37.Bölüm "Savaşın Ağırlığı"

625 108 412
                                    

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın♡

Keyifli okumalar ♡

Ateş gözlü kahinler peşimde, werosimSeni arıyorum, yoksunUnuttun mu?Sen benim avcımsın werosim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ateş gözlü kahinler peşimde, werosim
Seni arıyorum, yoksun
Unuttun mu?
Sen benim avcımsın werosim.

Peşimde olmalarına da kızamıyorum,
Çünkü: biliyorum, werosim.
Ah, sevgilim.
Beni değil seni istiyorlar.

Bu yüzden Werosim, sevgilim
Senin gittiğin yönün tersine gidiyorum,
Kan ağlarken kalbim,
Sızlarken, elini sıkıca tutmak isteyen parmak uçlarıma rağmen
Werosim, acıyı bu kadar hissederken
Yokluğunun acısını taşırken,
Ölümünün acısını da taşıyamam.

Bu yüzden sevgilim,
Kavuşacağımız güne kadar, nefes al.

37. Bölüm: Savaşın Ağırlığı.

Yazar anlatımı ile:

Savaşın çanları ağır ağır çalarken birbirleri ile savaşan kişilerin aldığı ağır darbeler sonucu çıkan kan, kokusunu etrafa yayıp bir savaşın ortasında olduklarını gösteriyordu.

Gök, yapılan büyü ile grimsi bir renk alıp şimşekleri Driyanka Krallığının askerlerinin üstüne savururken her yer ölüm kokuyordu.

Savaş meydanı ölü bedenlerin ağırlığını taşıyordu. Etraf ölümün ağır kokusunu taşıyordu. Toprak kan kusuyordu. Her şeye rağmen savaşanlar göğüs kafeslerinin içinde kazanacaklarının umudunu taşıyordu. Her iki taraf içinde etraf fazlası ile kızışmıştı ve sıcak temaslar hiç bu kadar fazla olmamıştı.

Diriyanka Kralı sayıca üstündü ve bunu, yanından bir saniye olsun ayrılmayan Yedi sayesinde, çok iyi kullanıyordu. Yedi, kraldan daha çok kazanmayı istiyordu. Hırsı onun gözünü kör etmişti. Yedi, artık dönülmesi imkansız olan yolların sonundaydı. Yedi her ne kadar kralın yanında olsa da gözü kızıl büyücüyü arıyordu. İtiraf edemiyor olsa bile içten içe onu öldürebileceğinden az da olsa korkuyordu. Varlığını hissettiği bu korku onun daha fazla hırslanmasına sebep oluyordu ve bu sadece karşı tarafı daha çok zorluyordu.

Yedi eliyle yanına çağırdığı ikinci komutana kara bulutların yoğun olduğu alanı gösterdi.
"Oraya baskı uygulayın," dedi. Komutan, Yedi'nin gösterdiği alana bakıp korkuyla yutkundu.
"Efendim oraya gitmek öleceğine emin olmakla eş değer," dedi. Bu cümleleri duraklayarak söylemişti. Yedi başını hafifçe ona döndürdü. Zaten başına geçirdiği kırmızı pelerinin başlığı sayesinde yüzü gözükmüyordu.
"Eğer burada daha fazla dikilmeye devam edersen ölümün benim elimden olacak," demesi komutanın içinin buz tutmasına neden oldu. Eğer ölecekse bu Yedi'nin elinden olmamalıydı. Başıyla selam verip komuta ettiği askerlerin başına geçti. Arkasına dönüp askerlerine baktı. İçini kaplayan umutsuzluğa rağmen atını Yedi'nin gitmelerini istediği yere doğdu sürmeye başladı. Askerleriyle birlikte ölüme gittiğini bilmesine rağmen durmak ve düşünmek komutana daha korkunç geliyordu.

SİRİNA (Final Oldu)Where stories live. Discover now