hareketi art arda devam ettirmekti. Hatta bunu düzensiz bir ritimle yaptığın zaman, Erwin'i daha da rahatsız edeceğini biliyordun. Arada sırada özellikle yüksek sesle vurduğunda , odaklanmaya çalışırken hızla sabır dilendiğini gördün
"Canım, bunu yapmayı keser misin lütfen?" Bu sorudan çok bir emirdi.
"Aa üzgünüm..." Gülümsedin ve ayaklarını kendine doğru çektin. Masum numarası yaparken kanepeye geri yaslandın. Sen daha gözünü bile kırpamadan, Erwin'in odak noktası yeniden evrak işleri olmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ღ ᴀɴɪᴍᴇ ʙғ/ɢғ x ᴏᴋᴜʏᴜᴄᴜ ღ (ᴏɴᴇ sʜᴏᴛ)
General Fiction⚠️Bu bir çeviri kitabıdır, hikâyeler bana ait değildir!(dedikten sonra kendi yazdığım bölümler çıktı bruh \(〇_o)/)⚠️ Ne bekliyorsun hadi tıkla o zaman..(っ˘ω˘ς ) #1 gojosatoru 🏅 #2 girl🏅 #5 snk 🏅